Sonsuz Türk Haber ; Agil Bey okuyucularımızın sizleri yakından tanıması için biraz kendinizden bahseder misiniz? Agil Samedbeyli kimdir?

 Agil Samedbeyli ; 1968 doğumluyum. Doğup büyüdüğüm Göyçe mahallesi şu anda rus-ermeni işgalindedir.

1986 yılında Azerbaycan Teknik üniversitesi makine mühendisliği bölümünü kazandım. 1987-de birinci sınıfı bitirdikten sonra Sovyet ordusunda askere gittim bu mecburi bir hizmetti. Askerdeyken tam tesadüfen rus üst düzey subaylarının aralarındaki bir konuşmaya kulak misafiri olmuştum. Dünya ordularını analiz ediyorlardı. Türkiye ordusunun savaş ruhu ve disiplin açısından dünyanın bir numarası olduğunu onlardan duyduğum zaman çok gururlanmıştım.

1988-de Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde ve eski Türk toprağı olan şimdiki Ermenistan arazisinde yaşayan Türklere karşı ermenilerin ve rusların birlikte göçe zorlama hareketleri başladı. Bu dönemde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de halk bu olaylara karşı ayaklandılar. Bakü’de olağanüstü hal ilan edildi. Sovyetlerin merkezi olan Moskova Azerbaycan’ın başkentine ordu gönderme kararı aldı. Bizim alay da bu konuda görevlendirilmişti. Gerçek mermilerin ve tank mermilerinin arabalara yüklendiğini görünce 70 e yakın Türk askeri olarak itiraz ettik ve subaylara dedik ki, eğer halkımıza karşı ateş emri verseniz ilk sizi vuracağız ve sonra da silahlarımızla birlikte halkımızın tarafına geçeriz. Bu kararımız bomba etkisi oluşturdu. Olay anında Moskovaya intikal ettirildi. gerçek mermiler iptal edildi.

Bu olay Sovyetler’in askeri birliklerinde hızlı bir şekilde yankılanmıştı.

1989 mayıs ayında askerden döndüm. Artık bağımsızlık mücadelesi başlamıştı. Hemen mücadeleye katıldım. Abim Arzu Samedbeyli ve arkadaşı Gabil Memmedov benim spor yaptığımı biliyorlardı. Her ikisi Elçi Beyin yanındaydılar. Gabil bey aynı zamanda Elçi Beyin güvenliğinden sorumluydu. Beni Elçi Beyin koruması olmaya davet etti. Bu benim için büyük şerefti. Bu konuda profesyonel  bir eğitimim yoktu, ama canımı seve-seve Elçi Bey için kurban vermeye hazırdım.

Aynı zamanda teknik üniversitedeki eğitime de devam ediyor, üniversitede Halk Cephesinin güçlenmesi için uğraşıyordum. Kısa süre sonra Üniversiteyle Halk Cephesi meclisinin ilişkilerini koordine eden iki kişiden biri olarak seçildim.

1991’de AHC Lideri Elçi Beyin Türkiye’ye eğitim için gönderdiği 50 kişilik kafilenin başında Türkiye’ye geldim.Marmara Üniversitesi İktisadi İdari bilimler fakültesi, işletme bölümünde eğitime başladım.

1995-de İşletme bölümünden mezun oldum.

1996-da Yönetim ve Organizasyon ana bilim dalında yüksek lisans’ı kazandım.

Yönetici Değerleri’ üzerine tez yazdım.

Eğitim yıllarında siyaseti hiç bırakmadım.

1992-de tüm Türk devletlerini ve topluluklarını kapsayan Genç Türk Temsilcileri konseyini kurduk ve Genel sekreter seçildim.

O yıllar daki faaliyetlerimi dönemin İstanbul Ülkü Ocakları başkanı Sn. Erdem Karakoç, MHP Milletvekili Sn.Atilla Kaya, şu an görevli olan MHP İstanbul il başkanı Sn.Mehmet Bülent Karataş iyi biliyorlar.

1994-de ‘Elçi bey ve Azerbaycan’ adlı küçük hacimli, ama o dönem için büyük ses getiren bir kitap yazdım. Bu kitap Elçi Beyin devrilmesinden sonra O’nu savunan ilk kitaptı.

1995-de ‘LİDERLİK’ kitabını yazdım.

1996-da Türkiye’de eğitim alan 2000 in üzerinde Azerbaycan’lı genci örgütleyerek ‘Genç Aydınlar Hareketi’ni kurdum.

Genç Aydın isimli dergi yayınladık.

Elçi Beyin devrilmesinden sonra Azerbaycan’daki dikta rejimi aleyhinde defalarca ses getirici eylemler düzenledik.

1999-da Azerbaycan’a döndüm.Aynı yıl evlendim.Tanrı bana Elçi Bey’in askeri olmanın yanında bir de damadı olmayı kısmet etti. Şimdi Elturan ve Alper adlı iki oğlum var. Şimdiden DEDE’lerinin yolundalar.

2000 yılında Azerbaycan genelinde yapılan Milletvekili seçimlerine katıldım. Azerbaycan Yüksek Seçim Kurulu’nun resmi sonuçlarına göre bir numaralı seçim organizasyonuyla seçimi bağımsız aday olarak ezici üstünlükle kazandım. Benim seçim bölgemde Türkiye’den CHP’li Algan Hacaloğlu da varmış. Seçimden sonra görüştük. Onun da elinde benim seçildiğime dair protokoller vardı. AGİT gözlemcilerinin de seçim sonuçlarıyla ilgili yekun değerlendirmesinde Azerbaycan’dan kazanıp da seçim sonuçları iptal edilen tek isim olarak siyasi tarihe geçtim. Muhalif olduğum ve iktidarın işbirliği teklifini red ettiğim için mazbatamı alamadım.

2002 yılında Azerbaycan-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetleri Dostluk Derneği’nin kurucularından oldum ve başkan seçildim.

2003 yılında ‘Bütün(Tüm)Azerbaycan Birliği’ Yönetim Kurulu başkanı seçildim.

2005-de tekrar Milletvekili seçimlerini kazandım ama aynı sebepler den dolayı mazbatamı alamadım.

2002-2006 yıllarında Azerbaycan Aydınlar Birliği eşbaşkanlığı yaptım.

2010 da Milletvekili adayı oldum. Sonuç aynı oldu.

2010-da tüm muhalif partiler ve sivil toplum örgütleri bir araya gelerek ‘İCTİMAİ PALATA’adlı bir çatı oluşturduk. 12 kişilik Yönetim’de ben de vardım ve ilk dönem başkanlığını ben yaptım.

2012’de ailemle beraber İstanbula geçici olarak yerleşme kararı verdim siyasi sebeplerden dolayı.

Şükürler olsun,çizgimizden hiç sapmadık,davamızı asla pazarlık konusu yaptırmadık. Liderimize aynı sadakatla 20 yaşındaki heyecanla mücadeleye devam ediyoruz. Hedefimiz Türk Birliği!

IMG_9231

Sonsuz Türk Haber ; Azerbaycan kurucu Cumhurbaşkanı rahmetli Ebulfez Elçibeyin’in damadısınız. Şüphesiz onu en iyi tanıyan insanlardan birisiniz. Size Ebulfez Elçibey desek nasıl bir tarif yaparsınız? Elçibey, Azerbaycan gençlerinin Türkiye ile yakın ilişkiler kurmasına verdiği önem herkesin malumudur. Onun için Azerbaycan gençlerinin Türkiye’de eğitim almasının önünü açmıştır. Sizde bu vesilesi ile Türkiye de eğitim alan gençlerden birisiniz. Türkiye’de eğitim aldığınız dönemlerde de içtimai-siyasi faaliyetlerine ara vermediniz. Bu faaliyetleriniz hakkında okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

 Agil Samedbeyli ; Elçi Bey deyince de akla ilk gelen Türk, Bağımsızlık ve Turan’dır!

