CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Trabzon’da partisinin Atatürk Alanı’nda düzenlediği bayramlaşma programına katıldı. Kalabalıkla selamlaşarak bayramlaşan İmamoğlu, seçim otobüsü üzerinden hemşehrilerine seslendi. Konuşmasında memleketi Trabzon’daki çocukluk ve gençlik anılarını anlatan İmamoğlu, İstanbul’da 23 Haziran’da yenilenecek olan seçimlerde kendisine dua ve destek istedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında 18 gün görev yaptığını ve bu süreçte İstanbul’a güzel mesajlar verdiklerini belirten İmamoğlu, "İstanbul’da bir süreç yaşadım, seçimi kazanmış bir belediye başkanıyım.

Ama demokrasiye sıkıntı verdiler. Hep beraber bu süreci tamir edeceğiz. Bizim insanımız demokrasiye, cumhuriyete ve özgürlüğe alışmış insanlardır. Bizim insanımız yüreğinde her zaman ’tam bağımsız Türkiye’ diyen insanlardır. Bu süreci biz tedavi ederken bazıları kötü söz kullanıyor olabilirler. Ben o laflara girmek istemiyorum. ’Çaldılar’ diyebilirler.

Biz bu saatten sonra yapacağımız işe bakıyoruz. Kendimi bu yolda yeniden seçilen bir kardeşiniz olarak, aynı zamanda demokrasi mücadelesi de vereceğim. Dolayısıyla tüm hemşehrilerimin desteği ve duasına ihtiyacımız var. Bana dua edin. Bu süreci hızla tamir edeceğim. Seçildiğimde 18 gün görevde kaldım, İstanbul’a çok güzel mesajlar verdik. 18 günde insanlarımızın gönlünde taht kurduk. 18 gün milletimizi mutlu ederken, birilerinin de aklını başından aldı. Hatta 18 günde çıldırdılar. Ben var ya o insanları, bin 800 günde deli edeceğim deli. Çünkü o kadar güzel hizmetler yapacağım ki, İstanbul halkı o kadar mutlu olacak ki, şaşıracaklar" dedi.

"ANAMIN KUCAĞINI BİLİYORUM"

Partilerin ülkeye hizmet için sadece araç olduğunu söyleyen İmamoğlu, isim vermeden kendisini eleştiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt verdi. İmamoğlu, "Partizanlık yok, partiler hizmet için birer araç. Ben milletime hizmet etmek istiyorum. Esas olan millettir, millet. Bu anlayışa sahip olmak gerekir. İnsanıyla kucaklaşan, tevazu, işte biz bu anlayışı temsil ediyoruz. Dün gazeteci arkadaşlar, ’Terör örgütünün kucağı vesaire’ dedi. Ben dedim ki, bir tek anamın kucağını biliyorum. Bir de anamın, babamın ocağı var, köyüme geldim orayı biliyorum. Bunu söyleyen, dile getiren insanlara Allah akıl versin. Sizin dualarınıza onların da ihtiyacı var" diye konuştu.

Konuşmasının ardından alandaki kalabalığın kemençe eşliğinde oynadığı horona otobüsün üzerinden bir süre eşlik eden İmamoğlu, daha sonra bayramlaşma programına katılmak üzere Giresun’a gitti.

Konuşmasının satırbaşları şöyle;

’81 İLİN SELAMINI GETİRDİM’

Ben, bu meydanda bu güzel coğrafyanın insanının yanı sıra Rizeliler, Artvinliler, Gümüşhaneliler de var, biliyorum. Bizi yalnız bırakmadılar, biliyorum. Bu meydana, çocukluğumda heyecanla milli bayramlarda yürüyüş yapmaya gelirdim. Bu yollarda tüm heyecanımla bir Türk çocuğu olarak yürürken, bayrağını ve milletini hisseden, Cumhuriyet’i benimsemiş, Atatürk’ün bir evladı olarak yol yürüyeceğim. Ne mutlu bana. 6-7 yaşından liseyi bitirene kadar bu güzel şehrin her anına eşlik etmiş, bütün gönlüyle burada var olmuş bir kardeşinizim. Akçaabat’ın 40 haneli Cevizli Köyü’nde doğmuş, Sera’da çocukluğu ve gençliği geçmiş, Pazarkapı Mahallesi’nde dedemle her sabah esnafına selam verip almasını öğrenen bir evlat olarak büyüdüm. Sonra burada Kanuni Süleyman İlkokulu’nda öğrenci oldum. Orada bu şehrin çocuk esirgeme kurumundaki çocuklarıyla büyümüş bir kardeşinizim. Köşk Ortaokulu’nda okudum. Sonra Allah nasip etti, bana göre dünyanın en güzel eğitim ocaklarından biri olan Trabzon Lisesi’nin evladı, öğrencisi oldum. Ben, tüm benliğini, kişiliğini burada elde etmiş bir kardeşinizim. Heyecanımla, ahlakımla, saygısı, sevgisi ve milletine olan bağlılığıyla sizi temsil ediyorum. Sizin evladınızım. Allah nasip etti İstanbul’a gittim. İstanbul’da herkesi, her semtini tanıdım. İstanbullu hemşehrilerime, ‘Size Trabzon’un, Giresun’un, Ordu’nun, Artvin’in, Karadeniz’in selamı var’ diyorum. Şimdi de ben size İstanbul’un, Diyarbakır’ın, Şanlıurfa’nın, İzmir’in, Tekirdağ’ın, Edirne’nin, Ankara’nın, Manisa’nın, 81 ilin insanının selamını getirdim. İstanbul’un selamını getirdim

‘UŞAGUM; KÖTÜ UŞAK OLMA!’
Yola çıktığımız ilk günden itibaren milletimize, insanlarımıza hep güzel şeyler söylemek istedim. Kötü dilin hiç kimseye faydası yok. Bana anacığım derdi ki, ‘Uşağum, kötü uşak olma.’ Ben, Trabzon’un bir uşağıyım. Trabzon’un uşağı, kötü söz söylemez, milletine örnek olur. Beni seyreden, beni gören Trabzon’un gençleri diyecek ki, ‘İşte ben Ekrem Abi gibi olmak istiyorum.’ Ben, bu şehrin gençlerinin Ekrem Abisi’yim. Benim sorumluluğum büyük. (Ceketini çıkardı.) Vallahi terledim. İstanbul’da seçimi kazanmış bir belediye başkanıyım. Ama bir avuç insan Türkiye’nin demokrasi sürecine sıkıntı verdi. Hep beraber bu süreci tamir edeceğiz. Bizim insanımız, demokrasiye, cumhuriyete ve özgürlüğe alışmış insanlardır. Bizim insanlarımız, yüreğinde, ‘tam bağımsız Türkiye’ diyen insanlardır. Biz süreci tamir ederken, birileri kötü sözler söyleyebilirler. Ben o laflara girmek bile istemiyorum. ‘Çaldılar’ diyebilirler, şunu diyebilirler, bunu diyebilirler. Hiçbir önemi yok. Biz, bu saatten sonra yapacağımız işe bakıyoruz.

‘BANA DUA EDİN’

Bir avuç insanın yaptığı yanlışlardan milletimizi kurtarmak istiyoruz. İlerleyen yıllardaki her seçimin tartışmalı hale geleceği bir sürecin arifesindeyiz. Kendimi bu yolda, İBB’nin yeni seçiminde yeniden seçileceğini bilen bir kardeşiniz olarak demokrasi mücadelesi vereceğim. Tüm hemşehrilerimizin desteğine ihtiyacım var. Bana dua edin. İstanbul’daki yakınlarınızla konuşun. Bu süreci hızla tamir edeceğim. İptal nedenini Ramazan ayının başında açıklayanlar, Ramazan ayının sonunda iptal nedeninin anlamsız olduğunu açıkladılar. Bu milletin ekmekten, sudan daha fazla ihtiyacı hak, hukuk ve adalet. Bu üçlü olmadı mı insanların yaşaması için bir anlam kalmıyor. Milletimizle beraber düzelteceğiz.

‘İNSANLARIN GÖNLÜNDE TAHT KURDUK’

18 gün görevde kaldım. Bu süre içinde çok güzel mesajlar verdik. Yaptığımız hizmetlerle insanlarımızın gönlünde taht kurduk. 18 gün milletimizi mutlu ederken, birilerinin de aklını başından aldı. 18 günde çıldırdılar, ben var ya o bir avuç insanı 1800 günde deli edeceğim. O kadar güzel hizmetler yapacağım ki, şaşıracaklar. Bu süreçte, hep şunu savundum. Kardeşim hizmet yarışı yapalım. Millet 2024’e kadar İstanbul’u sen yönet dedi. Size de 2023’e kadar Cumhurbaşkanlığı yetkisi verdi. Ama bu arkadaşlar bundan anlamadılar. Ekrem aşağı, Ekrem yukarı. Milletin en büyük sorunu ekonomi değil mi? Aranızda işsizler var mı? E bunları çözelim. Birçok gencimiz işsiz. Onlar ne yapıyor, eski belediye yöneticilerine belediye, banka yönetim kurullarında makam arıyorlar

‘YUNANMIŞ, PONTUSMUŞ, TERÖRİSTMİŞ… ALLAH AKIL VERSİN!’

Bu anlayış, tükenmişlik anlayışı. Üretemiyorlar. İnsanların önüne akılcı çözümler koyamıyorlar. Bu anlayışla, bu bir avuç insan bu süreci yönetemez. Bir dur diyeceğiz. Çünkü kibir, halkından uzak, insanlarıyla diyalog kuramayan anlayışa hep birlikte güle güle demeliyiz. Partizanlık yok. Partiler, hizmet için birer araç. Esas olan millettir. Bu anlayışın hakim olması, makamı yükseldikçe boynu bükülen anlayışı temsil ediyoruz. Bu anlayış kazanacak, göreceksiniz. Bütün bu dediğim işleri üretemeyen insanlar… Neymiş? Ekrem, Yunanmış, Pontusmuş, teröristmiş… Allah akıl versin. Köyümü ziyaret ederken sordular, ben dedim ki ben bir tek anamın kucağını biliyorum. Anamın babamın köyünün ocağını biliyorum. Allah akıl versin

‘DUALARINIZA ONLARIN DA İHTİYACI VAR!’

Sizin dualarınıza onların da ihtiyacı var. Akıl uçmuş. Ekrem’in inancıyla, etnik kökeniyle uğraşıyorlar. Etnik köken üzerinden insana hakaret edilmez. Ermeni, Süryani, Rum vatandaşına saygı duyan bir anlayışa sahibim. İnancıyla ilgili de ölçmeye çalışıyorlar. Size bakıyorlar, etnik kökeninizi, inancınızı ölçüyorlar. Bu ülkede 82 milyon vatansever var. Kötü yönetici örneklerini azaltacağız. İstanbul’dan gelenler geri dönmeli. Burada olanlar İstanbul’dakileri arayıp, konuşmalı. Partiler üstü süreç olduğunu anlatmalı. Bunu hep birlikte başaracağız. Asla yalnız yürümeyeceğimi biliyorum. Beni güçlü kılacağınızı biliyorum. Siz de bilin ki, bu yürekli kardeşiniz asal vazgeçmeyecek. İstanbul’un güzel gençleri, bana hep şunu söyledi: Ekrem Abi, bize umut ol. Sen çalış, çabala. Biz biliyoruz ki, her şey çok güzel olacak. Ben, doğduğum kentin insanlarına kalbimdeki tüm sevgiyi iletiyorum. Benim için dua edin

KONUŞMA BİTTİ, İLGİ SÜRDÜ

Konuşmasının ortasında sıcaktan bunalıp ceketini çıkaran İmamoğlu, mitingin sonunda ise seçim otobüsünün üzerinde horona durdu. İmamoğlu’nun içinde bulunduğu seçim otobüsü, yaşanan izdiham nedeniyle zorlukla yol aldı. Trabzonlular, yol boyu İmamoğlu’na sevgi gösterilerinde bulundu. Seçim otobüsünün yolu, vatandaşlar tarafından sık sık kesildi. İmamoğlu, vatandaşlara otobüs içerisindeki mikrofon aracılığıyla teşekkür etti. Vatandaşlar, İmamoğlu’nun elini sıkmak ve fotoğraf çektirebilmek için birbirleriyle yarıştı.

Kaynak: iha