Suat Başaran yazısında İçişleribakanı Süleyman Soylu’nun MHP Genel başkanlığı için adının geçmesini ima ederek, yine Soylu’nun söylediği iddia edilen sözlerine atıfta bulundu.

Başaran yazının ilgili bölümünde “Bize metres benzetmesi yapan biri (söylenti bile olsa) liderliğimize lâyık görülmezdi hiç olmazsa. Bari bunu yapsalardı…” dedi

Suat Başaran’n “Sistemi Millî Çizgiye Çekmek…” başlıklı yazısı ise şu şekilde:

Önce geriye doğru bir zaman yolculuğuna çıkalım…

Bilindiği gibi, Haziran 2015 seçimlerinde AKP ilk defa çoğunluğu sağlayamadı.

Anında çözüm süreci bitti ve ülkenin birçok yerinde bombalar patlamaya başladı.

Basına yansıdığı kadarıyla biz o sırada, Davutoğlu’na ısrarla CHP ile koalisyon kurmalarını tavsiye ediyor, kapatılan bazı(!) medya organları önünde boy gösteriyorduk.

Öyle sert muhalefet içindeydik ki, bir AKP’li vekil o meşhur

“İtinayla yalayacaksın…” twitini attı.

Sonra ne oldu?

Bir tercihe mi zorlandık, ikna mı edildik?

Biz MHP’deki arkadaşları da hoş tutma adına, şöyle bir senaryoya inanmış gözükelim:

“Çözüm sürecinden rahatsız millî güçler var. Bunlar devletin askerî ve sivil bürokratları içinde bir grup. Sayın Cumhurbaşkanı’nı ikna etmeye çalışıyor ve bu iş için de Devlet Bey’den yardım istiyorlar. Oyun kuruluyor. Fakat AKP içinde de gayri millî çevreler var. Onlar bu birliktelik olmasın derdindeler. O meşhur twitin sebebi de bu. Neyse, plan tıkır tıkır işliyor ve buralara geliniyor...”

Evet! Devlet Bey’in büyük bir fedakârlıkta bulunarak ülkeyi kurtarma adına partiyi riske attığını kabul ettik diyelim…

Peki, sevgili dostlar! Sistemin millî çizgiye gelmesi, salt terörle mücadeleye mi indirgenmiştir?

MHP’nin, adalete güvenin yerlerde sürünmesine, abuk sabuk millî eğitim politikalarına, sanayiyi ıskalayan ekonomik önceliklere itirazı yok mudur?

Ya, devletin kuruluş felsefesi ve kurucusuna yönelik düşmanca tutuma söyleyecek sözü?

Demografik yapımızla sinsice oynanmasına, içimize sokulan kontrolsüz nüfusa tepki gösteren bir ses neden yükselmez MHP den?

Anladık ve kabul ettik!

Sistemi millî çizgiye çekiyorsunuz!

Allah aşkına! Nedir bu millî çizgi?

“Ne Mutlu Türküm Diyene!” sözünü, fitne ve nifak olarak niteleyen bir güruha hâkimiyet alanı sağlamak mı?

Nedir bu millî çizgi?

Şuur altlarındaki Türk düşmanlığını saklamak için türlü kılığa girerek iktidarın gölgesine saklanmış haramzâdelere faaliyet sahası açmak mı?

Nedir?

***

Neymiş, teröristlerle müzakere değil de mücadele ediliyormuş sayemizde…

Tek misyonumuz bu ya bizim!

Hiç olmazsa bunu bari ülkücü bir bakanla sağlasalar!

En azından başarı öyküsüne sahip bir ülküdaşımız olurdu.

Bize metres benzetmesi yapan biri (söylenti bile olsa) liderliğimize lâyık görülmezdi hiç olmazsa.

Bari bunu yapsalardı…"

Editör: TE Bilişim