Ülkemiz de siyaset kurumları, içinde bulunduğumuz ve karşı karşıya kaldığımız sorunlara çözüm üretemiyorlar. Kendi içlerinde kendi kendilerini çürütüyorlar. Bu kirlenmişlik ve çürümüşlük, siyaset alanını işgal ediyor; yeni yapılanmaların önünü tıkıyor, dolayısı ile ülkemizi ve geleceğimizi bir bilinmeze doğru sürüklediğini gözlemliyoruz.

Bugün aklın, ilmin ve deneyimlerimizin verilerine baktığımızda görüyoruz ki, bu durum sürdürülebilir bir durum değildir. Yaklaşık 20 yıldır kullandığımız dil, uygulamaya çalıştığımız politikalar yüzünden ülkemiz her geçen gün yalnızlığa mahkûm olmakta, etrafımızda ki devletlerle kanlı bıçaklı duruma gelmekteyiz. Bununla birlikte 15 Temmuz FETÖ kalkışması, küçük bir uyarı niteliğinde olmasına rağmen, bizim gelecekte daha kapsamlı felaketlerle karşı karşıya kalabileceğimizi gösteriyor.

Ekonomide ki daralma, işsizlik oranlarının artması, Evet-Hayır referandumunda yaşanan ayrışma ve kamplaşma, toplumda “eşitsizlik ve adaletsizlik ”duygusu, içten içe “hınç ve tatminsizlik ”duygusunu tetikliyor, bir ve beraber olma isteğimizin körelmesine neden olduğu gözleniyor.

Evet-Hayır oylaması her türlü Devlet imkânları kullanılarak yürütülmesine rağmen, Türk Milletinin yarısı, her şeye rağmen, bu gidişata Hayır deme ferasetini göstermiş, bu durumun bu şekliyle yürümeyeceğine işaret etmiştir. Türk Milleti yeni ve kuşatıcı bir siyaset anlayışının beklentisi içinde olduğunu ortaya koymuştur.

400 bin takipçisi olan bir twitter hesabından, ”siyasetten gelecek adına beklentiniz nedir? Sorusuna, Adalet, Eğitim, Güvenlik ve Ekonomi şıklarında, tercihler şöyle sıralanmıştır.13.947 kişinin katıldığı ankette, Adalet,%66 ile başa oturmuş, Eğitim %26 ile ikinci sırayı almıştır. İsmi Adalet Kalkınma Partisi olan bir iktidarda, Bu veriler, Adalet ve Eğitimin nasıl yok edildiğinin çarpıcı bir örneğini ortaya koymaktadır.

Bütün bu veriler incelendiğinde görüyoruz ki, Adalet, Eğitim ve Ekonominin ön plana alınacağı, toplumun tamamını kuşatacak, Akıl, İlim ve deneyimlerin rehber edileceği, yeni bir siyaset anlayışının, toplum katmanlarında istek ve beklenti olduğunu gözlüyoruz.

Bugün mevcut siyasi anlayışlara ve Liderlerine rakip olabilecek, yeni bir siyaset anlayışını ortaya koyabilecek, siyasi lider var mıdır? Türk Milleti, Demokrasi, Hukukun üstünlüğü, İnsan haklarını ön plana alarak, Akıl, ilim ve deneyimlerimizin ışığında, bize aydınlık geleceği sunabilecek bir Lider’i ortaya çıkarabilecek mi?

Bu sorulara yaptığımız alan çalışmaları ile cevaplar aradık.61 il ve 42 ilçede yaklaşık 16 ay yaptığımız görüşmeler ve anket çalışmaları bizleri aşağıdaki sonuçlara ulaştırmıştır.

Yüz yüze yaptığımız çalışmalarda toplumun değişik siyasi katmanları na AKP, CHP, MHP, HDP tercih sıralamasına “yeni siyaset” ve         “hiçbiri” seçeneğini de koyduk. Ankete verilen cevaplarda, sonuç olarak “yeni siyaset “seçeneği %54.3 ile ilk sıraya oturmuştur. Bu çalışmalar kapsamında mevcut siyasi Liderler seçenek yapılarak,4.132 kişinin cevapladığı anket çalışmamızda “yeni siyasetin Lideri kim olmalıdır ”sorusuna %38.6 si Meral AKŞENER olmalıdır şıkkını işaretlemişlerdir.

MHP de değişim diyerek yola çıkan, Sayın Meral AKŞENER, Türk Milletinin teveccühüne  mazhar olmuş, toplumun istek ve beklentisi olan, “yeni siyaset ”anlayışının Lideri olarak cazibe merkezi haline gelmiştir. Geçmişten gelen siyasi çizgisi, Devlet yönetme tecrübesi, Aklın ve ilmin verileri ile hareket etmesi, farklı siyasi görüşteki vatandaşlarımızın da sempatisini kazanmasına vesile olmuştur. Türk Milleti’ni  “yeni bir siyaset” anlayışı ile geleceğe taşımak görevi, Vatan kaybetmiş Rumeli kızı, Sayın Meral AKŞENER’İN Boynunun borcu olmuştur. Çağın gereklerine uygun bir misyon, misyona uygun bir vizyonla yeni geleceğin yapı taşları döşenmektedir. Tanrı utandırmasın. Türk Milletinin yolu açık olsun.