Sinan Oğan'ın HDP Güzellemesi ve MHP-HDP Kıyaslaması!

 

Geçtiğimiz hafta içinde PKK'nın siyasi taşeronu HDP'nin kurulma ve büyütülme sürecini değerlendiren bir yazı kaleme almış ve "HDP Türkiyelileşti" ifadesinin PKK'yı meşrulaştırmada sihirli bir kavram olarak kullanıldığını ifade etmiştim.

 

Bu ifadenin özellikle Cumhurbaşkanlığı seçim döneminde sık sık kullanıldığına işaret etmiş ve bu ifadeyi kullanan kişilerin sözlerinden örnekler vermiştim.

 

2014 yılında "HDP-Demirtaş" konusunda birbirine benzer değerlendirmeler yapan Andy-Ar Başkanı Faruk Acar'ın, AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun, Al Jazeera Yazarı Ferhat Kentel'in, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, CHP milletvekili Melda Onur'un, Kadir İnanır'ın ve MHP'den ihraç edilen Sinan Oğan'ın cümlelerini tarihleriyle birlikte yazı içinde kullanmıştım.

 

Tek itiraz Sinan Oğan'dan geldi.

Sinan Oğan'la ilgili yazı içindeki cümlem sadece şu şekildeydi :  MHP'den ihraç edilen Sinan Oğan'ın sanki PKK ve Demirtaş'ı tanımıyor gibi "Bu seçim, Demirtaş'ın kişiliğiyle HDP'yi Türkiyelileştirdi. Bu Türkiye için kazanımdır." (30 Temmuz 2014) sözü ilk karşıma çıkan HDP-Demirtaş güzellemesi oldu. Maalesef bu söz tüm gazete ve haber sitelerinde "MHP milletvekilinden şaşırtan övgü" şeklinde yeralmıştı.  (Seçim akşamı MHP-HDP kıyaslaması yapan Sinan Oğan meselesini uzun bir yazıda değerlendireceğim)"

 

Yazımın içindeki bu cümlelerde ne bir hakaret, ne bir küfür, ne bir iftira söz konusu değilken şişkin egolarına esir düşmüş Sinan Oğan şahsıma "Saldıray" hitabında bulunarak bu cümlesini inkâr etmiş ve bunun bir iftira olduğunu vurgulayan cevap vermiştir. Kendi cümlesini kullandığımız halde, bunun bir "karalama" olduğunu iddia etmiştir.

Sanki biz "Sinan Oğan'ı Kandil'de gördük" dedik, sanki biz "Sinan Oğan'ı İmralı'ya girerken gördük" dedik… Biz sadece Sinan Oğan ve benzerlerinin "Bu seçim, Demirtaş'ın kişiliğiyle HDP'yi Türkiyelileştirdi. Bu Türkiye için kazanımdır." İfadesinin HDP'nin PKK taşeronluğunda amacını kolaylaştırdığını ifade ettik.

"HDP, Öcalan'ın projesidir" diyen PKK'lı Selahattin Demirtaş'ın bu ifadelerle popüler hale getirilmesinin Türkiye için sakıncalarını anlattık.

Sinan Oğan'ın ağzından çıkan "Bu seçim, Demirtaş'ın kişiliğiyle HDP'yi Türkiyelileştirdi. Bu Türkiye için kazanımdır." (30 Temmuz 2014) şeklindeki ifadeyi köşesinde yazan Habertürk yazarı Sayın Muharrem Sarıkaya'dır. 

Muharrem Sarıkaya'nın bu köşe yazısından sonra birçok haber sitesi, Sinan Oğan'ın bu ifadesini şu başlıklarda haberleştirmiştir: 

MHP'li Sinan Oğan'dan şaşırtıcı HDP yorumu ( İnternethaber )

MHP'li vekilden Demirtaş'a övgü ( Radikal )

MHP'den Demirtaş'a şaşırtan övgü ( Milliyet )

MHP'li vekilden Selahattin Demirtaş'a övgü ( Haber7 )

MHP: HDP, Türkiye için kazanımdır ( Kürdistan/Post isimli bölücü sayfa)

MHP'li vekilden Selahattin Demirtaş'a övgü ( Sabah )

MHP'li vekilden Selahattin Demirtaş'a övgü ( Gazete Kamu )

MHP'li Vekilden Demirtaş'a Övgü ( Habervaktim )

***

Google üzerinden bu cümleyi arayan herkes bu ifadenin daha birçok haber sitesinde yeraldığını görecektir. Yani benim iftira atmam için böyle bir ifadenin olmaması ve milyonların okuduğu haber sitelerinde yayınlanmamış olması gerekir. Sinan Oğan'ın sosyal medya üzerinden şahsıma verdiği cevap sadece kendi kendine mağduru oynama oyunu olmuş ve "Saldıray bey" diye şahsımı beslemelerine ve trollerine hakaret etmeye zorlamıştır.

