İşte Recep Küçükişsiz'in o yazısı:

HAPİSTEKİ SON CİA AJANIMIZ 

Hepinizin malumu uzun zamandır zindanlarda tutulan bir ülkü beğimiz var. İki seneden fazla bir zaman iddianamesi olmadan tutuklu kaldıktan sonra yargılamasına kısa bir süre önce başlandı.

76 yıllık ömrü boyunca Türkeş’e askerlik yapmış, Türklük için çalışmış ülkücülerin Enver Abisi”nden bahsediyorum.

Daha 1965’te Türkeş’in emriyle İstanbul’da “Altaylardan Tunaya Genç Devrimciler Derneği”ni, kendisi gibi askeriyeden tardedilmiş bir grup arkadaşı ile kuran Enver Altaylı’dan bahsediyorum.

Türkeş’in emri ve tavassutu ile 1968’de MİT’e girip çalışan Enver Altaylı’dan bahsediyorum.

MİT’ten aldığı bursla doktorasını yapmak için gittiği Almanya’da yine Türkeş’in emri ile Avrupa’daki ülkücüleri örgütleyip “Türk Federasyonu”nu kuran Enver Altaylı’dan bahsediyorum.

Türkeş’in emriyle eskiden “Türkistan Lejyonu”nda görev yapmış Ruzi Nazar, Baymirza Hayit…  gibi Pantürkist savaşçılarla tanışan Enver Altaylı’dan bahsediyorum.

Yine Türkeş’ten emir alınca gelip Hergün Gazetesi’nin başına geçen ve 12 Eylül’de gazete kapatılıncaya kadar başında duran Enver Altaylı’dan bahsediyorum.

İşte bu Enver Altaylı’yı Türk devletine Türk vatanına ihanet etmekten CİA’ya ajanlık yapmaktan yargılıyorlar. Hem de Türkeş’in emri ile tanıştığı ölüp gitmiş Ruzi Nazar ile olan irtibatını onun CİA ajanlığına delil gösteriyorlar…

Buradan sesleniyorum: Ülkücülerin hepsini suçlu suçsuz demeden asın, öldürün ama onları bu suçlarla yargılamayın. Hiç bir ülkücü vatana millete devlete ihanet suçu işlemez. O suçları işleyen bir tane bile ülkücü yoktur. 

Çünkü bizim Ülkücülüğümüz katıksız bir inanmışlıktır. Biz anadan babadan yardan, serden geçeriz de milletimiz dinimiz vatanımız ve devletimizden asla vazgeçmeyiz. 

Çünkü biz insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcılarıyız..

Şimdi birilerine “Ülkücülerden ne istiyorsunuz?” diye sormak gerek… Bu siyasal bir yargılama mıdır? Öyleyse bilinsin ki, biz asla yargının siyasallaşmasını istemeyiz ve kabul etmeyiz. Biliriz ki, hukuka güvenin azaldığı toplumlar kaosa sürüklenir. Hukuku siyasete alet etmek, ülkenin geleceğini karartmak demektir. Bundan da bütün millet zarar görür. 

Türkeş’in yetimi ülküdaşlarıma sesleniyorum:

Dün bir birimiz için canlarımızı fedaya hazırdık. Bugün kirli propagandaların tesiriyle hizmetlerimizi, faziletlerimizi bile kusur olarak görmeye başladık. İçimizden birinin darbe yemesine iftiraya uğramasına kayıtsız kalabiliyoruz. Halbuki her ülküdaşımızın şahsında bütün ülkücü hareket yargılanıyor. Verilecek cezanın bütün ülkücülere yani ülkücü harekete kesildiğini düşünemiyor musunuz?

Evet, yarın (12 Kasım Cuma günü) Enver abinin duruşması var. Her zaman bir birimize sahip çıkmalıyız. Herkes için ve hepimiz için adalet istiyoruz.

Buradan haykırıyorum: Atatürk İngiliz ajanı değildir, Atsız Alman ajanı değildir, Türkeş Cia ajanı değildir, Muhsin Yazıcıoğlu Fetö’nün adamı değildir… 

Erbakan’ın Hüsnü’sü ile başlamıştık yine onunla bitirelim Hüsnüüü Sakallı Hüsnüüü… sana da sesleniyorum Enver Altaylı Cia ajanı değildir Hüsnüüü…

Enver abiye hayırlı tahliyeler diliyorum.

Recep Küçükişsiz

Editör: TE Bilişim