Konsensus Araştırma, 9 Mart-2 Nisan tarihleri arasında Türkiye genelinde yaptığı bir araştırmayı kamuoyu ile paylaştı. Araştırmanın sonuçları ise tepkiyle karşılandı. 

Şirketin başkanı Murat Sarı ile tepki çeken araştırmasının sonuçları hakkında yapılan röportaj şu şekilde:

‘Muhalefet yüzde 51, iktidar bloğu yüzde 49.9’

Son araştırmanızda “Bu pazar cumhurbaşkanlığı seçimi olsa hangi lidere oy verirsiniz” diye sordunuz. Yüzde 49,9 “Recep Tayyip Erdoğan” dedi. Ekonomik kriz ve corona virüsü felaketinin yaşandığı bir süreçte bu sonucu hangi faktörlere bağlıyorsunuz?

Çıkan sonuç çok eleştiriliyor ama yüzde 51’lik kristalize olmuş diğer politikacılar var. Ekrem İmamoğlu, Selahattin Demirtaş, Mansur Yavaş, Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu vs… Hepsi kristalize olmuş vaziyetteler. 

Kristalize derken ne demek istiyorsunuz?

Yani bir tarafta yüzde 51 ile muhalefet, bir tarafta da yüzde 49,9 ile iktidar bloğu var. Dolayısıyla bu sonuçların 24 Haziran seçimlerinden herhangi bir farkı yok. 

Enteresan, neden peki? 

2009’dan beri liderlerin siyasi performanslarının beğeni profillerini tutuyoruz. Bunun içinde her ay liderlerin söylemlerinin listesini çıkarıyoruz. Çeşitli düşme ve çıkmalar olsa da, Recep Tayyip Erdoğan hep birinci sırada yer almış. Ancak bugün farklı. 

Recep Tayyip Erdoğan’ın oyu üç puan düştü’

Fark nedir?

Bugün birinci sırada Fahrettin Koca var. Hemen arkasından Recep Tayyip Erdoğan geliyor. Üçüncü sırada Ekrem İmamoğlu, dördüncü Mansur Yavaş ve beşinci sırada da Süleyman Soylu var. Özetle, bir buçuk yıl evvel Türkiye’nin yüzde 52’sinin oyunu alan Erdoğan’ın şimdi yüzde 49,9 çıkması eleştiriliyor. Siyasette birden her şey tersine dönecek gibi bir durum yok. Oylarını korumuş işte. Hatta kazandığı seçimle karşılaştırdığınızda oyu üç puan azalmış. 

Türkiye’de ilk corona virüsü vakası 11 Mart’ta duyuruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mart ayı ortasında kamuoyuna virüsle ilgili ilk açıklamalarını yaptı. Araştırmanız da martı kapsıyor. Bu durumda Erdoğan, yüzde 49,9’u mart ayının ikinci döneminde mi toplamış oldu?

Hayır, cumhurbaşkanının zaten böyle bir kitlesi var. Beğenen çok var. Fahrettin Koca gibi bir sağlık bakanını pandemiden çok daha önce bakanlığa getirmiş, ‘Benim sağlık bakanım budur’ demiş. Biraz amiyane olacak ama Fahrettin Koca da ağaç kabuğundan çıkmadı. Bu gibi şeyler hep artı katıyor.

‘Corona virüsü önlemlerini yetersiz bulanların oranı yüzde 52’ 

Araştırmacılar ekonominin, anket sonuçlarında en belirleyici faktör olduğunda birleşir. Enflasyon, özellikle de gıda fiyatları hızla artıyor. Bu durumda halk işsizlikten, yoksulluktan kimi sorumlu tutuyor? 

Sorumlulukla ilgili bir soru sormadık açıkçası. Türkiye’nin sorunlarını sorduğunuzda birinci sırada işsizlik, ikinci sırada enflasyon, hayat pahalılığı çıkıyor, bu net. Ancak “Bu sorunları kim çözer” diye sorduğunuzda AK Parti’nin çözeceği algısı yüksek. İşte bu durum, hem Recep Tayyip Erdoğan’ın hem de AK Parti’nin oylarının belirli bir seviyede kalmasını sağlıyor. Her ay tekrarladığımız bu araştırmalara göre virüsle birlikte vatandaş artık önce ‘Sağlık‘, sonra ‘Devletim‘, ondan sonra ‘Ekonomi‘ diyor. 

Virüs yönetimindeki performans Cumhurbaşkanı Erdoğan’a puan yazdırıyorsa, ekonomideki sorumluluk kime yazılıyor?

