MHP lideri Devlet Bahçeli erken seçim bombasını patlattı. Bahçeli, 'Ya Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi normal tarihinde beklenecek ya da milli mecburiyetten dolayı seçimler erkene çekilecektir.

MHP takdir ve tercih hakkını seçimlerin erkene alınmasından yana alacaktır.' dedi. Bahçeli, erken seçimin tarihiyle ilgili olarak, 'Önerimiz 26 Ağustos'ta, Büyük Taarruzumuzun yıl dönümüdür' dedi. Bahçeli'nin grup toplantısı sonrası Adalet Bakanı Gül ile görüştüğü öğrenildi

MHP lideri Devlet Bahçeli, MHP'nin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Bahçeli, erken seçim çağrısında bulunarak, "MHP takdir ve tercih hakkını seçimlerin erkene alınmasından yana alacaktır" dedi. Erken seçim için tarih de veren Bahçeli, "Önerimiz 26 Ağustos'ta, Büyük Taarruzumuzun yıl dönümüdür" ifadelerini kullanmıştı.

EKONOMİ BAKANI'NDAN İLK YORUM

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin 26 Ağustos 2018'de yapılması çağrısına ilişkin konuştu. Zeybekci, gazetecilerin, Bahçeli'nin çağrısıyla erken seçime gidilmesi halinde ekonominin nasıl etkileneceğinin sorulması üzerine, bir an önce bu adımın atılması ve belirsizlik ortamının ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. 

Ekonominin kötüye gidebileceği ve bir an önce seçim yapılması gerektiği yönünde görüşler bulunduğunun belirtilmesi üzerine Zeybekci, "Şu anda etrafımızdaki ateş çemberi ve yaşananlara bakarsak, Suriye, Irak veyahut ticaret savaşları, Çin, Amerika, Rusya... Daha kötü ne olabilir? Türk ekonomisinin performansı inanılmaz bir dayanıklılıkta." ifadesini kullandı.

Özel sektörün üretme iştahı, ihracatla ilgili ön sipariş raporlarına bakıldığında gelecekle ilgili beklentinin yüksek olduğunu dile getiren Zeybekci, ihracatla ilgili orta vadeli programdaki beklentiyi yukarıya revize edeceklerini kaydetti. Zeybekci, birinci çeyrekle ilgili büyüme beklentilerinin yüzde 7'inin üzerinde olduğunu bildirdi.

Zeybeki, "Yeni sistemi kurup Türkiye'nin gelecekle ilgili o uzun yolculuğa çıkması lazım. Ekonomik anlamda da son derece öngörülebilirlik ve sürdürülebilirlik anlamında olumlu bir adım. 2019'da da olsa bir şey değişmez. Fiili bir sistem var. Bu sistemin anayasal sisteme uyması, dönüşmesi lazım. Olumlu olur." diye konuştu.

Finans piyasalarının bu haberi yarın veya daha sonrasında olumlu satın alacağını ifade eden Zeybekci, Türkiye'nin artık rüzgardan etkilenen küçük bir tekne değil, büyük bir gemi olduğunu vurguladı.

Büyümenin halka yansıyıp yansımadığına ilişkin soru üzerine de Zeybekci, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'nin özel ve kamu sektörü olarak kısa vadeli borç mükellefiyetlerini yerine getirmekle ilgili problemi yok. Hatta fazlası var. Ama bu, diğer taraftan şu demek değildir; kurun yükselmesinin normal vatandaşa, çalışanımıza, enflasyona etkisi yok mudur? Vardır. O anlamda bunu iki türlü değerlendirmek lazım. Ekonomi bir üst seviyedeki kura göre kendi dengelerini kurar, fiyatlar bir üst seviyeye doğru çıkar, enflasyonun da yukarı doğru gitmesini sağlar ama kendi dengesini, kendi balansını yapar, kendini güvenceye alır. Enflasyona etkisi olduğu için ilk etapta tüketiciye zararı olur. Ama diğer taraftan tedbirlerle zaman içinde toplamda ücretleri de yukarı doğru çekerek, böyle bir şeye doğru girer. En sonunda Türkiye enflasyon sebebiyle üst seviyede zemin oluşturmuş olur. Bütçe artar, vergi gelirleri, ücretler, maaşlar artar. Bu kısır döngüyü kıramazsanız da bir enflasyon zinciri veya kısır döngüsü içine girersiniz. Kurla ilgili iki yönlü, birincisi mükellefiyetlerin ekonomiye etkileri olarak bakıyorum. "

Editör: TE Bilişim