Kılıçdaroğlu, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nde (AESOB) oda başkanları, hemşehri dernekleri yöneticileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, esnafın sorunlarının yıllardır hiç değişmediğini belirterek, lafa gelince politikacılar kadar esnafa güzel söz söyleyen başkalarının olmadığını söyledi. Her vaadin verilmesine rağmen çözüme gelince herkesin arazi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Nasıl oluyor bu. Ben biraz sitem ederek konuşacağım. Sorunlarınızı biliyoruz, nasıl çözülmesi gerektiği çok açık. Ama sizin sorunlarınız bilinçli olarak çözülmüyor veya çözmüyorlar. Kepenkleri kapattık açıklamalar gırla gider. Niye kapattın kardeşim, geçinemiyorum. Neden, büyük AVM’ler kuruldu, kimse bize gelmiyor. Kim kurdu, hükümet kurdu. Kime oy verdiniz, hükümete. Nasıl oluyor bu iş. Gelip güzel güzel konuşuyorlar. Her türlü güzel parlak lafları kullanıyorlar. Esnaf şöyledir, böyledir, orta direktir, esnaf olmazsa Türkiye olmaz. Bir bakıyorsunuz esnaf sayısı azalıyor. Kendi ayağına kurşun sıkan bir başka grup görmedim. Kendi ayağına kurşun sıkıyor” dedi.

"KİM KAZANACAK"

Esnaf ve sanatkarın büyük bir kısmının sonunu getiren siyasi partiye oy verdiğini savunan Kılıçdaroğlu, “Kızıyorlar, bağırıyorlar, çağırıyorlar. Emekliye iki maaş ikramiye kimin işine gelir. Emekli iki maaş ikramiyeyle apartman mı otomobil mi alacak, Paris’e geziye mi gidecek. Gidecek alışveriş yapacak. Kim kazanacak, esnaf kazanacak. Taşeron işçileri kadroya alın dedik. Kıyameti kopardık, sonunda aldılar. 500 bine yakın taşeron işçi halen kadroya alınmadı. O insanların da hak ve hukuklarının teslim edilmesi gerekir” dedi.

Almanya’da 9 bin makam aracı, Türkiye’de ise 110 bin makam aracı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Tasarruf diyorlar, nerede tasarruf. Eğer bu ülke iyi yönetilirse, doğru dürüst yönetilirse bu coğrafyada hiçbir çocuk yatağa aç girmez, fakirlik, fukaralık olmaz. Mesele budur. Bunu sağlamak gerekir. Bizim belediyelerin olduğu yerde asgari ücret 2 bin 200. Verilmez diyorlar, neden verilmesin. Asgari ücreti 2020 lira yaptılar. Belediye başkanlarıma söyledim, makam koltuklarına oturduklarında Kepez’de de 1 Ocak’tan itibaren 2 bin 200 lira ödeyecek. Ocak ile Nisan arasındaki farkı da belediye başkanlarımız ödeyecek. Nereye gidecek bu para, esnafa gidecek” diye konuştu.

"GELİR DAĞILIMI ÇARPIKLIĞI VAR"

Kişi başı gelirin 10 bin doları aştığı yönündeki açıklamaları eleştiren Kılıçdaroğlu, “Kişi başı gelir 10 bin doları aştı diyorlar. Anne baba, beş çocuk düşünün, 70 bin dolar demektir. 10 bin dolar girmeyen ev var. Gelir dağılımı çarpıklığı var. Sizin çok sorununuz var. Kirada oturan esnaf kardeşim var. Kira stopajını neden siz ödüyorsunuz. Kaldırın stopajı. Esnaf istiyor mu, istemiyor, esnaf istese asla oy vermez. Ben bunu kaldıran, söz veren partiye vereceğim der” ifadelerini kullandı.

Eleştirilerine devam eden Kılıçdaroğlu, "Suriyeli kardeşler dükkan açıyor, vergi veriyor mu, Bağ-Kur ödemiyor, hastanede ücretsiz tedavi oluyor. Siz vergi veriyorsunuz, Bağ-Kur ödüyorsunuz, borcunuz varsa tedavi olamıyorsunuz. Nasıl oluyor bu, nasıl adalettir, nasıl kalkınmadır. Bize destek vereceksiniz ki sizin hakkınızı sonuna kadar koruyacağız. Siyasi partiler futbol kulübü tutulur gibi tutulmaz. Vatandaşın tercihi başımızın üstünedir. Biz siyasileri yönetenleri eleştiririz. Siyaset bir hizmet yarışıdır. Bu yarış içinde oyla devam edecek, projeleri ortaya koyarsak sonuç alırız" diye konuştu.

"GEÇMEDİĞİN KÖPRÜYE VERGİ"

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Belediye gelirleri kanunla verilir. İktidar partisinde çok para olur, muhalefette az para olur. Yok öyle bir şey. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı kendi metrosunu kendi yapıyor. Metresini 50 milyona, İstanbul 150 milyona yapıyor. Ankara 100 milyona yapıyor. Nasıl oluyor bu? Nasıl olur da fiyatlar farklı olur? Her belediyenin geliri var. Geliri olmayan belediye yoktur. Belediye başkanlarıma seçildiğin andan itibaren bütün beldeyi kucaklayacaksın dedim. Harcadığın her kuruşun hesabını vereceksin, halka hesap vermek çok şerefli bir görevdir. Parayı hükümet değil, vatandaş veriyor. Neden alır, yol, köprü, hizmet yapmak için alır. Peki vergiyi ödediniz, yol yapıldı ayrıca para ödüyorsunuz. Geçmediğiniz köprünün bile parasını ödüyorsunuz. Ya neden ödeyeyim. Ben vergi dedin verdim, ceza dedin verdim, Bağ-Kur dedin ödedim. Daha ne istiyorsun benden. Deli Dumrul köprüsü, geçsen de geçmesen de ben alacağım diyor. Biz bir medya baskısı altındayız. Yüzde 90’ını kontrol eden güç sabah akşam aynı haberleri pompalıyor Gerçeklerden uzaklaşıyoruz.”

