Bizim gibi, ekmeği umut olan toplumlarda, siyasetçilerin en büyük sermayeleri, hayal ve ütopyalardır. Çünkü, milletimiz büyümeye, yükselmeye, açtır.

Erdoğan'a da 2019 seçimleri için, durumu kurtaracak, bir ütopya lazım, daha doğrusu bir hayal.

Bu hayal, Türk toplumunun değer verdiği iki şey olabilir. Biri ev, biri de araba. Yaşı müsait olanlar hatırlar, devrilmez dediğimiz Özal iktidarını, Demirel bu iki vaat ile vurmuş, devirmişti.

Bugün de iktidar, doğal olarak insanlara, bir hayal, belki bir ütopya sunuyor. Yerli araba yapmak... Yerli araba olunca, vatandaşın durumunda nasıl bir değişiklik olacak, orası şimdiden belli değil. Burada gaye, Batı ile, seçimde kullanılmak üzere yaratılan gerginlik ortamında, milletin, milli gururunu okşamaktır. Vatandaş hoş bir beklentiye sokuluyor. Yıllardır duyduğumuz, yerli uçak hikayesi gibi bir şey bu.

İşin bir başka yönü ise, sanki ülkemizde, ilk defa yerli araba yapılacak. Yani aslında ütopyalık bir durum yok, ama öyle hissettiriliyor. Yerli oto, bundan elli yedi yıl önce zaten yapıldı: Devrim, Anadol. Önemli olan devam ettirilmesiydi. Ne Devrim ne Anadol devam ettirilemedi.

Üretilmesi bir yana, devamının ne olacağı belli olmayan bir hayal ile milleti uyutma projesidir bu.

Velev ki yerli araba yapılsın, yürütülsün. Üretilen malın tutunup tutunmayacağı bir yana, bilgi teknolojisine geçen dünya devlerinin, devretmek üzere olduğu bir üretim sahasında, olsak ne olur olmasak ne olur.

Zaten bu teknolojilerin, bu kaba işlerin, bizim gibi, her şeyi arkadan takip eden, gelişmekte olan ülkelere devredilme çağındayız. Onlar artık, bilgi teknolojisi satmanın peşindeler. İşin hamallığı ise, bizim gibi ülkelere kalmış durumda.

Ancak burada önemli olan, Erdoğan'ın değişmez başkanlığının seçimden mutlaka, ama mutlaka çıkmasıdır. "İşe yarar mı?" derseniz, muhalefet daha güçlü bir ütopik vaat ile karşılık vermezse, evet bizim toplumumuzda, işe yarar.