SIRLAR DÜNYASININ GİZEMLİ PADİŞAHI

Sırlar dünyasının gizemli padişahı dediler onun için…

Bilinmezliklerin efsunlu çekiciliğiyle gidecektim ona..

Göreceğim şey sırlara kapı mı açacaktı?

Yoksa çekicilik acı bir pişmanlığa mı dönüşecekti ?

Kitaplardaki kahramanlardı onlar gerçekle yüzleşince, kahraman yine destanlar yazar mıydı acaba?

Acabaların , niçinlerin , nasılların içinde boğuşurken sırlar dünyasının kapısında buldum kendini..

Anahtarına ‘sevgi’ dediler.Evet anahtarı aldım ve açtım sırlar dünyasının kapısını..

Saray içerde dediler. Sessizce yürüdüm toprak incinmesin diye..

O bekleyiş…

Bekleyiş anındaki merak ve heyecan..

Neye heyecanlandığını da bilmiyor insan..

Sır gizem soru cevap korku heyecan…

Hissedilen ne varsa dimağda hapsoldu..

Hissin tek adı sevgi ötesi ‘aşk’ oldu..Kalp tatması gereken hisse doğru gitti..

İki saniyelik an dondu gönlüne nakşettirdi tezahürünü..

Baktığım her yerde, kokladığım her çiçekte gökyüzünde ve yeryüzünde sessiz gidişin fırtına uyandıran gürültüsünü hisseder oldum.Adını koyamadım. Hasret hasret olmaktan utandı..

Ve beni yine sırlar dünyasına fırlattı..Aşkla açtım kapısını bu defa..

Ve padişah fısıldadı kulağıma: Hoş geldin…

Sen de sırsın artık çözülmesi beklenen…

Gökçe kız…