Bende bunun üzerine bu suçüstü yakalanmanın telaşıyla kendi sözlerini bile inkâr yoluna giden ve bizi "iftiracı" olmakla suçlayan Sinan Oğan'a sosyal medya üzerinden şu çağrıyı yapmıştım:

 

"Sinan Oğan, birçok haber sitesinde çıkmış olan 2014 yılına ait bu haberle ilgili o güne ait tekzip ve yalanlama metnin varsa, Pazartesi vereceğim cevap yazısında özür mahiyetinde kullanacağım.

Eğer yoksa hem HDP-Demirtaş'ı övüp, hem de seçim akşamı MHP-HDP kıyaslamasına dair yaptığının yorumun mantığını da Ülkücülere anlat ki, sandıklar açılır açılmaz MHP'ye niye saldırdığını daha net anlasınlar... 

7 Haziran akşamı MHP'yi Türkiye'de ilk eleştiren kişisin...

Resmi sonuçları dahi beklemeden sandıklar açıldıktan 2-3 saat sonra acelen neydi de MHP'yi eleştirmek için ekranlara koştun?

HDP'ye yapılan katkılar boyutunu tahlil ettiğim yazıda sırf sana ait cümleni kullandım diye "Saldıray bey" deme hakkını kendinde buluyorsan bizde sana "Komisyoncu bey" deme hakkımızı kullanırız. 

Senin MHP'yi eleştirme hakkın varsa, bizim de MHP'yi savunma hakkımız var.

Senin HDP-Demirtaş'ı övme, MHP-HDP kıyaslaması yapma hakkın varsa, bizim de bunu eleştirme hakkımız var...

Senin o güne ait tekzibi gönderme hakkın vardır, bizimde köşemizde "özür dileme" mecburiyetimiz vardır.

Vatanın tek sigortası olan MHP'yi bu atmosferde kim eleştiriyorsa, bir Ülkücüye kim haksız yere saldırıyorsa onun Allah belasını versin...Nokta.."

***

Bu çağrıdan sonra bana o güne ait ne ulaşan bir tekzip, ne de bir yalanlama metni gelmiştir. Yine de hassas davranarak, kimseye haksızlık yapmama adına Sinan Oğan'ın "Bu seçim, Demirtaş'ın kişiliğiyle HDP'yi Türkiyelileştirdi. Bu Türkiye için kazanımdır." ifadesini köşesine taşıyan Habertürk yazarı Sayın Muharrem Sarıkaya'yı Cumartesi akşam telefonla arayarak Sinan Oğan'ın böyle bir ifadesi olup olmadığını sordum ve Sinan Oğan'ın bizi iftiracılıkla suçladığını ve bu ifadeyi inkâr ettiğini söyledim.

Muharrem Sarıkaya'da bana "Sinan Oğan benim arkadaşımdır. Aynen o şekilde ifadesi olmuştur. Ben teyitsiz, belgesiz yazı yazmam" demiştir.

Bende bunun üzerine kendisine "Muharrem bey, bu diyalogumuzu köşemde yazacağım, izniniz olursa" dedim. Kendisinden "Tabi yazabilirsiniz" iznini alarak, o gün yaptığımız konuşmayı bugün köşeme taşıdım. Bize ahlak ve vicdan çağrısı yapan Sinan Oğan kendi utanır mı bilmiyorum. Ama iftira atma alçaklığına tenezzül etmeyeceğimizi konunun kaynağına inerek ispatlamış olduk.

