DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcı Mustafa Yeneroğlu, Türkiye ve Çin arasında Suçluların İadesi'ne ilişkin imzalanan anlaşma ile ilgili Uygur Türklerine değinerek hükümete tepki gösterdi.

Yeneroğlu, Çin zulmüne maruz kalan Uygur Türkleri için  "Çin zulmünden ülkemize kaçan ancak vatandaşlık hakkı ve sığınma hakkı tanınmayan Uygur kardeşlerimiz, iktidarın takdirine göre doğrudan Çin Halk Cumhuriyeti’ne iade edilme tehlikesi ile karşı karşıyadır." dedi. Ayrıca Yeneroğlu, "Türkiye, Uygur Türklerine yaşatılan zulme ortak olamaz" ifadelerini kullandı.

Yeneroğlu tarafından yapılan açıklama şöyle:
Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye arasında 13 Mayıs 2017 tarihinde “Suçluların İadesi Anlaşması” imzalanmıştır. Anlaşma 12 Nisan 2019 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanın imzası ile onaylamayı uygun bulmak üzere TBMM’ye sunulmuştur. Yakın dönemde Çin Halk Cumhuriyeti tarafından onaylanarak yürürlüğe giren bu anlaşmanın TBMM’nin de gündemine geleceği yönünde iddialar kamuoyuna yansımıştır.

İmzalanan anlaşma ile belirlenen iade şartları; ceza soruşturması veya kovuşturması yürütme amacıyla iadenin mümkün olması, iade kapsamındaki fiilin cezasının alt sınırının 1 yıl hapis cezası ile sınırlı tutulması, cezanın infazı kapsamında iadelerde kişinin kalan cezasının sadece 6 ayla sınırlı tutulması keyfi yorumlanmaya açık ve geniş kapsamlı kriterlerdir.

Öte yandan kişilerin iade edileceği Çin’de adil yargılanma hakkının ihlâl edileceğine ilişkin ciddi şüphelerin bulunmasına rağmen söz konusu anlaşmanın imzalanması uluslararası hukuka aykırıdır.

Anlaşmanın onaylanması uygun bulunur ve yürürlüğe girerse, Çin zulmünden ülkemize kaçan ancak vatandaşlık hakkı ve sığınma hakkı tanınmayan Uygur kardeşlerimiz, iktidarın takdirine göre doğrudan Çin Halk Cumhuriyeti’ne iade edilme tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Çin’de hakkında soruşturma açılan bir Uygur Türkünün anlaşmanın geniş kapsamı nedeniyle iade edilmesi, Uygur Türklerine uygulanan muameleye iktidarın ortak olması anlamına gelecektir. Kaldı ki bu sözleşmeye dayanarak Uygur Türklerinin iade edilmesi gerçekleşirse, uluslararası geri göndermeme yükümlülüğümüz de açıkça ihlal edilecektir.

Diğer taraftan Çin’in ürettiği Covid-19 aşısının Türkiye’ye ulaştırılması sürecinin, Çin’de yakın zamanda yürürlüğü giren suçluların iade anlaşması ile ilişkili olduğuna dair iddiaların açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Bu nedenle “yerli ve milli” olmayı kimseye bırakmayan üçlü iktidar koalisyonuna soruyoruz;
1- Çin Halk Cumhuriyeti Covid-19 aşısı karşılığında Türkiye’ye sığınan mazlum Uygur Türklerinin iadesini mümkün kılacak anlaşmanın yürürlüğe girmesi şartını sizlere ön şart koşmuş mudur?

2- Çin Halk Cumhuriyeti tarafından sistematik şekilde ağır insan hakları ihlallerine uğrayan Uygur Türklerinin yanında olmanız gerekirken, bu anlaşmayı TBMM gündemine alacak mısınız?

3- Uygur Türklerine uygulanan zulüm karşısında sessizliğiniz daha ne kadar sürecektir?

DEVA Partisi olarak, iktidarı bu anlaşmaya yönelik olarak derhal kamuoyunu aydınlatmaya ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uygur Türklerine yönelik insanlık dışı muamelesi ve zulüm karşısında açık ve net bir tavır almaya davet ediyoruz

Editör: TE Bilişim