Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, CHP’li Muharrem İnce’nin yerel seçim sürecine ilişkin sözleri hakkında açıklamada bulundu. Terör örgütü PKK’nın siyasi kanadı vasıtasıyla belediyelerde ve yerel meclislerde örgütlendiğini ifade eden Yalçın, PKK’nın son siyasi temsilcisi HDP’nin belediye teşkilatlarıyla parlamento yapılanması arasında sıkı bir bağ ve geçişkenlik olduğunu belirtti.

PKK’nın yerel örgütlenmeleri ayrılıkçı hesapları için kullandığını aktaran Yalçın, "Bölücü örgütün yetiştirdiği ve yerel meclislere aday ettiği militanların HDP ile ilişkilerine bakıldığında bu girift yapılanma çıplak gözle görülecektir. Belediyelerin PKK’nın siyasi kanadı tarafından kazanıldığında milletin imkân ve kaynaklarının örgüte nasıl peşkeş çekildiği, ayaklanma provalarına nasıl harcandığı geçmişte ibretle görülmüştür. Bölücü terör örgütü PKK’nın siyasi kanadı, yerel seçimleri kapısı sözde bağımsızlığa açılan özerklik için fırsat olarak görmektedir. Yerel seçimlerde oluşturulan belediye ve il genel meclisleri, PKK’nın kravatlı siyasi temsilcileri için ayrılıkçı çabaların birer provası, ihanet projelerinin uygulama alanı mahiyetindedir. Bu itibarla PKK, mahalli seçimlerde il genel meclisleriyle belediye meclislerinin oluşacağı belediyelere birer yerel parlamento gözüyle bakmaktadır. HDP’lilerin 2014 yerel seçimlerinde doğu ve güneydoğuda alınan sonuçları ’haritayı çizmek’ şeklinde değerlendirdikleri dün gibi hatırlardadır. Kripto FETÖ üyesi veya FETÖ destekçisi bir politikacının yerel seçimlerde mevki kazanmasının ne anlama geleceğini ise izaha bile gerek yoktur" dedi.

"CHP’NİN BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI TEHLİKELİDİR"

Türkiye’nin payidar kalmasının toplumsal barışa ve bekaya uzanan kirli elleri kırmakla mümkün olduğunu vurgulayan Yalçın, "Zeka yoksunu mantalitenin siyasi hayatımıza egemen olmasının önüne geçilmelidir. Zira bu kafanın en büyük temsilcisi konumundaki CHP sözcüleri, bahsettiğimiz çarpıcı hakikatleri setretmek için yerel seçimlerin mahiyetini sıradanlaştırma ve MHP’nin beka söylemini değersizleştirme çabasına girmiştir.

CHP’nin belediyecilik anlayışı arızalıdır, tehlikelidir. Geçmişte Gaziantep, Adana, Mersin ve Antalya gibi illerde oy çoğunluğu sağlamak için doğu ve güneydoğudan toplu göç furyası başlatıp ayrılıkçılara kucak açan parti CHP olmuştur. CHP bu çabalarıyla özellikle anılan illerdeki sosyal barışa zarar vermekle kalmamış, Türk milletini oluşturan unsurlar arasındaki nifak tohumlarını da ekmiştir. CHP’li belediyelerin milletin kaynaklarını millete harcamak yerine kendi yandaşlarına akıttıkları, altyapı ve kamu hizmeti vermek yerine sadece yandaş ve militan yığınları değil, çöp dağları oluşturdukları unutulmamıştır.

Bunun içindir ki MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin yerel seçimlerle ilgili kös vururcasına yaptığı beka vurgusu doğru adreslere gidince bundan en çok CHP yöneticileri rahatsız olmuştur. CHP sözcüleri partilerinin kuruluş felsefesine sadakat içinde olmaları ve Türkiye’nin bütünlüğü, milletimizin bekası için herkesten çok titizlenmeleri gerekirken, ’Ben ne derim, tamburum ne çalar’ misali ayrı telden çalmaya ve ayrılıkçıların ’Ne bekası’ nakaratını okumaya başlamışlardır. Kurucu değerlerden hızla uzaklaşmış olan CHP, yancıları HDP ve İP’le birlikte kendi siyasi çıkarlarını bugünün müstevlilerine taşeron olan örgütlerin kirli emelleriyle birleştirmiştir" diye konuştu.

"MUHARREM HİNCE"

CHP’li Muharrem İnce’nin yerel seçimlerin beka açısından taşıdığı önemi küçümseyerek zeka sorununa indirgediğini söyleyen Yalçın, "Soyadına inat kalın bir zekaya, mahdut ve sığ bir kavrama yeteneğine sahip olduğunu ispatlamıştır. ’Muharrem Hince’ siyaseten galip gelebilmek ve rekabette üste çıkmak uğruna, ulaşma emeline kapıldığı malum mevkiye layık duruşun gereklerini çekinmeden çiğneyebilmektedir. Onun zurnasının peşrevi olmadığını öteden beri biliyoruz. Ancak dilinin akortsuz, kelamının ayarsız, üslubunun patavatsız ve siyaset denizinde pusulasız, rotasız seyreden gönül kayığının delik olduğunu da bu vesileyle görmüş bulunuyoruz.

Kabalığın, kibrin, küstahlığın, nadanlığın ve münasebetsizliğin CHP sözcülerinin meşrebi ve itiyadı hâline gelmiş olmasını aziz milletimizin dikkat nazarlarına sunuyoruz. CHP’nin siyasi rakiplerini değersizleştirerek, tahkir ve tahfif ederek galebe çalma çabasının bu partide bir hastalık hâline geldiğinin farkındayız. Bu partinin sözcülerinin samimiyetsizlik ve alaycılığının, rakiplerinin değil ama kendilerinin zaaflarını ele verdiğini gözlemliyoruz. Buna bir de devlet ve demokrasi terbiyesi yokluğuyla tarih bilgisi eksikliği eklenince CHP sözcülerinin çökük omuzlarının bu ağır yükü taşıyamadığını müşahede ediyoruz. Yerel seçimlerin sadece mahalli idarecileri seçmekten ibaret olmadığını,

Bay İnce ve partisi CHP 31 Mart’ın ertesi sabahı gaflet uykusundan millet iradesinin Cumhur İttifakı lehine tecellisiyle uyandığında anlayacaktır. Bunun bir rüya, bir kabus veya Kemal Kılıçdaroğlu’na düzenlenmiş 1 Nisan şakası olmadığı da işte o zaman ortaya çıkacaktır. Esasında biz Kılıçdaroğlu’nun ’Muharrem İnce gel bakalım buraya’ dediğinde dörtnala koşarken kendisinin ne kadar zeki olduğunu anlamıştık. Beka meselesine de bu zeka seviyesinden bakmasına şaşırmıyoruz. Çünkü cır cır böceğinin kulağı bacağındadır. Şundan hiç şüphemiz yoktur; büyük Türk milleti bekasına sahip çıkacak; belediyelerin siyaset coğrafyasında ’Bekaa Vadisi’ veya ’Pensilvanya bahçesi’ olmasına izin vermeyecektir" dedi.

Kaynak: iha