Şahsıma verdiği cevap içinde "Seçime gidiyoruz, memleket ateş yerine dönmüş sizin başka işiniz yok mu? Eğer iftira atacaksanız da lütfen seçimlere kadar bekleyin. Seçim öncesi bu tartışmalar partimize zarar verecektir. Ben haksız yere ihraç edildiğim halde partimin başarısı için çalışacağım. Saldıray bey sen de öyle yap. Seçim geçsin istediğin kadar saldırabilirsin..." diyerek sanki şuan MHP'nin siyasi menfaatlerini düşünüyor gibi tribünlere oynayan bir imaj vermeye çalışmıştır.

Partisini ve davasını düşünen bir kişi seçim akşamı MHP-HDP kıyaslaması yapan "Türk Milliyetçilerinin partisi MHP, Osmanlının başkenti, Türk Dünyasının göz bebeği İstanbul'da HDP'nin gerisinde kaldı. Başarı nerede?" şeklinde twitler atar mı? 

7 Haziran seçimlerinde Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi, İstanbul'da da gecesini-gündüzüne katan ve seferberlik halinde çalışan Ülkücülere, MHP'nin oyunu artırdığı halde haksızlık değil mi bu yorum? 

HDP ve Demirtaş'ı medya üzerinden büyütme operasyonları yapılırken, buna 2014 yılında HDP ve Demirtaş'ı överek Türkiye'de ilk katkı veren biri olarak "HDP oylarını Türkiye genelinde % 100'den fazla artırırken MHP oyları bir önceki seçime göre neredeyse 2 puan düşmüştür." twitleri atmak nasıl bir kurnazlıktır?

Senin Iğdır milletvekili olduğun dönem yapılan yerel seçimlerde Iğdır Belediyesini HDP(BDP) kazanmadı mı?

Senin milletvekili olduğun 2011 yılında MHP Iğdır'da 27.502 oy almıştı, 2015 yılında ise MHP 25.700 oy alarak milletvekili çıkaramadı. Sinan Oğan senin özgül ağırlığın 1802 kişiye mi etki ediyor da, böyle ego patlaması yaşıyorsun?

Nedir bu kibir, nedir bu ukalalık? 

PKK'nın partisi BDP, 2011 seçimlerinde Iğdır'da 25.437 oy alırken, 2015 seçimlerinde PKK'nın partisi HDP'nin 53.844 oy almasının izahını nasıl yapacaksın? HDP'nin oyu iki katına çıkarken sen MHP milletvekili olarak ne yapıyordun? Ankara ve Azerbaycan'dan fırsat bulup Iğdır'a uğrayamıyor muydun?

MHP İstanbul İl Başkanı Sayın Mehmet Bülent Karataş'ın yerinde olsam, 7 Haziran 2015 seçim akşamı İstanbul'da MHP'nin oylarını HDP'yle kıyaslamaya kalkan Sinan Oğan'a "Sinan Oğan, 2014 yılında "Bu seçim, Demirtaş'ın kişiliğiyle HDP'yi Türkiyelileştirdi. Bu Türkiye için kazanımdır." diyerek Iğdır'da da HDP'yi 7 Haziran 2015 seçimlerinde de Türkiyeleştirmeye çalışmıştır" şeklinde cevap verirdim. Bu cevap karşısında kendisi ne cevap verebilecektir?

 

"Seçim geçsin istediğin kadar saldırabilirsin..." diyerek aklınca masumu ve mağduru oynayan Sinan Oğan, 7 Haziran akşamından beri MHP'ye ve Liderine aklınca kurnaz imalarda bulunarak yaptığın saldırılarını hangi hesap ve amaç adına yapıyorsun?

7 Haziran akşamı daha resmi sonuçlar bile açıklanmadan Kanal D ekranlarına koşturarak gidip "Bu seçim sonuçlarına göre; her üç partinin ve cumhurbaşkanının başarısız, her üç partinin de sorgulanır olduğunu, ama HDP'nin genel anlamda oyların arttırdığını görmekteyiz" şeklinde 2011 Genel Seçimlerinde MHP'nin oyunu %3 artırmasını görmezlikten gelip yaptığın açıklama nedir o halde? 

7 Haziran seçim akşamı MHP-HDP kıyaslaması yapan twitlerin nedir o halde?

Tescilli MHP ve Ülkücü düşmanı ODA Tv'ye röportaj verip MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi eleştirmek nedir o halde?

