Son bilgilere göre, CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için Tunç Soyer'in ismi MYK'de onaylandı. Soyer'in resmi adaylığının kısa süre sonra kamuoyuna duyurulması bekleniyor.

CHP'nin, Tunç Soyer'i İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak göstermesi İYİ Parti ile krize neden oldu.

Tunç Soyer’in babasının 12 Eylül sıkıyönetim döneminin askeri savcısı Albay Nurettin Soyer olması dolayısıyla İYİ Parti'den bu isme tepkiler gelmişti.

Tunç Soyer'in babası Nurettin Soyer, 12 Eylül askeri darbesinden sonra MHP ve ülkücü kuruluşlar iddianamesini yazan ve Alparslan Türkeş’e idam isteyen askeri savcı olarak biliniyor.

Soyer’in açtığı bu dava dolayısıyla Türkeş yaklaşık beş sene hapis yatmıştı.

Nurettin Soyer’in MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında 5 idam ve 9 müebbet verilmiş, 221 ülkücü de 36 yıl ile 10 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmıştı.

İşin ilginç ve kamuoyunun da bilmediği tarafı Soyer’in bu davasında Alparslan Türkeş’in, “Cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün yöneticisi” olmaktan ötürü 11 yıl hapis cezası almış olduğu.

***

Sen Ülkücüleri anlayamazsın Aytun efendi!

İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi Av. Uğur Tarhan, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray'ın, CHP'nin İzmir'den Büyükşehir Belediye Başkan Adayı göstermesi gündemde olan Tunç Soyer'le ilgili sözlerine cevap verdi.

Uğur Tarhan'ın ülkücü camiada büyük yankı bulan bir yazı yayınlamıştı.

Yazısı şöyle:

Aytun Çıray’a Hatırlatmalar

Millet ittifakı kapsamında CHP ve İYİ Parti’nin işbirliği yapmayı kararlaştırdığı İzmir’de aday belirleme süreci devam ediyor. Adaylık için Tuncay Özkan ve Tunç Soyer’in isimleri geçerken, mevcut büyükşehir belediye başkanı Aziz Kocaoğlu da aday adayı olduğunu duyurdu.

Aday adayları arasındaki Tunç Soyer, 12 Eylül 1980 darbesinin önemli isimlerinden Askeri Başsavcı Nurettin Soyer’in oğlu ve halen Seferihisar Belediye Başkanlığı görevini yürütüyor.

12 Eylül darbesinin ardından sıkıyönetim mahkemelerinde çok sayıda dava görüldü. Bu davaların en büyüğü olan ‘’MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’nın başsavcısı Nurettin Soyer’di.

Soyer, Mamak Askeri Cezaevi’nin C-5 denilen işkence koğuşunun mimarı ve başıydı. C-5’te sorguya alınan ülkücülere insanlık dışı işkenceler onun talimatıyla yapıldı. İşkence altında verilen ifadelere dayanarak hazırlamış olduğu 945 sayfalık iddianameyle ülkücülerin ‘’Anayasal düzenin, cumhuriyetçilik ve demokrasiye aykırı olarak, devletin tek bir kişi tarafından yönetilmesi amacına yönelik değiştirilmesine zor yoluyla kalkışmak’’ suçlamasıyla yargılanmasını sağladı.

Soyer’in iddianamesi öylesine hasmane bir tutum içerisinde hazırlanmıştı ki, CHP senatörü olan Niyazi Ünsal’a ait “Hapisten çıkardığımız adamlar yanımıza gelmeye çekiniyorlar, 6 ayı bir gün geçen ceza alan adamlar devlet hizmetinde kalmazken ben 15 yıl ceza alanı, 4,5 sene ceza alanı öğretmen yaptırdım.” notunu içeren belgeyi MHP senatörü Niyazi Ünsal’a ait diyerek iddianameye koymuş ve bu notla MHP’lileri suçlamıştı.

Davanın 1 numaralı sanığı olan ve idamla yargılanan Alparslan TÜRKEŞ duruşmalardan birinde iddianameyi; “Al bunu. Bu düzmeceleri hazırlayıp sana getirenler buraya gelip bizi yargılasınlar” diyerek Soyer’in yüzüne doğru hızla fırlatmıştı.

Hal böyleyken Tunç Soyer, babası hakkında; ‘’ Özellikle 1980'de Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi Başsavcılığı görevini yaparken, onun kişilik özelliklerinin, mesleğine ve hukuka saygısının ne kadar güçlü olduğunu tam olarak anlama imkanı bulduk." demektedir.

Elbette ki hiçbir evlat babasının yaptıklarından sorumlu tutulamaz. Ancak babasının sıkıyönetim başsavcılığı dönemindeki uygulamalarını över nitelikteki bu açıklaması Tunç Soyer’in de ülkücülere karşı benzer bir tutum içerisinde olduğunu gösteriyor.

Her ne kadar, İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun ÇIRAY, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayının kim olacağı sorunu bizi ilgilendirmiyor. Biz ittifak gereği CHP kimi aday gösterirse onu destekleyeceğiz. İyi Parti kin günden bir parti değildir. Kimsenin babasının geçmişte verdiği kararlar üzerinden yargılanamaz." şeklinde açıklamada bulunmuşsa da, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı’nın kim olacağı İYİ Parti’yi ve özellikle İYİ Parti içerisindeki ülkücüleri yakından ilgilendirmektedir.

Aytun ÇIRAY’dan, Nurettin SOYER’in işkence tezgahından geçen ülkücülerin hassasiyetini taşımasını beklemiyoruz.

İnsan haklarının ayaklar altına alındığı ve hukukun katledildiği sıkıyönetim mahkemelerinin mağdur ettiği ülkücülerin acısına ortak olmasını da beklemiyoruz.

Merak ettiğimiz ve beklediğimiz İYİ Parti’de Aytun ÇIRAY’ın bu açıklamasına cevap verecek kimsenin kalıp kalmadığıdır.

Selam doğru yolda gidenleredir.

İyi Parti kurucular kurulu üyesi

Av. Uğur Tarhan

Editör: TE Bilişim