Şimdi vatandaşa her ay onu en çok hangi olayın etkilediğini ve partilere olan bakış açılarını soruyor, bir endeks oluşturuyoruz. Mesela koronavirüs döneminden MHP ve AK Parti çok olumlu etkilenmiş. Muhalefet ise olumsuz etkilenmiş. Koronavirüs ülkemize gelmeden önce sorduk: Sizce koronavirüsün Türkiye’ye girmemesi için hükümetin aldığı önlemler yeterli mi, yetersiz mi? Yeterli bulanların oranı yüzde 43. Yetersiz bulanlar da yüzde 52 çıktı. Buradan görüyoruz ki iki kutup var. Muhalefet bloğu bir takım şeylerle ilgili negatif düşüncede, iktidar ise pozitif. Her iki bloğun da oranları aynı ancak iktidarın farkı toplu halde durması. 

İstanbul seçimlerindeki galibiyet düşünüldüğünde muhalefet bloğunun dağınık olduğu söylenebilir mi? 

O İstanbul seçimleri. Yani ben bugün bu anketin içine iki isim koysam ve “Cumhurbaşkanlığı seçimi ne olur” diye sorsam muhtemelen sonuç yüzde 50, yüzde 50 çıkar. Bakın mesela “Ailenizin son bir yıl içerisinde ekonomisi nereden nereye gitti” diye bir soru soruyoruz. “Kötüye gitti” diyenler bu anketin içerisinde yüzde 62. Yani halkın ekonomik durumdan çok memnun olduğunu söyleyemeyiz. 

‘Seçmen kötü ekonomisinin faturasını lidere keser ama kesmiyor’

Ben de size bu soruyu soruyorum. Seçmenin ekonomisi kötüyse, bu faturayı lidere kesmez mi? Liderlerin oy oranları azalmaz mı? 

Tabii ki lidere kesilir. Ancak öyle bir şey yapmanız lazım ki karşı tarafta da bir umut olması, daha iyi bir şey sunulması şart. Muhalefeti eleştirmiyorum yanlış anlaşılmasın. Ancak vatandaş faturayı lidere kesmiyor. 

AKP çevrelerinde cumhurbaşkanlığı seçim sistemini değiştirme konusu dile getiriliyor. Buna göre, cumhurbaşkanlığı tek tur olacak ve seçilmek için yüzde 50+1 şartı aranmayacak. En yüksek oyu alan kazanacak. Siz ne düşünüyorsunuz? 

Belediye seçimleri gibi yani. Kim daha fazla oy alırsa, alır. Yüzde 26 ile de mi cumhurbaşkanı olunuyor? O zaman meşruiyet sorunu oluşur. Sistem değişirse meclisteki muhalefet partisi her halükarda ondan daha yüksek olur. Bu aşamada ben muhalefetin yerinde olsam bu değişikliği isterim. Meclis çoğunluğunu bu şekilde ele geçirmenin daha büyük bir fırsatı olamaz.

Bekliyor musunuz bu değişikliği?

Hayır, böyle bir şey olacağını zannetmiyorum. Mevcut sistemin iktidar tarafından herhangi bir şekilde değiştirileceğini düşünmüyorum. Fakat siyasi partiler kanununu değiştirsinler. Seçim kanununu değiştirip, sisteme uygun hale getirsinler. Bunlar olmadan yürümüyor. Bunları değiştireceklerini söylemişlerdi.

‘Seçmenin yüzde 33’ü erken seçim istiyor’

Peki değiştirilirse, başkanlık sisteminin daha kolay sürdürülmesini halk destekler mi? Anketlerde halkın çoğunluğunun parlamenter sistem istediği çıkıyor…

Güncel verilere göre vatandaşın yüzde 56’sı parlementer sistem ile yönetilmeyi istiyor. Yüzde 44 de cumhurbaşkanlığı sistemini destekliyor. Vatandaşın yüzde 33’ü erken seçim istiyor, yani her üç kişiden biri erken seçim istiyor.

Erken seçim isteyenlerin şikayetleri ne? 

Erken seçim yapılsın ve her şey derlensin, toparlansın istiyorlar. 

‘Bizim modelimiz hiç yanılmadı, erken seçim olacak’

Muhalefet partilerinin tamamı bu yılın sonunda erken seçim bekliyor. Siz de pandemi öncesinde aynı görüşü savunuyordunuz. Hala erken seçim bekliyor musunuz? 

1,5 senedir erken seçim olacağını söylüyorum, alay bile ettiler. Hala aynı görüşteyim. 

Editör: TE Bilişim