Görüşmenin ardından 2 lider ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İshak Sağlam: 1982 Anayasası mutlaka değişmelidir

Yeni anayasa çalışmaları kapsamında ziyaret ettikleri Genel Başkan Erbakan ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ifade eden HÜDA PAR Genel Başkanı Sağlam, son dönemlerde yeni anayasa çalışmaları konusunda bir irade konulmasını memnuniyetle karşıladıklarını, 1982 anayasasını 1980 darbesini gerçekleştiren cuntacılar tarafından dayatıldığını ve bu ülkenin; sivil, halkın iradesiyle ve oyuyla seçilmiş parlamentonun bir araya gelip yeni bir anayasa yapmaya layık bir ülke olduğunu söyledi.

Erbakan: 1982 Vesayet anayasası yerli ve milli değildir

Anayasanın millet ve devlet arasında bir sözleşme olduğunu hatırlatan Erbakan, 1982 anayasının askeri vesayet altında yapılmış olmasından dolayı yerli ve milli olması konusunda şüpheler olmasından dolayı ihtiyacı karşılamadığını ve değiştirilmesi gerektiğini belirtti.

Erbakan, şunları söyledi:

Bugün değerli başkanı ziyareti ile anayasa konusunu tekrardan gündemimize aldık, müzakere ettik. Sayın başkanın da ifade ettiği gibi mevcut anayasa maalesef askeri vesayeti ürünüdür. Bundan dolayı da vesayetçi bir anayasa olduğu için ihtiyacını karşılayamadığı gibi yanlış uygulamalara haksızlıklara yol açtığı için 22 defa bugüne kadar değiştirmek için tadilat yapılmıştır ve artık tamir edilecek bir hali kalmamıştır. Geçtiğimiz aylarda wikileaks belgeleri ile de ortaya konulduğu gibi darbenin 12 Eylül askeri darbesinin arkasında Amerika'nın parmağı olduğundan dolayı o darbecilerin ortaya koyduğu anayasanın da ne kadar yerli ve milli olduğu konusunda tartışma son derece doğaldır. Milli bir mutabakatla yeni anayasa yapılmasını destekliyoruz ve Yeniden Refah Partisi olarak biraz biz de önümüzdeki aylarda bir anayasa şurası çalışması yapmayı planlıyoruz. O anayasa şurası çalışmamızda bizim Milli Görüş olarak yıllardan beri ifade ettiğimiz anayasadaki olmazsa olmazlarımız, kırmızı çizgilerimizi akademisyenlerle siyasi partilerle müzakere edilecek istişare edilecek tartışılacak ve bu şuranın yapacağı çalışmalar sonunda yeniden Refah Partisi olarak anayasa teklifi kitapçığımı da inşallah hazırlayacağız. Bu çalışmalarımız sırasında da Hüda Par da başta olmak üzere diğer partilerle de fikir alışverişi diyalog halinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

'Andımız konusundaki hassasiyetleri anlıyoruz'

Bir gazetecinin andımız tartışmaları ile ilgili sorusuna cevap veren Erbakan, "Merhum Erbakan hocamızın andımız ile ilgili meşhur konuşması ve bu konuşma sonucunda da ceza alması konusunu bütün kamuoyu, herkes çok iyi biliyor. Erbakan hocamızın da aslında rahatsız olduğu kısım ırkçı anlam olarak nitelendirilebilecek bir takım ifadeleri andımızın içerisinde olmasıydı. O sebeple de madem 'Biz 83 milyonu kucaklayacağız ve tek devlet, tek bir millet olacağız, birlik beraberlik içinde olacağız öyleyse öyle bir takım manaya gelebilecek ifadeler, ayrıştırıcı sayılabilecek ifadelerin olması toplumun önemli bir kesimini rahatsız etmektedir' diye bu şekilde bir konuşma yapmıştı. Tabii bu noktada bir de toplumun bir diğer kesiminin de bu konuda hassas olduğunu da görüyoruz. Aslında bu noktada belki de hükümet bu konuyla bu kadar uğraşmak yerine diğer meseleleri önceleyebilir ve bu tartışmalara mani olabilirdi." dedi.

Seçim kanunu değişikliğine şartlı destek

Hükümetin siyasi partiler ve seçim kanunu çalışmalarına ilişkin de konuşan Erbakan, temsilde adalet konusunun son derece önemli olduğunu, burada atılacak adım yani seçim kanununda yapılacak değişikliklerin ne niyetle yapılacağına bakmak gerektiğini ifade ederek, "İktidar partisi bir dönem Anavatan Partisi'nin 90'ların başındaki hızlı erime sürecinde bölge barajlarını getirip tamamen Anavatan Partisi'nin lehine işleyecek bir seçim sistemiyle getirmesi gibi bir değişiklik mi düşünülüyor yoksa gerçekten de Temsilde adaleti sağlamaya yönelik adil bir seçim yapılmasına yönelik bir Değişiklik düşünülüyor? Adil bir sistem getirilmesi için, temsilde adaleti sağlayacak bir sistemin getirilmesi için bir düzenleme olursa da elbette ki bizler de destek oluruz." dedi.

'3. ittifak ihtimali masada duruyor'

Son olarak bir gazetecinin sorduğu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ziyaretiyle tekrar gündeme gelen 3. ittifak konusunu da değerlendiren Erbakan, "Siyasetimizin bir sözü vardır; demokrasilerde çareler tükenmez diye. Burada da çok çeşitli kombinasyonlar, çok çeşitli alternatifler oluşması mümkündür. Biz bunu bir olasılık olarak bir fikir olarak ortaya koymuştuk ve arkasından da gündemde ciddi bir yer tuttu. Bir defa herkese refah sağlanması noktasında iktidarın yanlışları görülüyorsa, özellikle de borç ve faiz ekonomisi dolayısıyla çok sıkıntılı bir noktaya doğru gittiğimiz görülüyorsa o zaman Muhalefet partileri bu gidişata dur demek istiyorlarsa bir formül ortaya koymaları lazım. Bu formül de, CHP'nin ve HDP'nin olmadığı, toplumun sağ partiler olarak nitelendirdiği partilerin bir araya gelmesiyle oluşturulmasıdır. Milliyetçi, muhafazakar, dindar insanların partilerin oluşturduğu bir ittifak, dolayısıyla artık bir 'çare var bir çözüm var' cephesi bir seçenek var noktasına gelmiş olacak. Bunu bir düşünce olarak bir alternatif olarak ifade etmiştik. Ancak şu anda tabii seçime daha zaman var ve Türkiye'de siyasete bildiğiniz gibi 24 saat bile çok uzun bir süredir. Seçime yakın zamanda nasıl bir konjonktür ortaya çıkacak, ne gibi kombinasyonlar, alternatifler ortaya çıkacak? Yeni kurulacak partiler var, kurulan partiler var. Nasıl bir siyasi tablo olacak, seçime yakın bir dönemde tekrardan oturup görüşülüp müzakere edilir." şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim