Hürriyet’ten Toygun Atilla’nın analiz haberine göre, 5 Nisan 2018’deki Genel İdare Kurulu toplantısı partideki görev dağılımlarından dolayı tartışmalı geçti. Buğra Kavuncu’nun Genel Başkan Yardımcılığı’na getirilmesi ise parti içinde daha çok “Ulusalcı” “Türkçü” ve “Milliyetçi” olarak anılan kanat için bardağı taşıran son damla olmuştu.

ALTAYLI’NIN FETÖ İLE TEMASI

Tepeden inme Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildiği düşünülen Buğra Kavuncu’nun dayısı Enver Altaylı’nın karışık ve girift ilişkileri, FETÖ ile olan teması, amcası eski Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu’nun FETÖ ile olan irtibatı bu rahatsızlığın en temel nedenlerinden biriydi. Muhalif isimleri yatıştırmaya çalışan Meral Akşener, bu isimlerle kendi makam odasındaki “sağır odada” bire bir görüşmeler yaptı. Bu görüşmeler gerçekten de parti içindeki yükselen nabzı düşürmeye yaramıştı. Ta ki, seçim dönemine kadar…

24 Haziran 2018’deki genel seçimler öncesi hazırlanan milletvekili aday listelerinde 5 Nisan 2018’deki GİK toplantısında itirazlarını ve rahatsızlıklarını ileten isimlerin önemli bir kısmı, milletvekili listelerinde ya geri sıralara düşmüş ya da seçilmeleri zor illere konmuştu. Kısa bir süreliğine yatışan kriz, İYİ Parti’de tekrar patlamıştı. İlk istifa Yörük Ali Paşa olarak tanınan emekli Tuğgeneral Ali Aydın’dan geldi.

Ali Aydın, parti kurucularından GİK üyesi aynı zamanda Genel Başkan Başdanışmanıydı. Sonrasında bu istifalara 15 Temmuz darbe girişimi sırasında gazi olan emekli emniyet müdürü Fatih Eryılmaz ve Balyoz mağduru emekli kurmay Albay Ali Türkşen gibi isimler de eklendi. Bu isimlerin bir özelliği de İYİ Parti’ye Ümit Özdağ tarafından davet edilmiş olmalarıydı.

GÖRÜNMEYEN EL PARTİYİ YÖNETİYOR

İYİ Parti’deki FETÖ krizini anlatmaya çalıştığım bu yazıyı hazırlarken, görüştüğüm insanların fikri 2018’deki parti kongresinden sonra adeta görünmez bir elin partiye değdiği ve hem parti içinde hem de Akşener’in yönetim tarzında bir değişim başladığı yönünde. Yine aynı kişiler, bu görünmez elin bir FETÖ tarzı olduğu yönünde ortak kanaat belirtiyor. Bu iddiaların karşılığı bilinmez ama İYİ Parti kurucularının önemli bir bölümünün geçen 2 yıllık süreç içinde artık partide olmadıkları da bir gerçek.

BU KAVGANIN İLK RAUNDUYDU

En son İstanbul kongresi ise krizin şimdilik son perdesiydi. Özdağ’ın CNN Türk’te Ahmet Hakan’a yaptığı açıklamaları ferdi bir çıkış olarak görmemek gerekiyor. İYİ Parti’deki bu FETÖ krizi önümüzdeki günlerde açılan yeni dosyalar, belgeler ve iddialarla daha çok su kaldıracak gibi duruyor.

Editör: TE Bilişim