Milliyet gazetesine, 7 Haziran seçim sonrası değerlendirmesi yaparak "MHP'nin işi zor ama bir o kadar da kolay. MHP ve diğerleri şeklinde bir ayrıştırmayı gerçekleştirirse ki bu büyük bir enerji, ciddi bir strateji ve kadrolar gerektiriyor. Bunu başarabilirse yani 1999'daki sürprizi yakalayabilir. Ama yapamazsa da 2002' deki hezimeti yaşayabilir." cümlesi aklınca bir kurnazlıktır. Hem "MHP baraj altında kalabilir", hem de "MHP 1999 sürprizini yakalayabilir" ifadesini aynı anda kullanan ama Milliyet'e yaptığı diğer açıklamalar içinde de "HDP kesinlikle baraj altında kalmaz" şeklinde net bir ifade de bulunması bu kurnazlığına örnektir.

AKP'li yazar, yorumcu ve AKtrollerin "MHP baraj altında kalacak" şeklinde saldırdığı bir zamanda aynı cümleyi sebep ne olursa olsun kurmak MHP düşmanlığıdır. Düşmana hizmettir. Zaten "ki bu büyük bir enerji, ciddi bir strateji ve kadrolar gerektiriyor." ifadesi "Mevcut yönetim zamanında MHP baraj altında kalacak" algısı yaratmanın sinsiliğidir. Sinan Oğan'ın Milliyet'e yaptığı açıklama da zaten tüm haber sitelerinde onun ağzından "MHP baraj altında kalacak" şeklinde servis edilmiştir.

Sinan Oğan sen her uzatılan mikrofonda MHP'yi ve Liderini eleştireceksin, sonra biz sana ait bir sözünü kullanıyoruz diye "iftiracı" olacağız öyle mi?

Birde aklınca taraftar toplamak için bazı isimler verip "şuna şuna ve daha nicelerine iftira attınız" şeklinde sürekli aynı cümleyi paylaşıyorsun… İftira atıldığını söylediğin ve isimlerini verdiğin kişiler gelsin "Yıldıray Çiçek bu yazdığın yazı iftira ve yalan" desin, ben kalemimi bugün bırakacağım. Benim her yazım savunmaya yönelik ve somut olaylar üzerinden bir cevap yazısıdır. Ve yazdığım o tür tüm yazıları son çıkan kitabımda da tarihe not düşsün diye kullandım. Dün "Devlet Bahçeli değişmeli" diyenler, bugün MHP'de milletvekili olmuş, MHP'de yetkili kişi olmuşsa ve o isimler ekranlarda, toplantılarda, platformlarda MHP'nin politikalarını ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin duruşunu savunuyorsa bu benim için en büyük mutluluktur. Davamız için en büyük kazançtır. Ben dün nerede duruyorsam, bugünde aynı noktada duruyor ve mücadelemi veriyorum. Ben o kişiler hakkında yazı yazıp, bugün AKP'ye mi, CHP'ye, HDP'ye mi geçtim?

Aynı noktada buluşmak, aynı mücadeleyi verir hale gelmek nasıl oluyor da benim kayıp haneme yazılıyor?

Keşke sende egolarına yenik düşmeseydin, keşke sende nefsinin esiri olmasaydın, keşke sende çıkar ilişkilerine girmeseydin, keşke sende sana verilen değeri istismar etmeseydin de aynı noktada mücadele etseydik… MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin belli bir noktaya kadar sana nasıl değer verdiğini en iyi bilenlerdenim. Ve bunu tek tek izah edip yüzüne söyledim ve sende kabul ettin… Geldiğin nankörlük noktası tarifi imkânsız bir talihsizliktir.

AKP'nin adaletsizliklerine, hukuksuzluklarına, ihanetlerine karşı mücadele verirken, memleket acılara boğulmuşken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en çok dava açtığı yazar olmanın sonucunda ömrünü adliye koridorlarında geçiren biri olarak inan seninle uğraşmak gibi bir gayretim yok… 

Bir HDP değerlendirmesi yaptığım ve sana ait bir cümleyi kullandığım yazıyı bu noktaya getirerek kazanacağın hiçbir şey olmaz.

Seninle konuşup yazıyı yazan Muharrem Sarıkaya "Sinan Oğan aynen o cümleyi söyledi" diyor, senin yayınlanmış o güne ait ne bir tekzibin, ne bir yalanlaman var…

O halde sus… Konuştukça batarsın…

Edepli konuş, edepli konuştur…

 

 

YILDIRAY ÇİÇEK 

Editör: TE Bilişim