MHP Genel Merkezi olağanüstü kongre talep eden partililere yönelik, partiyi küçültme pahasına sert bir operasyon gerçekleştiriyor. Şu ana kadar bu operasyon kapsamında partinin Denizli, Uşak, Elazığ, Kilis ve Aksaray İl teşkilatlarının yanısıra İstanbul Fatih İlçe teşkilatının kapısına da kilit vuruldu.

Türkiye Genelinde MHP Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan yardımcısı Şefkat Çetin’e yönelik öfke seli oluşmasına sebep olan bu kapatmalara Ülkücüler en sert tepkiyi İstanbul’dan verdi. İstanbul’un en çalışkan ve aktif ilçe teşkilatı olarak bilinen Fatih’in İlçe Başkanı

Ali Çolak sürekli Türkiye gündemi ile ilgili konularda yaptığı eylemler ile gündeme gelmeyi bilmesinin yanısıra adeta İstanbullu Ülkücülerin abisi konumundaydı. Ali Çolak için seferber olan İstanbullu Ülkücüler kapatma kararının duyulmasının ardından MHP Fatih İlçe teşkilatının bulunduğu binaya akın ederken sosyal medyada da Çolak’a destek yağdı. Cüneyt Öztürk’ün Ali Çolak’ın görevden alınmasının ardından yazdığı yazı sosyal medyada binlerce kez paylaşılırken, Çolak MHP Genel merkezindeki tasfiyeci yapıya karşı Ülkücülerin mücadelesinin simge ismi haline geldi.

İşte Cüneyt Öztürk’ün O Yazısı:

Bir bilmecem var, pek kolay. İsterseniz sizde hafızanızı eşeleyip, yeni bir sürü soru ekleyebilirsiniz.

*Sözcü gazetesine “Vatan caddesini beyaz eller bastı” başlığını attıran, her yere çizilen beyaz eller hangi teşkilatımızın çalışmasıydı?

*Bütün gazetelere haber olan TÜRGEV önündeki eylemler kim tarafından organize edilmişti?

*Türkiye’ye gelen 35 Uygur için havaalanına gidip, sloganlarla karşılama yapan ve televizyonlara haber olanlar kimlerdi?

*3 Mayıslarda şölen yapan, geleneksel Çanakkale, Bayrak ve Cumhuriyet yürüyüşleriyle ses getirenleri bilir misiniz?

*İster Historia Alışveriş Merkezi olsun, isterse Topkapı surları, afişini, bayrağını sallandıranları hatırlıyor musun?

*İftar çadırları pek meşhurdur, yemeğinden ziyade muhabbetiyle…

*Egemen Bağış’ı gece yarısı üçte tatlı uykusundan eden sloganları unutmadınız değil mi?

*Aynı anda hem Cumhuriyet hem de Akit gazeteleri önünde protesto eylemi yapmak sizce de çok başarılı mı? Yahu neyi uzatıyorum ki, şehidimiz için, 20 günde 500.000 lira toplayıp bir ev satın alan, evin yanındaki parka şehidimizin isminin verilmesini sağlayan bu teşkilatı ve başkanını halen anlamadıysanız daha ne diyeyim ki? Yok merak etmeyin sonunu siyasete hele de iç siyasete bağlamayacağım. Gördüğüm şudur ki, zaman zaman mecburiyetten takıldığını bas bas bağıran iğreti kravatı ama genelde eşofmanlarıyla gösteriş adamı olmadığı bellidir.

Etrafındaki en gencinden yaşlısına bütün insanlarla ilişkilerine bakıldığında, “baba sultan” seslenişlerinden, bir sofraya çöküşüne, yol yürüdüklerine sahip çıkışından, insanlara candan sarılmasına kadar gönül adamı olduğunu kime sorsanız söyleyecektir. İşte bu yüzden O siyaset çarkları içindeki değil, gönüllerdeki yeriyle anılacaktır.

O yeri kapatamayacağınıza göre, O’nu gönüllerden ihraç edemeyeceğinize göre hiç kuşku yok ki kazanan O’dur. Artık gerisinin hiç önemi yoktur. Önemi olmadığı için ne kızgın cümleler kuracağım, ne teselli sözcükleri kullanacağım, ne de edebiyat yapmaya çalışacağım.

Bizim ki sadece bu da burada dursun kabilinden bir kayıt düşmedir sadece.

Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
Bir gönülü yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir kez hayır ettin ise
Binde bir ise az değil

Editör: TE Bilişim