SANIKLAR BERAAT İSTEDİ MAHKEME VERMEDİ! 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında takipsizlik kararı verilmeyen tek dosyada sanıklar diğer kararları gerekçe göstererek beraat istedi, mahkeme reddetti. 16 SANIK HAZIR BULUNDU! İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in kardeşi Sebahattin Demir'in de aralarında bulunduğu 21 kişi yargılanıyor. Davaya Sebahattin Demir katılmazken, 16 sanık hazır bulundu. İDDİANAMEYİ OKUTMADILAR Sanıkların kimlik tespitinden sonra mahkeme başkanı iddianameyi okumaya başladı. Avukat Ahmet Yaman, araya girerek, “Hepimiz haberdarız, okumaya gerek yok.” dedi. Bunun üzerine başkan diğer avukatlara da sorduktan sonra iddianameyi okumadı. DİĞER TAKİPSİZLİK KARARINI ÖRNEK GÖSTERDİLER Söz alan avukatlar iddianame ve deliller üzerine konuşmak istediklerini belirtti. Avukat Hikmet Çarboğa, iddianamenin yasal dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürdü. 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarında savcı Ekrem Aydıner’in bazı şüpheliler için iki ayrı takipsizlik kararı verdiğini belirten Çarboğa, bu takipsizlik kararlarında soruşturmaya dayanak olan dinleme ve izleme kayıtlarının hukuka aykırı olduğunun belirtildiğini hatırlattı. Savcı Aydıner’in bu anlamda çok sağlam metin hazırladığını savunan Çarboğa, orada belirtilen aynı somut delillerin bu davadaki sanıklar için de geçerli olduğunu söyledi. Anayasa önünde herkesin eşit olduğunu belirten Çarboğa, “Bu sanıkların takipsizlik verilen 120 kişiden ne farkı var? Hepsi TC vatandaşı. Diğerleri gibi takipsizlik verilmeliydi.” dedi. Avukat Zahit Şeyhanoğulları ise soruşturmanın başında dinleme kararlarının örgüt suçlaması kapsamında alındığını söyledi. Şeyhanoğulları, sevk maddesinde ise örgüt suçlaması bulunmadığını kaydetti. Hangi suçtan dinleme kararı alınmışsa o suçtan sevk edilmesi gerektiğini belirten Şeyhanoğulları, örgüt yönünden takipizlik verildiğini belirtti. Bu nedenle delillerin hukuka aykırı olduğunu savunan Şeyhanoğulları, dinleme ve izlemelerin dosyadan çıkarılmasını istedi. Avukat Fırat Epözdemir, dosyayı 'paralel devlet yapılanması' suçlamasıyla haklarında soruşturma açılan polislerle savcıların oluşturduğunu iddia etti. Bu dosyaya dayanarak yargılama yapılamayacağını öne süren Epözdemir, “Paralel devlet yapılanmasıyla ilgili yargılama tamamlanıncaya kadar bu yargılamanın durdurulmasını talep ediyoruz. Aksi durumda ise 17 Aralık’a takipsizliğe itirazda bulunuldu. Bu itiraz neticelendikten sonra bu yargılamanın yapılmasını istiyoruz.” dedi. Diğer avukatlar da delillerin geçersiz sayılarak, derhal beraat kararı verilmesini talep etti. MAHKEME TALEBİ REDDETTİ Taleplere ilişkin görüşü sorulan savcı, “Hakim tarafından işlemin yapıldığı tarihlerde yasal düzenlemeye uygun şekilde elde edilen deliller yasaya uygundur. Delillerin dosyadan çıkarılıp derhal beraat verilmesi taleplerinin reddine karar verilmesi talep olunur.” dedi. Duruşmaya ara veren mahkeme, yargılama aşamasında delillerin değerlendirileceği gerekçesiyle delillerin dosyadan çıkarılması taleplerini reddetti. Duruşma sanıkların savunmasının alınmasıyla devam ediyor. BELEDİYE BAŞKANININ KARDEŞİ DE YARGILIYOR! Davada, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in kardeşi Sebahattin Demir'in 'yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama' ve 'ruhsatsız silah taşıma' suçlarından 2 yıldan 8 yıla kadar, diğer 20 sanığın ise 'rüşvet almak, 'rüşvet vermek' ve 'Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet' suçlarından 6'şar yıldan 17'şer yıla kadar hapisleri isteniyor. İLK TAKİPSİZLİK FATİH BELEDİYESİ DOSYASINDA VERİLMİŞTİ 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu soruşturması, Fatih Belediyesi, TOKİ Dosyası ve Rıza Sarraf ile eski bakan çocuklarının bulunduğu soruşturma dosyaları olmak üzere 3 ayrı soruşturma dosyası olarak ele alındı. Dosyalar, gözaltı talimatlarını veren savcılardan alınırken, Cumhuriyet Savcısı Ekrem Aydıner tarafından yürütülen soruşturma sürecinin ardından ilk takipsizlik kararı, Fatih Belediyesi dosyasında verildi. Bu dosyada Fatih Belediyesi Başkanı Mustafa Demir'in de aralarında bulunduğu 100 kişi şüpheli konumundaydı. Ancak 21 kişi hakkında dava açıldı, diğerleri hakkında takipsizlik kararı verildi. TAKİPSİZLİK KARARI VERİLMEYEN İLK DOSYA 17 Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirilen yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında aralarında işadamı Rıza Sarraf, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan, Fatih Belediyesi Başkanı Mustafa Demir'in de aralarında bulunduğu onlarca kişi gözaltına alınmıştı. 21 Aralık 2013'te soruşturma kapsamında tutuklanan Süleyman Aslan, Barış Güler, Rıza Sarraf ve Kaan Çağlayan Metris Cezaevi'ne konulmuştu. Süleyman Aslan tutuklandıktan 56 gün sonra; Rıza Sarraf, Barış Güler ve Kaan Çağlayan ise 70 gün sonra tahliye edildi. Aynı operasyonda gözaltına alınan eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar ve işadamı Ali Ağaoğlu'nun da aralarında bulunduğu TOKİ dosyasında ise 2 Mayıs 2014 tarihinde toplam 60 kişi hakkında da takipsizlik kararı verildi. ÜÇÜNCÜ TAKİPSİZLİK SARRAF'A VE BAKANLARIN ÇOCUKLARINA Savcı Ekrem Aydıner, Rıza Sarraf, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan ve eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın da bulunduğu 53 kişi hakkında delillerin usulsüz toplandığı, herhangi bir örgüte rastlanılmadığı ve suç unsurunun oluşmadığı gerekçeleriyle şüphelilerin yargılanmasına gerek görmeyerek takipsizlik kararı verdi. Savcı Aydıner, aynı soruşturmada yer alan eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın eyleminin ise "Yardım Toplama Kanunu'na muhalefet" niteliğinde değerlendirildiğinden, dosyasının ayrılmasına ve hakkında işlem yapılması için İstanbul Valiliği'ne gönderilmesine karar verdi. Aslan hakkında da diğer tüm suçlardan ise takipsizlik kararı verildi.

Editör: TE Bilişim