Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

15 Kasım'da Kıbrıs Türklüğü tarihi bir günü heyecanla yaşamıştır. Devlet ve siyaset heyetine iştirak ederek KKTC'yi ziyaret ettik. Ziyaretimizin mana ve mesajı anlamlı ve güçlüdür. Devlet kurulasıya kadar mücahitlerin kahramanlıkları Beşparmak'ta çınlamış, adanın her tarafı şehit kanlarıyla sulanmıştır. Boş yere nefes tüketmedik. Kıbrıs Türk'tür, Türk yurdudur. Kıbrıs'ın Türk kalması tarihin namus konusudur.

Kıbrıs bizim için milli bir meselesidir. Hiçbir şartta ihmali olmaz. Kıbrıs 307 yıl hakimiyetimiz altında huzur, barış ve güvenlik içinde yaşamıştır. Nice parlak eserimiz Kıbrıs'ı baştan ayağa kuşatmış bugünlere ulaşmıştır. KKTC'nin güvenliği, Türkiye'nin güvenliği demektir.

Adımız birdir, amacımız birdir, acımız birdir, arzumuz birdir, anımız birdir. Türk milleti olarak varız, buna da inançla devam edeceğiz. Kıbrıs Türklüğü yok sayılamaz, varlık hakları yokuşa sürülemez. Demokrasinin ilkelerini, turnusol kağıdı gibi Kıbrıs tarihinin üzerine koyarsak kimin antidemokratik, faşist olduğunu herkes görecektir.

Biz vatan toprağını ziyaret etmek için provokasyon çığlığı atan Yunanistan'dan mı izin alacaktık. Ne zamandan beri BMGK, Türk milletinin iradesinin üstüne çıkmıştır. Adada yaşayan halklar bellidir.

Türkiye olmadan, KKTC hesaba katılmadan Doğu Akdeniz'de atılacak her adım barış arayışlarını yok edecektir. Meselenin özü de bu kadar basittir.

"KIBRIS'TA EŞİT HAKLARA SAHİP İKİ KESİMLİ DEVLET ZARURİYETTİR"

Kıbrıs'ı Helen adasına dönüştürmek isteyenlerin provokatif açıklamaları hepimizin malumudur. Anlaşılan odur ki, enosis kampanyası hız kesmeden, ana gayesi değişmeden devam etmektedir. Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 yılında kurulmuştu.

Anayasa, Kıbrıslı Türk ve Rum toplumunun eşit siyasi hak ve statüsünü esas almıştı. Kıbrıs Rum tarafı, izin vermemiştir. Huzura tahammülsüzdür. Rumlar 21 Aralık 1963'ten itibaren saldırı ve suikastlarını artırmışlardır. Kanlı Noel Katliamı ise bu sürecin sonucudur.

Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıslı Rumların şiddete dayalı güç kullanımından sonra ortadan kalkmıştır. Barış Harekatı, Türkiye'nin muktedir eli olarak tarihe geçmiştir. 52 yıllık müzakere sürecinden hiçbir şey çıkmamıştır. Annan Planı bile sonuç vermemiştir.

Bizim için tehlikeli tavizlere sahne olan Crans-Montana görüşmelerinde orta yol bulunamamıştır. Çözüm sokaklarda dolaşmaya başlayan, sözde sivil itaatsizlik eylemleri için zemin yoklayan, Rum sevdalısı Akıncı gibi, vatandan toprak vererek olamayacaktır.

Kıbrıs'ta eşit haklara sahip iki kesimli egemen devlet zaruriyettir. Beklentimiz Kıbrıs Türklüğünün uluslararası camiada tanınmasıdır. Ambargo ve kısıtlamaların kaldırılması bir diğer beklentimizdir.

Doğu Akdeniz'in kaptan köşkü Kıbrıs, hidrokarbon zenginlikleri ve paylaşım sorunları ile tüm dikkatleri üzerine çekmiştir. Türkiye, Doğu Akdeniz'deki haklarından ödün vermeyecektir. Hiç kimse fiili durum yaratmaya çalışmamalıdır.

Editör: TE Bilişim