Kılıçdaroğlu, oluşturacakları muhtarlık bütçesiyle soysal yardımların muhtarlar aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine dağıtılacağını belirtti.

"YAKINDA ÇİFTÇİ DE KALMAYACAK"

Türkiye’nin güçlü bir dönüşüme, güçlü bir demokrasi kültürüne ihtiyacı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “2018 yılında Yunanistan’dan pamuk, buğday, tütün ithal ettik. Yunanistan’dan on kat büyüğüz, kim kazanıyor. Yunanistan çiftçisine hizmet ediyoruz sizin verginizle. Yakında çiftçi de kalmayacak. Bu gerçekleri bilerek sandığa gidin. İllaki gelin A ya da B partisine oy verin demiyorum. Demokrasi hepimiz için geçerli. Akıl akıldan üstündür. Esnaflık yapmak kolay değildir. Türkiye’yi büyütmemiz, kalkındırmamız, güçlendirmemiz gerekir. Temiz siyaset ve halka hesap veren bir anlayışla bunu yapmalıyız” dedi.

AESOB Başkanı Adlıhan Dere, Kılıçdaroğlu’na bir tablo hediye etti.

"KENDİNİ SATACAK ESNAFIM YOKTUR"

Büyükşehir Belediye Başkan adayı Muhittin Böcek ise, 25 yıllık siyasi hayatında birçok oda başkanıyla çalıştığını belirtti. Kendisine yöneltilen eleştirilere cevap veren Böcek, “Muhittin Böcek göreve gelirse yardımlar kesilir, işten çıkarılırsınız’ diye söyleniyor. Bugüne kadar hiç kimsenin ekmeğiyle oynamadık, işçi kardeşlerimin içi rahat olsun. Antalyamızı 50 yıllık bir öngörüyle sadece ‘ben bilirim değil, biz bilirizle’ yöneteceğiz. Biz daha iyisini yapacağız diyor. 4 dönem belediye başkanlığım süresince hiçbir aday arkadaşımla belden aşağı siyaset ve karalama olmamıştır. Şimdi de olmayacaktır. Bütün ulaşım esnafının sorunu biliyorum. Ben günü değil, dönemi değil tüm esnafımızın huzur ve mutluluğu için geliyorum. Otobüsçülerimizin rüşvetle işi yoktur, seçim için kendini satacak esnafım da yoktur. Tamamen halka dönük projeler yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

"DOĞRU OLANLARI YAPMAYA GELİYORUZ"

Antalya’da kruvaziyer limanının yerinde olması gerektiğinin altını çizen Böcek, “Biz Antalyamızdan yerelden kalkınma ile orada üreten bir büyükşehir belediyesi bir arada olacak. Korkuteli’de halk yemi kuracağız. Üretici kazanacak, biz hep birlikte kazanacağız. Halk su dedik. Finike’de kuracağız dedik. ‘Biz musluktan su içiyoruz’ dediler. Araştırmalar bilimseldir. Antalya’da damacana suyu hat safhada tüketilmektedir. Evinde su içenlere bir şey diyemiyorum. Büyükşehir olarak tabii ki musluktan memba suyu içilmesi için geliyoruz. Biz doğru olanları yapmaya geliyoruz. Hesabını veren birisiyim. Ranta dönük proje değil, halka dönük projeler olacak. Hep birlikte güzel Antalya için geliyoruz” dedi.

CHP Kepez Belediye Başkan adayı Murat Dinç ise, kazandıkları takdirde ilçeyi tüm Kepezlilerle birlikte yöneteceklerini söyledi. Mahalle meclisleriyle yerinde ve ulaşılabilir bir belediyecilik anlayışı güdeceklerini ifade eden Dinç, “Belediye hizmetlerini vatandaşın ayağına götüreceğiz. İhtiyaç sahipleri için çıkaracağımız Kepez kart ilçedeki küçük esnafta geçerli olacak. Kepez’de önce insana tüm canlılara yatırım yapmak istedik. Planlarımızı Kepez’de anne karnından itibaren yapmaya başlayacağız” diye konuştu.

AESOB Başkanı Adlıhan Dere, tüm siyasilerle eşit şekilde toplantılar yapmaya çalıştıklarını bildirdi. Tüm siyasi partilere eşit şekilde davrandıklarının altını çizen Dere, “AESOB olarak kim kazanırsa, Antalya esnafı kazansın diyoruz. Kim hizmet ettiyse esnafımız onun arkasında durur. Tüm adaylarımıza başarılar diliyorum” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’na CHP Antalya Milletvekilleri Çetin Osman Budak, Cavit Arı, Aydın Özer,Rafet Zeybek, Büyükşehir Belediye Başkan adayı Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Konyaaltı Belediye Başkan adayı Semih Esen, CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul, İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Aydın da eşlik etti.

Kaynak: iha