Merkez Bankası, geçen yıl politika faizini eylül, ekim, kasım ve aralık aylarında toplam 500 baz puan indirerek yüzde 19 seviyesinden yüzde 14 seviyesine çekmişti. Banka; ocak, şubat, mart ve nisan ayında beklentilere paralel olarak faizde herhangi bir değişikliğe gitmemişti. Merkez Bankası'nın faiz kararlarıyla birlikte kur krizi patlak vermiş, yıllık enflasyon 69,97'e çıkmıştı. ''ÇOK BÜYÜK ÖLÇÜDE SEÇİMİN NE ZAMAN YAPILACAĞI İLE BAĞLANTILI'' Bankanın perşembe günü açıklayacağı faiz kararı öncesi 'Faizin ne olacağı seçim tarihine bağlı' başlıklı bir yazı kaleme alan Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, ''Yarın ne olacak, faizle ilgili ne karar verilecek? Bu sorunun yanıtını herhalde yalnızca Cumhurbaşkanı Erdoğan biliyordur. Ama belki o bile henüz bilmiyordur, yani karar vermemiştir. Çünkü faizle ilgili olarak yarın ne karar alınacağı, çok büyük ölçüde seçimin ne zaman yapılacağı ile bağlantılıdır. Seçimin tarihi ise bir erkene alma durumunda en azından bizler için bu aşamada tabii ki meçhuldür'' ifadelerine yer verdi. ''BÜTÇEYE YÜKÜNÜN ÇOK FAZLA OLMAMASI SAĞLANABİLİR'' Yazısının devamında seçim tarihiyle ilgili değerlendirmede bulunan Aktaş, ''Merkez Bankası’nın yarınki toplantısında faizin yükseltilmesi söz konusu olursa bu büyük olasılıkla enflasyona endeksli bono ya da tahvilden vazgeçildiği anlamını taşır. Ne var ki ikisi birden de gündeme gelebilir; hem faiz artışına gidilir, hem bu kağıt çıkarılabilir. Böylece faiz artışıyla kurun tutulması, bu sayede enflasyonun frenlenmesi; yine aynı amaca hizmet edecek yeni kağıdın bütçeye yükünün çok fazla olmaması sağlanabilir'' dedi. 26 MAYIS'IN ÖNEMİ Erken seçim iddialarına ilişkin 26 Mayıs Perşembe gününü işaret eden Aktaş, ''Dolayısıyla 26 Mayıs 2022, yani yarın, Türkiye’nin seçime hangi tarihte gideceğine ilişkin ipucu günüdür. Faiz artırılırsa ve hele hele bu adım enflasyona endeksli kağıt çıkarılarak desteklenirse, yani ekonomik sorunlar bir yıl daha ertelenirse seçim zamanında yapılacak demektir. Ama yarın faize dokunulmaz ve kur artışına bir anlamda dur denilmezse ekonomik sorunların daha da büyümesi beklenmeden bu yıl sonbaharda seçime gidilmesi kuvvetle muhtemeldir'' diye belirtti. Aktaş'ın yazısının tamamı şöyle: