Ülkeler bunaldığında, arayış başlar, çıkış yolu aranır. Buna, şartların zorlaması denir.

Türk sosyal hayatı bir dönüm noktası geçirmekte; eğitimden ekonomiye, sağlıktan TSK’ya, iç siyasetten dış politikaya kadar geniş bir alanda ülke bunalmış görünmekte.

TSK’ya kurulan kumpaslar, hain ve alçak FETÖ kalkışması; TSK’nın yapısını allak bullak etmiştir.  Etten nohuda, mercimekten samana kadar ithal ettiğimiz bir tarımla karşı karşıyayız.

Gerek ülkemizdeki gelişmeler gerekse çevremizdeki gelişen istemediğimiz olaylar; bu asil milleti arayışlara itmiştir.

Parti içi demokrasilerin olmadığı mevcut partiler ve genel başkanları, aziz milletin seçme ve seçilme hakkını dolaylı olarak engellemiş ve O’na sıkıntı yaratmıştır. Mevcut vekiller, seçmenin değil Partilerin ve onun genel başkanlarının münasip gördüğü kişilerden oluşmuş ve TBMM’de yasama görevini hakkıyla yerine getiremez olmuşlar. Yasalar, halkın istediği değil de, genel başkanların istediği şekilde çıkar olmuştur.

Özetlersek, Türk halkı ve Türk seçmeni bir arayışa girmiştir. Parkta, bahçede, yolda yolakta, köyde kentte konuştuğumuz insanlar bu sıkıntısını dile getirmektedir.

Bu şartlar yeni bir lider doğurmuştur; Meral Akşener!

Bütün engelleme ve itibarsızlaştırma gayret ve çabalarına rağmen günden güne güçlenen bir Meral Akşener var artık karşımızda. Meral Hanım halkın sevgisine ve teveccühüne mazhar olmuştur. Aleyhinde yapılan propagandalar lehine dönüşmekte, gözden düşürme gayretleri halkın gözünü açmakta, itibarsızlaştırma gayretleri itibarını artırmaktadır.

Meral Akşener, şartların doğurduğu bir lider olmuş bu oluşuma da kimseler engel olamamıştır. Bundan sonra olunması da, büyük risklerin göze alınması demektir. Bu asil millet, sevdiğine sahip çıktığını defalarca göstermiştir.

Meral Hanım’ın kurmakta olduğu parti,  anketörlerin ortak görüşüne göre: daha kurulmadan barajı aşmış ve %20 leri zorlamaktadır.

Mevcut siyasi parti liderlerinin birbirlerini diktatörlükle, Fetöcülükle, çapsızlıkla, hadsizlikle suçlaması ve hitap seviyesinin düşüklüğü, yeni bir lider arayışını elzem kılmıştır. İşte o lider, şimdilik Meral Akşener’dir.

Mevcut liderler çağımızın yönetim çağı olan kollektif (meşverete dayalı, parti içi demokrasi) yönetim anlayışını benimsememeleri ve “benim dediğim, benim gösterdiğim” anlayışını sürdürdükleri için; yeni bir lider gereksinimi doğmuştur ki, o lider Meral Akşener’dir.

Her konuşmasında, çağımız yönetim anlayışı olan kollektif yönetim anlayışını benimsediğini söyleyen Meral Akşener, özlenen lider olma yolunda hızla ilerlemektedir.

Yapıcı ve seviyeli üslûbu ile gönüllerde taht kurmuş ve her kesimin saygı ve sevgisini kazanmıştır.

Öyle görünüyor ki, 2019 da yapılacak seçimde Sn. Erdoğan’ın en yakın rakibi olacak ve eğer ikinci tura kalınırsa da seçimin kaderini değiştirecek bir performans göstermektedir.

Sosyal medyada ve kamuoyunda son aylarda adından en çok bahsedilmeyi başarmış ve liderliğini tescillendirmiştir.

Son söz: Meral AKŞENER, şartların zorladığı ve doğurduğu lider olarak görülmektedir.

Esen kalınız.