Başbakanın, cemaati bahane ederek mazlumu oynayacağını hissediyor, miting alanlarında "MHP-CHP-Cemaat" işbirliği yaptığını,bu işbirliğinin AKP'ye ve Başbakanın şahsına karşı değil Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yapılan bir komploda ortak hareket ettiklerini vurgulayarak, yavuz hırsızın ev sahibini bastıracağını adım gibi biliyordum.

 

Yavuz Hırsız,ev sahibini bastırmakla kalmadı,mazlum edebiyatınaa MHP'yi DHKP-C ile özdeşleştirme cüreti bile gösterdi. "Onlar ve sadece ben"temelli mazlum stratejisinin tuttuğunu farkına vardı. Bitmedi, Yavuz hırsızın, bundan sonra; MHP ve Genel Başkanı hakkındaki iftira bombardımanı tam gazda devam edecektir.

 

Bunu ilk hissettiğimden beri cemaat donelerine ve cemaat yalakalıklarına kanmamamız gerektiğini,Genel Başkanımızı doğru anlatmanın bile oylarımızı yükselteceğini hatta CHP+Cemaat-AKP kavgasının iğrenç boyutunu fark eden milyonlarca CHP-AKP tabanı ve kararsız seçmenin bu iki zihniyetten kurtulma adına yeni bir adres arayışında olacağını,Devlet BAHÇELİ temiz ve dürüst kişiliği ile bu adres olarak kabul göreceğini,bu secmenlere bu adres noktasında sadece uyandırmamızın bile yeteceğini fade ediyor. Ve bu yüzdendir ki; Ne Apo İşbirlikçisi AKP Ne Cemaat İşbirlikçisi CHP İllede MHP Sloganının MHP'nin temel siyasi stratejisi olması gerektiğini savunuyordum. Geç kalındığını düşünmüyorum ve hala da savunuyorum.

Editör: TE Bilişim