Kocaeli’de MHP denilince akla gelen isimlerin başında geliyor Nihat Gürer...

1967 yılında başladığı ülkücü harekette MHP İl Başkanlığı’na kadar yükseldi. Hatta ve hatta 80 darbesinde MHP’nin il başkanı Nihat Gürer’di.

Okudukları, yazdıkları ve anlattıkları ile milliyetçi hareketin “bilge adamı” olan Gürer, aynı zamanda MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener’in ağabeyi...

Biz de Gürer’in Şen İş Merkezi’ndeki ofisini ziyaret ettiğimizde ağırlıklı olarak Meral Akşener’i sorduk kendisine... Öncelikle “Söylediklerim kardeşime zarar verebilir. Şimdilik konuşmasam daha iyi olur” dese de, ısrarımız üzerine anlatmaya başladı Gürer...

Akşener’in siyasete ilk ilgi duyduğu zamanlardan üniversite yıllarına, belediye başkan adaylığından bakanlığa ve bugün genel başkan adaylığına kadar her şeyi anlatan Gürer, “kızan”* dediği Meral Akşener’le ilgili, “Eğer nasibinde varsa zaten genel başkan olacaktır” dedi.

Gürer, Akşener’e Türkiye’nin dört bir yanından büyük teveccüh olduğuna vurgu yaparak, “Bu da bizleri gururlandırıyor” ifadelerini kullandı.

*Kızan: Muhacirlerin çocuklar için kullandığı ifade.

Uzun bir siyasi hayatınız var. Biraz anlatır mısınız?

1967 yılında Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ile siyasete başladım. 1969 yılında ise MHP’ye üye oldum. MHP’nin ilk ismi Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ydi. O gün bugün siyaset için koştururum. 80 ihtilaline kadar da MHP’de il başkanlığı yaptım. O gün bugün siyaset için koştururum.

Peki, Meral Akşener?

Meral de talebeliğinden beri ülkücüdür. İstanbul Üniversitesi’nde özellikle çok aktifti. Üniversiteyi bitirdiğinde siyasi teorisi bir hayli olgunlaşmıştı. Yani, hem teori, hem de pratik açıdan kendisini geliştirmişti. 1994 yılında DYP’den Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğunda, Tansu Çiller onun siyasi yönünü biliyordu. Hatta İbrahim Artvinli, Tansu Çiller’e Meral’in ismini öneren ilk kişinin Alparslan Türkeş olduğunu ifade etti. 1994’te seçimi kazanamadı fakat sonraki genel seçimlerde parlamentoya girdi ve Türk tarihinin ilk İçişleri Bakanı oldu. Görevini de başarıyla yaptı. Tarihe adeta iz bıraktı.

Akşener’i bazı kesimler bir parça sert mizaçlı görüyor. Siz nasıl değerlendirirsiniz?

Meral, siyasetin çok sert yaşandığı bir dönemde bu işe merak saldı. Ben 66 kuşağıysam, o da 76 kuşağı. Ona sert mizaçlı demeleri belki de o zor dönemleri yaşamasında kaynaklanıyordur. Halbuki öyle değil. Meral sadece, inandığı değerler konusunda tavizsizdir. Bu yönü her kesim tarafından takdir edilir.

Akşener’de olan desteği nasıl görüyorsunuz?

Meral’in genel başkan olması yönünde çok büyük beklenti var. Parti dışından birçok kişi beni arayım, “Meral Akşener genel başkan olursa MHP’ye katılacağım” diyor. Bazı isimleri sıralasam çok şaşırırsınız. Kocaeli ve Kocaeli dışında çok önemli isimler bunlar. Yani, Meral’e çok büyük teveccüh var. Bu teveccüh onu nereye götürür bilemem.

Akşener’in MHP’ye ve Türk siyasetine katkısı ne olabilir?

Türkiye’de gergin bir ortam var. Bu gergin ortama güler yüz gerek. Cumhurbaşkanı çok gergin, Başbakan çok gergin, muhalefet temsilcileri çok gergin. Herkes birbirine bağırarak konuşuyor. Bu durum insanların birbirine düşman olmasını sağlıyor. Böyle giderse ülkenin geleceği karanlık. Bu noktada Meral’in Türk siyasetine önemli katkılar vereceğine inanıyorum.

Akşener’e gösterilen bu teveccüh sizi gururlandırıyor mu?

Aile fertlerinizden birisi toplumdan bu denli yoğun itibar görürse elbette ki gururlanırsınız, mutlu olursunuz. Fakat bu gurur asla kibir olmaz. Biz de Meral’e gösterilen teveccüh nedeniyle mutlu olduk. Kardeşim 23 senedir politikanın içinde ve yüzümüzü kızartacak hiçbir davranışı olmadı. Bundan sonra da yoluna bu şekilde devam edecektir.

Akşener genel başkan olmalı mı? Ya da neden olmalı?

Nasip olan gerçekleşir. Fakat insanın öncelikle koyduğu hedef için çalışması gerekir. Eğer hayırlısıyla yarabbi ona genel başkanlığı nasip etsin. Ben zaten namazlarımda, “Yarabbi, eğer vatanımıza, milletimize, hayırlısıyla nasip eyle” diyorum. Niye? Bizler vatan kaybetmiş ailelerin evlatlarıyız. Bu kızan da öyle. Dedelerimiz babalarımız büyük acılar çekti. Vatansız kaldı. Bundandır vatanın değerini biliriz. Vatanın bizden önemli olduğunu biliriz. Dedelerimiz her şeylerini bırakıp geldi ve bir yurda sahip oldu. Bizler bunları dinleyerek büyüdük. Bu yüzden vatandır öncelikli olan.

Türkiye şu anda nasıl?

Türkiye çok kötü bir duruma itildi. Dört bir tarafımız ateş çemberi, kendi içimiz kaynıyor. Ama buna rağmen herkes çok yüksekten konuşuyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bu gerçekleri bağırarak gizlemeye çalışıyor. Yaşananlar içimizi sızlatıyor. Biz kaybedenlerden olduğumuz için Türkiye’nin bölünmesini, parçalanmasını istemiyoruz. Sonunda olacakları çok iyi biliyoruz çünkü.

Akşener sizden fikir alıyor mu?

Kardeşimle hep görüşüyoruz. Fikirlerimi alıyor, sohbet ediyoruz. 50 yıldır siyasetin içindeyim. Elbette benimle istişarelerde bulunacak. 50 yıl önemli bir tecrübe. Siyasette birinci adamları hep yakından tanıdım. Süleyman Demirel’i, Turgut Özal’ı, Necmettin Erbakan’ı. Tayyip Erdoğan bana “ağabey” der. Alparslan Türkeş’le çok yakın mesaim oldu.

MHP tabanında bir gerginlik var. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?

MHP tabanındaki bu gerginliğin ne ülkeye, ne de partiye faydası var. Herkesin sağduyulu olması gerek. Çünkü Türkiye’nin MHP’ye ihtiyacı var. Bu bilinçle hareket edilmeli.

Akşener nasıl bir yol izliyor?

Kardeşim farklı bir yöntem izliyor. O ne? Tüm delegelere tek tek ulaşıyor. Hepsini telefonla arılyor. En son 700 delegeye ulaşmıştı. Önümüzdeki günlerde tüm delegeleri

bitirecek.

Doğmak ve ölmek elimizde değil

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Biz bir şeye inanırız. Cenabı Hak, insan ömrünü nefes adetiyle belirler. İnsanlar istediği zaman ölmez. Doğmak ve ölmek insanın elinde değildir. Yüksek İslam Enstitüsü kurulmuştu. İlk mezunlarını verdi. Cuma namazı kılıyordum. Çok sevdiğim bir hocam, “Bir tabur asker birini kurşuna dizse, nefes adeti bitmemişse ölmez. Bir diğerine elinle dokunsa ölür” dermişti. Hayat böyledir. Ben mücadeleye hep böyle baktım. İnsanın siyasette başına gelecekler de öyledir.

Editör: TE Bilişim