Türk siyasi tarihi içinde geçmişte de bu tür ilkellikler yaşanmıştı. Hırslı ve kaprisli siyasetçiler, zaman zaman bu tür aculluklara başvurduklarına şahit olmuştuk. Son örneği de maalesef kendisine değer verdiğim Ümit Özdağ oldu. Şahsen Ümit hocayı sever ve sayardım. Hatta 2005 yılında beni kendisine basın danışmanı olmamı istemişti. Ben o zaman memuriyete devam ettiğim için bunu kabul etmemiştim.

Gelelim asıl meseleye. Ümit Özdağ, siyasi hayatının belki de en büyük hatasını yaptı. Çünkü, böyle küçük hesaplarla İyi Parti’ye zarar vereceğini zannediyorsa büyük yanılgı içinde olduğunu elbette görecektir. Onu da anlıyorum. Zaman geçiyor. MHP’de Genel Başkanlığa oynadı ama kongre salonuna bile giremedi. Partiden ihraç ettiler mahkeme kararıyla geri döndü. Ne yaptıysa olmadı. İYİ’ler hareketine katılmakla bizlerde iyi yaptığını düşünmüştük. Ancak Ümit hocamın aculluğu burada da nüksetmiş olmalı ki elinde hiçbir bilgi ve belge olmadan uluorta şehir efsanelerine dayanarak parti içinde birtakım kıpırdanmalara alet olmuştur. Bir hafta önce ben partimin iç işlerini TV’lerde uluorta söylemem diyen Özdağ, bir hafta sonra çıkıyor mesnetsiz ifadelerle TV’lerde boy gösteriyor.

Ben şahsen İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ile hiç tanışmadım ama babası Prof.Dr. Orhan Kavuncu ve amcası Burhan Kavuncu’yu iyi tanıyorum. Burhan Kavuncu rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptığı yönetimde yardımcısı idi. O yıllardan beri tanırım. Buğra Kavuncu’yu dün FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın programında dinledim. Ben Buğra Kavuncu’nun ifadelerinden mutmain oldum. Mealen diyordu ki; Kazakistanda kurulan Kazakistan İş Adamları Derneğinin kurucuları arasında olduğunu, başkan yardımcılığı yaptığını söyledi. Yine bu derneğim üyeleri arasında THY , Ziraat Bankası, Koç Grubu, Sabancı Grubu’nun da olduğu 180 üyeden oluştuğunu söyledi. Bu dernekte sağcısı da vardı, solcusu da vardı, İslamcısı da vardı hatta komünisti bile vardı. Bu üyeler içinde FETÖ’cü üyelerde olması muhtemeldir anlamına bir cümle kullandı.

Böyle bir açıklamadan Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğunu iddia etmek art niyetin ürünü olsa gerektir. Kaldı ki o zamanlar Fetullah Gülenle irtibatı olmayanı tabir caizse dövüyorlardı. Bu cemaat 2017 yılında adı FETÖ terör örgütüne dönüştü. O zamanlar Gülen cemaati ile ilgilenmiş olabilir. 15 Temmuz darbe teşebbüsü öncesinde Gülen Cemaati ile öyle veya böyle irtibatı olmayan var mıydı? Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun bir ifadesi olmuştu. Karamollaoğlu diyordu ki; eğer FETÖ’nün siyasi ayağı gerçekten aranıyorsa, Ak Parti’nin yüzde 90’nından fazlası içeriye alınması lazımdı diyordu. Böyle büyük kitleleri etkileyen cemaatle ister istemez Buğra Kavuncu’nun da teması olmuş olabilir. Önemli olan kalbini ve ruhunu o cemaate rehine veren veya ipotek eden kişilerden olmasın.

Ümit Özdağ’ın asıl karın ağrısı MHP’de ulaşamadığı Genel Başkanlığa İYİ Parti’de de ulaşamayacağını anladığı andan itibaren bu tür ucuz siyaset argümanlarına sarılmış görünüyor. Bu hareketiyle Ümit Özdağ siyasi kariyerinde büyük yara almıştır. Eğer ayrılsa da başka bir parti kursa da yanında üç beş kişinin dışında kimseyi bulamayacaktır. Geçmişte bunun çok ama çok örneklerini gördük ve yaşadık. Ana gövdeden koparak başarılı olmuş iki hareket vardır. Birincisi Ak Parti ikincisi de İYİ PARTİ olmuştur. Onun dışındakiler siyasi tarihin çöplüğünde yerlerini almışlardır. Ayakta kalanlarda aile şirketi gibi veya başka bir ifade ile kedinin kuyruğu gibi ne uzayabiliyor ne de kısalabiliyor.

Sonuç olarak diyeceklerim şudur. Ümit Özdağ kendisi ayrılmıyor, kendisini ihraç ettirmek istiyor. Durum onu gösteriyor. Ümit Özdağ’ın tek hedefi Meral Akşener’in koltuğuna oturmaktır. Ama bunun da o kadar kolay olmayacağını görünce Meral hanımın çevresini boşaltmak gibi bir taktik uygulamak istedi buda tutmadı tutmayacaktır. Ümit hocanın Deva ve Gelecek Partisi dışında gideceği bir kapıda ufukta görünmüyor. Buğra Kavuncu hakkında söyledikleri de mahkemeye taşındığı için hep birlikte sonucu bekleyip göreceğiz.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE