Yeniden Refah Genel Başkan Yardımcısı Prof. Aydal, "İklim sözleşmeleri, karbon salınımı bahane edilerek emperyalist ülkelere hizmet eden araç haline getirilmektedir." dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal, 22-23 Nisan tarihlerinde çevrimiçi gerçekleştirilen ve ABD Başkanı Joe Biden başkanlığında yapılan 40 dünya liderinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı İklim değişikliklerini esas alan toplantıya ilişkin yazılı açıklamada bulundu.

Bu sözleşmeler imzalanmadan önce kamuoyu bilgilendirilmeli

Aydal, "Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere ilgili yetkililerin bu tip sözleşmeleri imzalamadan önce kamuoyu bilgisine sunmaları, satır aralarının farklı gözlerce okunmasının sağlanması ve Ülkemiz aleyhine olabilecek hususlar varsa, Hükümetin imza öncesi uyarılması açısından önemlidir." ifadelerini kullandı.

Ülkemizin kurtuluşu Güneş enerjisinde!

Esas amacı karbon salınımını azaltmak için ne yapılması gerekliliği olan zirveye ilişkin Aydal, şunları söyledi:

" Yeniden Refah Partisi olarak biz “Milli Kaynak Paketlerimiz 1” kitabımızda düşüncelerimizi aylar önce açıklamış, ülke kurtuluşunun Yenilenebilir Enerjide ve özellikle Güneş Enerjisinde olduğunu ifade etmiştik. Dünya ülkelerine, Güneş, Rüzgâr, su başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmelerinin teklif edildiği bu toplantılarda, araç yakıtlarında da elektrik ile çalışan araç üretimlerine geçmeleri yönünde tavsiye kararları çıkmıştır. Toplantının sonuç metni, bu basın bildirisinin yazımı sırasında henüz yayınlanmamıştır. Ancak Yeniden Refah Partisi olarak, bu toplantıların sonuçlarının da Kyoto Protokolünün sonuçlarına çok benzeyeceği endişesini taşınmaktayız. Malum olduğu üzere, 2005 yılında yürürlüğe giren “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi” olan Kyoto Protokolünü de yüzlerce ülke imzalamış, Dünya petrol tüketiminin yüzde 38 kadarını tüketen ABD başta olmak üzere Çin, Hindistan ve Brezilya birçok önemli ülke de imzalamamıştı. Bu ülkeler, protokol gereği gözlemci olarak katılacaklarını, rapor verebileceklerini ama hiçbir şekilde sorumluluk almayacaklarını ifade etmişlerdi. Bu dönemde karbon emisyonu fazla olan ülkelere Karbon salınım sertifika satışları için Londra başta olmak üzere birçok batılı ülkede borsalar kurulduğu da bilinmektedir. Ancak karbon salınım hesaplarının sadece petrol üzerinden yapılması, kömür kullanımının hiç hesaplanmaması, önemli ülkelerin katılım sağlamaması bu protokolün en zayıf noktalarından biriydi ve bu protokol sonuçta kadük kaldı."

Bu toplantı da gelişmekte olan ülkeler için hayırlı olmayacak

'Bu toplantının sonuçlarının da gelişmekte olan ülkeler için pek hayırlı olmayacaktır' diyen Aydal, "Emperyalist Ülkelerin, karbon salınım fazlalıklarını bahane ederek, gelişmekte olan ülkelere “fazla karbon salınımı cezası” kesmek için kırk türlü yol bulacaklarından şüphe yoktur. Bu cezaların verilmemesi için, Karbon sertifikaları satışı başta olmak üzere, Batı teknolojisiyle üretilen çeşitli araç, edevat, filtre başta olmak üzere binlerce malın Ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelere ithalinin teşvik edileceğinden de şüphe duyulmamaktadır." dedi.

Fatih Birol'un Kayagazı'nı övmesi çok manidar!

Aydal, toplantıda görüş bildiren Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol’un, ABD’de yenilenebilir Enerjiyi savunup sözlerini tutmayan ülkeleri tutarsızlıkla suçlayıp, Türkiye’de karbon salınımını arttıracak, toprağı zehirleyecek olan ve yabancı şirketlerce çıkarılacak 'Kayagazı' için her toplantıda methiyeler düzmesini çok manidar bulduklarını da belirtti.

Editör: TE Bilişim