Dolar/TL Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkılaştırma adımlarına ve dünyada doların iki yıldan fazla sürenin en değersiz seviyelerinde işlem görmesine rağmen 7.4 seviyesindeki tarihi zirvesine yakın baskı altında kalmayı devam ettiriyor.

TCMB’nin likidite adımlarını izleyen ve bunun kalıcı bir sıkılaştırmaya dönüşüp dönüşmeyeceğine odaklanan piyasalarda bugün başlayacak ve yarın sonuçları açıklanacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı haftanın en önemli gündem maddesi.

Reuters’ın 16 kurumun tahminleriyle yaptığı ankette medyan beklentisi TCMB’nin politika faizini %8.25’te sabit tutacağına işaret ederken, beş ekonomist bankanın politika faizinde artırıma gitmesini bekliyor. 16 katılımcıdan 11’i ise politika faizinin sabit tutulacağını öngörüyor.

Reuters anketindeki ek sıkılaştırma adımları sonrası TCMB’nin ortalama fonlama maliyetinin ay sonunda %10.13 seviyesine yükselmesi bekleniyor. Bu beklenti ortalama fonlama maliyetinde önümüzdeki 2 haftada 100 baz puan daha sıkılaştırma yapılabileceğini gösteriyor.

Ek sıkılaştırma adımlarına devam eden TCMB’nin piyasaya sağladığı ortalama fonlama maliyeti 16 Temmuz’da %7.34’e kadar gerilemişti. TCMB son adımlarıyla fonlama maliyetini dün itibarıyla %9.31’e yükseltti. Bu veriler 200 baz puanlık bir sıkılaştırma anlamına geliyor.

Dolar/TL dün 7.4 ile yeni tarihi zirvesine yaklaşmasının ardından dün gelişmekte olan ülke para birimleri genelinde görülen değer kazançlarına rağmen sadece sınırlı gerileme gösterdi.

Gelişmekte olan para birimleri dün doların 27 ayın en düşük seviyesini görmesi ardından değer kazancı gösterdi. TL ise dolar karşısında en az değer kazanan para birimlerinden biri oldu.

TCMB LİKİDİTE ADIMLARINI HER GEÇEN GÜN KUVVETLENDİRİYOR

Merkez Bankası likidite sıkılaştırma adımlarına dün de geleneksel yöntemli repo ihalesi ve gecelik borçlanma limitlerini kısarak devam etti. Bankacılara göre TCMB dün sıkılaştırma adımlarını %11.25 seviyesine doğru daha da kuvvetlendireceğinin mesajını verdi.

Bankacılar TCMB’nin bugünkü adımlarından daha önce %9.75 öngördükleri sıkılaştırmanın gideceği son noktanın artık önce çift haneye ardından da %11.25 seviyesindeki bankanın en üst fonlama mekanizmasınaki faizine doğru ilerleyeceğini öngörüyorlar.

Reuters’ın TL’de sıkılaştırma adımlarına rağmen neden belirgin bir değer kazancı görülmediğine yönelik sorusuna bir bankanın Hazine yetkilisi, “Bakan Albayrak’ın rekabetçi kur söylemlerini de düşündüğümüzde TCMB’nin adımlarının TL’de yeni sert değer kazancı yaratmayı amaçladığını düşünmüyoruz.

Hedefin mevcut ya da belki biraz üsterinde ‘rekabetçi’ olarak tanımlanan seviyelerden ani ve yeni değer kaybı yaratmayı engellemek olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’nin risk primi nedeniyle konu tartışmalı ama TL’de ani bir değer kazancı için gerekli en az faiz %13-15 bandında” diye konuştu.

TCMB’nin sıkılaştırma adımları bankaların kredi ve mevduat faizine de yansıyor.

Lokallerin TL mevduat faizlerini yetersiz bulunması sonrası 1 aydan kısa bir sürede 15 milyar doları aşan yabancı para ve altına yönelim görülürken son mevduat artışları ise piyasaya göre lokal döviz talebini sınırlayabilir.

HESAPLAR DÖVİZ TAŞIYOR

TCMB verilerine göre yurtiçi yerleşikler altın dahil yabancı para cinsi mevduatlarını 17 Temmuz-7 Ağustos arasındaki 3 haftalık periyodda 15.5 milyar dolar artırarak 219.5 milyar dolara yükselttiler.

Aynı bankacı, “Şu anda atılan adımların lokalerin dövize yönelimini durduracak bir TL getirisi sunmak ve güven tesisi olduğunu; bu nedenle TCMB’nin bu adımları ‘geçici ek sıkılaştırmalar’ olarak tanımlayacağını, dolayısyla kalıcı politika faizi artışlarına gitmek için bu ay acele etmeyeceğini düşünüyorum. Aksi yönde bir adım piyasadaki ana beklenti olmadığından sürpriz etkisi ve TL’de yeni değer kazançları yaratabilecektir” dedi.

Bankacı TCMB’nin geçmişte de bu yöntemleri kullandığını hatta bu adımların siyasiler ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından döviz bozdurarak TL’ye geçme TL’ye güvenme çağrısı ile birlikte geldiğini de hatırlattı.

Kaynak: Sözcü-Reuters

Editör: TE Bilişim