Cengiz Tunç

Cengiz Tunç 

Çarşamba günü öğlen namazını bir dostumla birlikte Genel Merkez'de kıldım. Beş altı kişi çay ocağının masalarında oturuyordu. İksinin elinde telsiz vardı. Belli ki görevliydi. Emektar kilolu, uzun bıyıklı çaycıdan iki çay aldım masaya oturdum.

Genel Merkezin temel atma töreni geldi aklıma. Arkadaşıma, "Temel atma törenini hatırladın mı? diye sordum. "Evet " dedi ve ekledi, "Burayı nereden bulmuşlar diye kendi kendime sormuştum. Ama şimdi bakıyorum da ne kadar gelişmiş. Yanılmışım, Ankara büyüyor" dedi.

Ben şimdiki alt geçidin üstünden bakıyordum,çok sevinçliydik. Kökü olmayan çıkarcı partilerin genel merkezine gıpta ile bakıyorduk. Hatırlıyorum da Necati Bey caddesindeki Genel Merkezi, aman Yarabbi o neydi öyle? Bir kış günü Samsun Senatör adayımız emekli Albay Nazım Söylemez ile rahmeti Başbuğumuzu ziyarete gitmiştik. Rahmetli üzerinde kahverengi paltosu, boynunu atkıyla sıkıca sarmış masanın altına yerleştiği elektrikli ocakla ısınıyordu. İçim çız etmişti. Nereden nereye.

Bir de artık Genel Merkez sanki kaf dağında, o cıvıltılı, neşeli günlerine hasret günlerini geçirmekte.

Ülkücüler nereye gitmişti?

Sayın Genel Başkan hastaneden çıktığı için ziyaretine gelen bir kaç güzel giyimli, bay ve bayan kontrol noktasından geçip direk asansöre biniyordu. Genel Merkezin salonunda TRT Haber programını açmışlardı. Birkaç misafir Tayip Bey'in muhtarlar toplantısını izlemeye mahkum olmuştuk.

Öfkelendik.

Yanımdaki arkadaşımla, "Yazıklar olsun Genel Merkezin salonunda bile Tayip Bey'in yalanlarını izlemeye mahkumuz" dedik.O sırada bir görevli geldi. Ona, "Arkadaş Bengü Tv yok mu? Biz mecbur muyuz bu adamı dinlemeye?" dedim.

Çaycıya "kanal değiştirin" dedi.

Garip iki misafirle laf yarışı yapıyordu. Misafir ona, "Ne o bu yazlık ayakkabılar ayağında? diyor, o da" Yahu ne yapayım kışlık ayakkabım yok işte" dedi. Adam, "Kaç numara giyiyorsun?" diye sordu. 43 cevabını alınca "Tamam ayakkabın benden " dedi. Görevli kumandayı aldı eline nihayet Bengü Televizyonu buldu ve bizde biraz rahatladık, derken içeride sesler yükseldi oturanlar ayağa kalktı.

Bende ne oluyor acaba diye kendi kendime mırıldanırken, "Devlet Bey geliyor" diye bir ses duyduk. O garip çaycı en öne doğru koştu, eliyle hafifçe Devlet Bey'in göreceği şekilde bozkurt işareti yaptı.

Devlet Bey alternatif asansörü kullanmıştı. Yürümekte güçlük çekiyordu. Çok üzüldüm. Çevresindekilere lanet ettim. İstirahat etmesi gerekirken konumlarını kaybetmemek arzusunda olanların kurbanı olmak üzereydi. Yazıklar olsun.

Editör: TE Bilişim