Konuşmasının başında grubunu azarlayan Erdoğan "Milletvekili arkadaşlarımız Meclis'te iştirak konusunda zayıf olduklarını ihbar ettim. Bu bizim gibi güçlü bir partiye yakışmıyor. Üç günümüzü biz meclis çalışmalarına veremezsek bize yazıklar olsun. Arkadaşların sizleri bahçelerden toplayıp guruba getirmemesi lazım." dedi. Erdoğan yaptırım kararı alan ABD'ye de sert sözlerle yüklendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin yurtdışı ziyareti nedeniyle bugüne alınan alınan grup toplantısında konuştu. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından önemli satırbaşları;

EY ARAP LİGİ, BU DEVRAN DÖNECEK

DEAŞ’ı proje olarak geliştiren, maddi olarak destekleyen, fiilen yönlendiren ülkeler bugün karşımıza güya en büyük DEAŞ düşmanı görüntüsüyle çıkıyor. Halbuki biz bu konuda kimin ne rolü oynadığını gayet iyi biliyoruz. Ey Arap Ligi, acaba siz ne kadar Suriyeliyi kabul ettiniz? Siz Suriye’yi Arap Ligi’nden çıkardınız, şimdi de Türkiye’ye hakaret etmek için Suriye’yi almak gibi bir projeyi hayata sokmaya çalışıyorsunuz. Ey Batı, ey Arap Ligi, ey azıcık da olsa ahlak ve vicdan sahibi tüm ülkeler, hepinize sesleniyorum, bu devran elbet dönecek.

BUNLARI İYİ TANIYIN, HİÇ GÜVENMEYİN

Türkiye’nin ve Türk milletinin mazisinde teslim olma seçeneği asla olmamıştır. Biz de yapmamız gerekeni yaptık. Milletimizle birlikte mücadele bayrağını yükselttik. ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyerek devletini kurmuş bir millete başka türlüsü zaten yakışmazdı. Hayatını kaybeden 20 vatandaşımız için başsağlığı, yaralanan 170 vatandaşımız için geçmiş olsun dileklerini iletmek üzere kimse aramadı. Bunları iyi tanıyın, bunlara hiç güvenmeyin. Bunlara güvenilmez. Türk ordusunun bu kadar süratle mesafe almasını beklemiyorlardı. Baktılar ki hesap tersine döndü, bunun üzerine şimdi aramaya başladılar.

SİVİL KATLİAMI GÖRMEK İSTİYORSANIZ AFGANİSTAN’A BOSNA’YA BAKIN

Türkiye, tarihinin hiçbir döneminde sivil katliamı yapmamıştır ve yapmaz. Sivil katliamı görmek istiyorsanız Afganistan’a, Arakan’a, Kafkaslarda Yukarı Karabağ’a, Balkanlarda Bosna’ya bakın. Türkiye’yi sivilleri katletmekle suçlayanların gözü kör, kulağı sağır, dili çatal, yüreği taşlaşmış, vicdanı kararmış demektir.

Asla böyle bir duruma düşmenizi istemeyiz ama şunu bilin ki yarın öbür gün siz de bizimle benzer sıkıntılarla karşı karşıya kalacaksınız. İşte o zaman birileri de sizin karşınıza terörle mücadelenize destek için değil de teröristlere kol kanat germek için çıkacak. Emin olun o zaman bizi çok iyi anlayacaksınız.

KİLİSEDEN ATEŞ EDİYORLAR

Bugün dünyada böylesine kapsamlı bir terörle mücadele operasyonu yürütüp de Türkiye kadar temiz iş çıkartan başka bir ülke yoktur. Kiliseden sniperlarla ateş ediyorlar. Niye, kiliseyi vuralım diye. Ama biz vurmadık. Çünkü orası bir ibadethaneydi. Biz bu kadar hassasız. Suriye halkına karşı değil, Suriye halkıyla birlikte zalimlere karşı mücadele ediyoruz.

ARABULUCU FALAN ARAMIYORUZ

Biz, ülkemizi hedef almaya kalkacak DEAŞ’lıları bir şekilde tepeleriz. Gerisini bunların yöneleceği diğer yerlerin yöneticileri düşünsün. Adım adım ilerleyerek şu ana kadar bin 220 kilometrekare alanı temizledik. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir terör örgütüyle aynı masaya oturmak yoktur. Bunun için de arabulucu falan aramıyoruz. Türkiye, teröristlerle pazarlık yapılmayacağını, yapılsa da anlamı ve neticesi olmayacağını bilecek kadar tecrübe ve dirayet sahibi bir ülkedir.

GÜVENLİ BÖLGEDEN ÇIKSINLAR

Yıllardır teröristlerle kucak kucağa yaşayanlar, onlarla istedikleri pazarlığı yapabilirler ama biz bu yola asla tevessül etmeyiz. Suriye’de tüm kesimleri temsil eden meşru bir hükümet kurulduğunda, güvenliği sağladığımız yerlerin sevk ve idaresini biz kendilerine bırakacağız. Biz sadece inşa ederiz, ihya ederiz ama asla zulmetmeyiz. Teklifimiz, hemen bu gece tüm teröristler silah ve malzemelerini bırakıp, tuzaklarını imha edip belirlediğimiz güvenli bölgeden çıksınlar.

AZDAN AZ, ÇOKTAN ÇOK GİDER

Suriye’deki gelişmeler sebebiyle bizi ekonomik yaptırımla tehdit edenlere ‘azdan az gider, çoktan çok gider’ diyoruz. Suriye konusunu görüşmek üzere ülkemize gelecek veya bizi arayacak olan herkes, Türkiye’nin bu gayet açık, gayet samimi ve gayet makul yaklaşımını göz önünde bulundurarak hazırlıklarını yapmalıdır. Aksi takdirde beyhude zaman ve enerji harcamış oluruz.

ŞEHİTLER TEPESİ HİÇ BOŞ KALMAYACAK OLSA DA…

Gerekirse yedi düveli karşımıza almak pahasına bu ümmetin ve bu milletin onurunu, izzetini, haysiyetini yere düşürmedik, düşürmeyeceğiz. Şehitler tepesi hiç boş kalmayacak olsa da hak, hakikat, ülkemize ve milletimize hizmet için mücadeleye devam edeceğiz. Son nefesimize, gücümüzün son takatine kadar bu yoldan dönmeyeceğiz. En büyük hesabın Allah’ın hesabı olduğu inancıyla bize dayatılan değil, doğru bildiğimiz yolda yürümekte kararlıyız.

Bizim derdimiz, bu toprakları (Menbiç) sahiplerine teslim etmektir. Biz bunu istiyoruz. Yoksa, ‘Bize bunu verin’ diye bir derdimiz yok. Bizim özellikle Menbiç’te olmak diye bir derdimiz yok. Bizim tek derdimiz var o da şudur; ama Rusya ama rejim, terör örgütü YPG/PYD’yi buradan çıkarmalarıdır. Rejimin, SDG ile herhangi bir anlaşması olduğuna ihtimal vermek istemiyorum.

ÇOK BÜYÜK SAYGISIZLIK

ABD seyahatinin gelecek olan heyetlerle yapılan görüşmelerden sonra değerlendirilecek bir durum olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi: Çünkü kongredeki bu yapılan tartışmalar, müzakereler, konuşmalar; şahsım, ailem, bakan arkadaşımla ilgili olan bütün bu özellikle değerlendirmeler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı çok büyük bir saygısızlıktır, haddini bilmemektir. Dolayısıyla böyle bir durum karşısında bunun değerlendirilmesinden daha doğru bir şey olamaz. Değerlendirip ondan sonra kararımızı veririz.

Editör: TE Bilişim