“Süt ve hayvansal gıdaların yenilmemesi gerektiğini 10 yıldır söylüyorum. Türkiye’de yaş ortalaması 76.5’tir. Peynir yiyen insanlar yarın kalp krizi geçirecek ya da kanser olacak diye bir şey yok. Son 10 yılını hastalıklarla geçirmeye razıysa insanlar peynir, yoğurt ya da et yerler. Sıhhatli beslenme diye bildiğimiz kahvaltı bir parça peynir, yumurta günün iki öğününden birinde biraz et yemeklere yağ gibi ürünler tükettikleri zaman genelde bizim hekim olarak gördüğümüz şu 40’lı  50’li yaşlarda tansiyon, şeker başlangıcı görülebiliyor. Önce insülin direnci arkasından şeker hastalığı, kalp rahatsızlıkları ve felç atakları olabiliyor. Bu genel gidişata insanlar razıysa peynir yesinler.”

Gerekçesi östrojen hormonu

“70’li yaşların başında sağlıklı olmak isteyen birisine cevap olarak ilk yapacağı iş peynir tüketme diyorum. Sütteki en sevmediğimiz taraflardan biri östrojen hormonu. Çağımızda ineklerden 365 günün 300 günü süt sağılıyor ve normalde böyle olmaması gerekiyor. Hayvanları da modifiye ettiğimiz için süt verme sürüleri uzatıldı ve daha hormonlu olmuyor. Dolayısıyla süt yada süt ürünlerinden insanlara geçiyor. Kadınlarda döllenme erkekler de ereksiyon sorunlarının hepsini etkiliyor.  D vitaminini peynirden alabilmeniz için 5 kova süt içmek lazım yani o kadar azdır. D vitaminin kaynağı güneştir. Sütte kalsiyum vardır fakat o kadar yararlı değildir. Dünyada en çok süt üreten ve tüketen ülke Amerika’dır. En çok kemik kırıklıkları olan ülke de Amerika’dır. Sütteki kalsiyum asidiktir ve kemiklerdeki kalsiyumu çeker, idrarla atılmasına sebep olur. Sütte kalsiyum olması kemiği koruyor anlamına gelmez. Yoğurdu da aynı kategoriye koyabiliriz. Süt ve süt ürünleri satan firmalar her zaman reklam amaçlı ürünlerinin faydalı olduklarını dile getirirler. Bütün minerallerin kaynağı topraktır. Hiçbir hayvan minareli kendi üretemez. Topraktan ota geçer ottan ineğe geçer. Kabuklu kuruyemişler ve bütün yeşillikler kalsiyum kaynağıdır.”

Editör: TE Bilişim