Elçi Bey hakkında Türkiye’de uzun yıllar kara propaganda yapıldı. Elçi Bey’in iktidardan devrilmesinde eli olan hainler kendi ihanetlerini ört-bas etmek için Elçi Bey Devlet ve Siyaset adamı değildi, bir dervişti, şairdi gibi propagandalar yaptılar.

Sovyetlerin en güçlü zamanında bu imparatorluğa karşı tek başına savaş açmış,uzun ve çileli bir mücadeleden sonra Azerbaycan’ı bağımsızlığa kavuşturmuş bir Şahsiyet daha ne yapmalı ki? Elçi Bey bir röportaja sığmaz ama ben kısaca da olsa, O’nun hakkında kanaat sahibi olmanız için bir kaç hadiseyi anlatacağım.

Tarih 1963 Elçi Bey üniversiteyi bitirmiş, Sovyet-Mısır ortak yapımı olan Esvan barajındaki çalışmalara yardımçı olmak maksadıyla Mısıra tercüman olarak gönderilmiş. Aynı yıl Sovyetlerin birinci adamı Huruşev ve resmi heyeti Mısır’a geliyor.

Karşılama ekibi içinde Elçi Bey de var. Huruşev her kesle tokalaşıyor. Elçi Bey’e elini uzatırken karşılık görmüyor. Elçi Bey elini cebine koyarak protesto ediyor.

Doğal olarak KGB Elçi Bey’i bu davranışın dan dolayı sorguya çekiyor. Elçi Bey’in cevabı: Ben bir Türküm.Kıbrıs meselesinde Huruşev rumları destekliyor,ben de buna itiraz alameti olarak tokalaşmadım.O dönem bu olayın büyümemesi için ört-bas etmek zorunda kalıyorlar. Çünkü iş büyürse siyasileşecek ve Mısırdaki diğer ülke diplomatları bunu öğrenecekler. Bu da KGB’nin hiç arzu etmediği bir durumdur!

Elçi Bey cumhurbaşkanı olmadan önce verdiyi bir röportaj 5 temmuz 1992’de ‘Moskova Haberleri’ isimli gazetede yayınlanmıştı. Gazeteci Dmitri Furman soruyor:

-Efendim böyle bir yaygın kanaat var ki, demokrasi Avrupayla, Hıristiyan kültürüyle bağlıdır. Müslüman ülkeler’deyse demokrasi kurmak çok zordur ne dersiniz?

Cevap- Bu cefengiyatdır! Hem İslam hem de Hıristiyan aleminde siyasi inkişafın muhtelif formatları olmuştur. Aynı zamanda Demokrasinin de Mesela Demokrasiye geçitin Osmanlı’daki tarihi 1876 dır. İlk Liberal Anayasa bu tarihte kabul edilmiştir. Rusya’daysa bu tarih 1905 tir. Şimdi Türkiye’nin Demokratik siyasi sistemi ve inkişaf etmiş ekonomisi var. Rusya ise daha yeni Demokrasi kurmaya çalışıyor. Unutmayalım ki, müslümanlar hiç bir zaman hıristiyanları ülkelerinden, İspanların mavr’ları kovduğu gibi kovmamıştır. İnkvizisiya’nı da müslümanlar icat etmemişler. Hitleri de, Stalini de dünyaya müslümanlar getirmemişler!

Azerbaycan’ın çok ünlü bestecisi Cavanşir Kuliyev diyor ki: 1970 lerin başında Elçi Beyle tanıştıktan sonra artık benim Vatanım Sovyetler deyildi! Benim Vatanım Tüm Türkistandı! Bu tanışlıktan sonra Türkün şanlı tarihi benim tarihim oldu.Türkün müziği de benim müziğim oldu. Ben ÖZÜM de Türk oldum!

Elçi Bey cumhurbaşkanı seçildikten 100 gün sonra Moskova’dan en ünlü gazetecilerden bir gurup Elçi Bey’le görüştüler. