Yazdığı mektubu sosyal medya hesaplarından paylaşan Usta, söze “Sayın Cumhurbaşkanım,” diyerek başladı.

İşte o mektup:

PROJELERE “ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR” KARARI VERİLDİ

Samsun Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından Samsun İli, Çarşamba İlçesi, Eğercili Mahallesi sınırları içerisinde Oltan ve Köleoğlu Elektrik ve Enerji Üretimi Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Biyokütle Enerji Santrali” projesi için 19.07.2019 tarihinde, Çınarlık Mahallesi sınırları içerisinde C6 Group Karbon Üretim San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Tehlikesiz Atık Geri Kazanımı ile Mangal ve Nargile Kömürü Üretim Tesisi” projesi için ise 05/09/2019 tarihinde “ÇED Gerekli Değildir Kararı” verilmiştir.

BÖLGE HALKI DERİNDEN YARALANDI

Ülkemizin enerji açığı olduğu, biyokütle santrallerinin çevresel etkilerinin termik santrallere göre daha az olduğu, bu tarz yatırımlarla doğalgaz bağımlılığımızın azalacağı herkesin malumudur. Ona rağmen, bu projelerin Türkiye’nin en verimli ovalarından biri olan Çarşamba Ovasında, tarım arazilerinin ortasında ve üzerinde, su kaynaklarına ve yerleşim yerlerine yakın bir konumda yapılmasına izni verilmesi bölge halkını derinden yaralamıştır. Çarşamba ilçesinde hava ölçüm istasyonu olmasa da, en yakında bulunan Tekkeköy istasyonundaki ölçüm sonuçları göstermektedir ki; bölge, Türkiye genelinde hava kirliliği bakımından zaten en riskli bölgelerin başında gelmektedir.

ATIK İTHALATI KUVVETLE MUHTEMEL

Tek başına Çarşamba ilçesinin biyokütle potansiyeli, bu santralin ve geri kazanım tesisinin gereksinimini karşılayacak boyutta değildir. Çarşamba ilçesine birinci derece komşu ilçelerin de biyokütle potansiyeli düşüktür. Bu nedenle, Çarşamba merkezli ve 180 km yarıçaplı alandan, ikinci-üçüncü derece komşu ilçelerden hammadde temin edilmesi planlanmıştır. Bu durum, bu yatırımları yapmayı düşünen şirketler için de maliyet açısından kesinlikle dezavantaj olacaktır. Elektrik üretimi için biyokütle ithalatı kanunen söz konusu olmasa da, geri kazanım için herhangi bir kısıt söz konusu değildir. Biyokütle temin edilecek alanın çok geniş, dağınık olması münasebetiyle, şirketlerin kolaya kaçarak, deniz yolu ve limana yakınlık avantajını da kullanarak, geri kazanım projesi üzerinden atık ithalatı yapması kuvvetle muhtemeldir.

ÇARŞAMBALILAR “GEZİZEKALI” DEĞİLDİR

Çarşamba halkı, başka bölgelerin hatta başka ülkelerin atığının Çarşamba Ovasında yakılmasına, topraklarının, havasının ve su kaynaklarının zarar görmesine razı değildir. Bunu, Çarşambalılar bir çok ortamda dile getirmişler fakat üzülerek gözlemliyorum ki, Çarşamba’nın bu tepkisi Ak Parti temsilcilerinin “Gezizekalılar” nitelemesiyle karşılık bulmuştur. Son genel seçimlerde, Cumhur İttifakına %76 oranında destek veren Çarşambalılar, vermiş oldukları desteğin karşılığını görmek istemektedir. Kaldı ki, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak siz sadece sizi destekleyenlerin değil, tüm Çarşamba’nın, tüm Samsun’un ve tüm Türkiye’nin, hepimizin Cumhurbaşkanısınız. Şüphesiz ki tarım da en az enerji kadar stratejik bir meseledir ki; bu, sadece Çarşamba’nın değil, tüm Türkiye’nin meselesidir. İnanın, Çarşamba Ovası bu projeler için uygun yer değildir. Bu projeleri Çarşamba Ovasında hayata geçirmek, geleceğe ihanettir. Bu yatırımlar için Samsunumuzda, yerleşim yerlerine daha uzak, biyokütle temini için daha uygun, insan sağlığına etkilerinin daha az olacağı bir konum kesinlikle bulunabilir.

ÇARŞAMBA’YA, SAMSUN’A VEKALETEN İZİN VERİLMEMESİNİ TALEP EDİYORUM

Bu duygu ve düşüncelerle, gözbebeğimiz olan, bölgemizde tarımın kalbi olan Çarşambamızda bu projelerin hayata geçmesini istemeyen tüm Çarşambalılara ve Samsunlulara vekaleten, yürütmenin başı olarak sizlerden bu projelere izin vermemenizi talep ediyorum. Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Editör: TE Bilişim