Dünden beri bir video dolaşıyor hem sosyal medyada hem de bazı TV’lerde.

Rusia 1 adlı Rusya’nın en çok izlenen televizyon kanalı bizim heyetimizin Rus Devlet Başkanı Putin’in kapısında bekletilmesini kronometre tutarak ve heyetimizdekilerin davranışlarını 7 kamera ile yakın çekim yaparak dünyaya servis etti.

Anlaşılıyor ki TV için ve görüşme sonrası kullanılmak için planlanmış bir provokasyon bu.

Ruslar bu davranışları yapacaklarını gezinin bir gün öncesi dışişleri bakanlığının internet sitesinde bizim için ağır bir yenilgi olan “Ayastafanos” anlaşmasının imza resimlerini paylaşıp göstermişlerdi.

Boğazlarımızdan geçen gemilere verilen isimler görüşme salonuna konan 2nci Katerina heykeli heyetimizin ayakta bekletilmesi bu gezinin öne çıkan olayları idi.

Tabii Türk diplomasisi Rusya tarafının bu davranışlarını öngörmeli ve gereken davranış tedbirlerinin alınması gerekirdi.

Rus televizyonunun videosunu izleyen tüm Türk milleti mensupları yaşayan Türk Dünyası insanlarının ve bizlerin tabiî ki kanımız dondu.

Biz duyarlı insanlar devletimizden görüşme esnasında Suriye’deki Rus varlığına bize yapılandan daha ileri bir karşılık bekliyorduk.

Bir karşılık veremediğimiz gibi maalesef kabul edildiğimize iki kez teşekkür ettik.

Aslında Moskova’ya hiç gitmemeliydik.

Fakat anlaşılıyor ki veya tahmin ediyoruz ki Rusya’ya bazı mecburiyetler var ve bir net karşı duruş sergileyemiyoruz.

Öncelikle milletimizi devletimizi varsa olan zorunluluklardan kurtarmanın ve bağımsız dik hareket edebilmesinin yolunu aramalıyız.

Başlangıç olarak iç birlik ve iç barıştan başlamalıyız.

Küçük siyasi hesaplarla davranmamalıyız.

Sudan sebeplerle anlamsız gözaltılar tutuklamalar devlet gücü kullanarak halkı tehdit etmelere bir son vermeli.

Dost görünen düşmanlarımızın manipülatif TV görüntülerinden siyasi üretim yapmamalıyız.

Kapıda bekletilen Tayyip Erdoğan değil Türk Devletidir.

Tayyip Erdoğan, Türk devleti adına oradaydı.

Türk devletini kapıda beklemek zorunda bırakan tutumlara Türk milleti zaten hesabını soracaktır.

Ayrışmalardan hepimiz kaybediyoruz.

Başta kaybeden kaybedecek makamları olanlar oluyor.