DAVUTOĞLU KAMUDA ŞEFFAFLIK PAKETİNİ AÇIKLAMIŞTI 

2015 yılında dönemin Başbakanı Davutoğlu Kamu'da şeffaflık paketini açıklamıştı.

Başbakan Davutoğlu,  20 Şubat 2010 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile Cumhurbaşkanımızın talimatı ile şeffaflık stratejisi ortaya konuldu.

Şimdi, 2014 yılında bu strateji tamamlanması sonrasında önümüzdeki dönem için yeni bir eylem planı hazırlıyoruz. 

Konuyla ilgili çok sayıda uluslararası anlaşmayı da imzaladık. Hayat süreklilik ister ve dinamik bir seyir içinde tarihe akar. Bu gelişmelerin son derece önemli araçları ve önemli riskleri de beraberinde getiriyor. O zaman biz şeffaflığı bir an bir anda biten bir olgu olarak göremeyiz. 

Şeffaflık meselesini sadece siyaset kurumunun olarak da göremeyiz. 

Şeffaflık bir zihniyet meselesidir. Yolsuzluklarla mücadele bir zihniyet meselesidir. Biz bunu yaptığımız için talan edilen bir ekonomiden G-20'de örnek olarak gösterilen ekonomiye geçiş sağladık hem de kriz sürecinde. 2001'liyıllarda dünya ekonomisi büyürken Türkiye ekonomisi küçüldü, içinde bulunduğumuz son krizde dünya ekonomisi küçülürken Türkiye ekonomisi büyümektedir. 

Toplumun, milletimizin bize verdiği emanet konusunda kimsenin şeffaflığı etkileyecek bir durum içerisine girmesine izin vermeyeceğiz. Siyaset kurumu hesap verebilme makamında doğrudur. 
İlk aşamada bugün almayı düşündüğümüz tedbirler

Siyasi partilerin ve kampanyalarının şeffaflaşmasına ilişkin olarak seçmen kütükleri hakkında 2820 kanunda değişiklikler yapmayı düşünüyoruz.

HERŞEY DAHA ŞEFFAF OLACAK

- Milletvekili ve belediye başkanlarına yapılacak nakdi yardımlar kendileri adına açılan hesaplara yapılacak. Diğer yardımlara sınırlar getirilebilecek. Siyasi partilere yapılan bağış miktarı elektronik ortamda ilan edilecek, herkes bunu görecek. Herşey açık ve şeffaf olacak. Seçim hesapları ile yapılan harcamaların denetimi yapılacak sonuçlar yine elektronik ortamda yayınlanacak uyuşmama durumunda idari para cezası kesilecek. 

Seçimlerden önce mali kaynaklar kamuoyuna ilan edilecek.İstanbul bir ilçe belediyesinde yaşananları hepiniz görüyorsunuz. Bu krizlere neden oluyor. Seçim ilanının ardından bilançoları herkes elektronik ortamda yayınlayacak. Zaten AK Parti olarak biz bunu uyguluyoruz herkes uygulamalı. Herkes seçim için kullandığı kaynağı açıklamak zorunda. Bu tecrübeden de hareketle bunu genel seçim ve mahalli seçimlere de yaygınlaştıracağız.

HERKES MAL BİLDİRİMİNDE BULUNACAK VE ŞEFFAF OLACAK

- Mal bildiriminde bulunması, rüşvet konusunda yapacağımız değişiklikler. Kamu görevi yürüten kamu sorumluluğu millete emanet taşıyan herkesin mal bildirimi ile ilgili yükümlülüğü olacak. Bu anlamda Meclis'teki grup başkan vekilleri, il başkanları, ilçe başkanları ile buralarda da bazı yanlış uygulamalar olduğu varsayılıyor. Radyo ve Televizyon kuruluşlarının yetkilileri için de mal bildirimi zorunluluğu gelecek. Yargı görevi son derece onurlu büyük bir emanettir bu anlamda aynı TBMM'de görev yapmak büyük onur olduğu gibi hepimizin mal bildirimi konusunda şeffaf olması lazım. Süre 5'yıldan 2'yıla indirilecek ve ara bildirim indirilecek. Bu şeffaflaşma anlamında çok önemli bir düzenleme." demişti.

ERDOĞAN ‘ŞEFFAFLIK PAKETİNİ’ ELEŞTİRDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Davutoğlu Kamuda Şeffaflık Paketini “Böyle şeyler açıklanmadan istişare yapılmalı” diyerek tepki göstermişti.

Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bizzat açıkladığı şeffaflık paketine ilişkin çarpıcı eleştirilerde bulunmuştu. 

Açıklanan pakette yer alan düzenlemelerin büyük bir kısmının Başbakanlığı döneminde çıkarttığı bir genelgeyle zaten hayata geçirildiğini vurgulayan Erdoğan, “Bu tip düzenlemelerin zamanlaması ve içeriği çok önemli. Seçim öncesinde doğru gelmiyor. Bu konularda ekonomiyi dikkate alarak karar verilmeli. Sert kararlar alırsanız, ekonomiyi olumsuz etkiler” demişti.

Erdoğan, Davutoğlu’nun açıkladığı şeffaflık paketi kapsamında TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanvekilleri, genel merkez yöneticileri, il ve ilçe başkanlarına mal bildiriminde bulunma zorunluluğu getirilmesine de sıcak bakmadığını, “Böyle giderse görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız” sözleriyle dile getirdi.

Erdoğan, bu tip önemli konularda kendisiyle istişare edilmesi gerektiği mesajını da, “Bu tip şeyler açıklanmadan önce birlikte bir istişare yapılması yararlı olur” diyerek verdi. 

Ardından başkanlık sisteminin devlet yönetimindeki uyum açısından önemine işaret eden Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasında istişare ve danışma mekanizması yeterince işletilemiyor. İstişare ve danışmanın anlamlı ve aktif olabilmesi için başkanlık sistemine ihtiyaç var” demişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Spor Salonunda düzenlenen AK Parti 31  Mart 2019 Yerel Seçimleri Aday Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada,  manifestoda yer alan "Halkla birlikte yönetim", "Tasarruf ve şeffaflık", "Değer  üreten şehirler" maddelerine ilişkin bilgi verdi.

11 MADDELİK MANİFESTODA "ŞEFFAFLIK"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu’nda AK Parti’nin seçim manifestosunu açıkladı.

Erdoğan, manifestodaki 9. maddenin "Halkla birlikte yönetim" olduğunu  belirterek, "Bu ilkeyle, belediye faaliyetleriyle ilgili kararlara, şehir  sakinlerinin, özellikle de muhtarların ve sivil toplum kuruluşlarının en üst seviyede katılımını temin edeceğiz." diye konuştu.
Özellikle insanların hayatlarını doğrudan ilgilendirecek  büyük projelerde istişare yöntemini mutlaka kullanacaklarına işaret eden  Erdoğan, "Belediyemizden hizmet alan vatandaşlarımız için bir 'Şehirli Hakları'  bildirgesi hazırlayacağız. Belediye sınırları içinde yaşayan herkesin katılımıyla  toplanacak Şehir Meclislerinde, önemli kararları ortak akıl ile alacağız.  Belediye Meclisi toplantılarının ve belediye ihalelerinin canlı yayın dahil, herkese açık şekilde yapılması için tüm imkanların kullanılmasını sağlayacağız."  ifadelerini kullandı.

TASARRUF VE ŞAFFAFKLIK
Manifestonun 10'uncu maddesinin "Tasarruf ve Şeffaflık" olduğunu dile  getiren Erdoğan, tasarruf ve şeffaflığın yeni dönemde belediyelerde çok daha  önemli bir yönetim ilkesi haline geleceğini de vurguladı. Erdoğan, şöyle devam  etti:
"Hangi kaynaktan gelirse gelsin belediye bütçesine giren  her kuruşta yetiminden gazisine, işçisinden yaşlısına herkesin hakkı olduğunu  aklımızdan asla çıkarmayacağız. Yatırımları ve hizmetleri yaparken kullanılan  kaynağın gerekliliğini, verimliliğini, önceliğini, kalitesini titiz bir şekilde  değerlendirecek, sonra adımları atacağız. Her faaliyetimizi, en başından en  sonuna kadar milletimizin gözü önünde, her türlü bilgiye, belgeye erişimin açık  olduğu bir yöntemle yürüteceğiz. Belediyelerimizde hakka, adalete, maşeri  vicdana, hukuka aykırı davranan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız." dedi.


 

Editör: TE Bilişim