Koronavirüs aşılarının kısırlık yaptığı yönündeki söylemlerine karşılık olarak ABD’deki Miami Üniversitesi Üroloji Bölümü’nden bilim insanları 45 erkeğin dahil edildiği araştırmada sperm sayısında hareketliliğinde artış olduğunu iddia etti.

Türkiye’de de yaygın olarak kullanılmaya başlanan mRNA aşılarının erkeklerde kısırlığa yol açtığı yönündeki söylemleri araştıran çalışma Amerika’dan gelmesi dikkat çekti.

Miami Üniversitesi Üroloji Bölümü'nden bilim insanları tarafından yürütülen ve sonuçları 17 Haziran’da dünyanın en saygın tıp dergilerinden Amerikan Tıp Cemiyeti’nin yayını JAMA’da yer alan çalışmaya göre mRNA aşısı olan erkeklerin üreme sisteminde herhangi bir problem oluşmadı, tam tersine sperm sayısı ve hareketliliğinde artış gözlendiği bildirildi.

Verileri değerlendiren Türk Androloji Derneği Onursal Başkanı ve İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü’nden Androloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, çalışmanın “aşıların üreme sistemine zarar vermediğinin kanıtı” bakımından önemli olduğunu ifade etti.

JAMA’da yayınlanan çalışmayla aşının erkeklerdeki üreme sisteminde bir olumsuzluğa yol açıp açmadığına bakıldığını anlatan Prof. Dr. Kadıoğlu, şu dikkat çeken bilgileri açıkladı:

“AŞIDAN SONRA SPERM SAYISI VE HAREKETLİLİĞİ ARTMIŞ”

“En prestijli tıp dergilerinden bir tanesidir JAMA. 45 erkekte aşı öncesi (aşıdan 7 gün önce) ve aşı sonrası (70 gün sonrasına kadar) meni analizi, semen parametreleri değerlendirilmiş. Bu değerlendirmeler sonucunda görülüyor ki, sperm hacminde, sayısında, hareketliliğinde, total ileri sperm sayısında artışlar var. Örneğin sperm sayısı santimetreküpte 26 milyondan 30 milyona kadar çıkmış. Sperm hareketliliği ise yüzde 58’den yüzde 65’e yükselmiş. Bu çalışmada çok özel bir grupdaha var, 8 kişinin sperm sayısı aslında normalin de altında. Aşıdan sonra görülmüş ki bu hastaların 7'sinde de olumlu yönde değişiklik olmuş. Bu kişilerde santimetreküpteki sperm sayısı 8.3 milyondan, 22 milyona çıkmış. Tabii ki bu henüz ilk ve tek çalışma. Vaka sayısı çok yüksek değil. Bu verilerin diğer merkezler tarafından da konfirme edilmesi, yeniden tekrarlanması, daha geniş hasta gruplarında bakılması gerekiyor.”

Editör: TE Bilişim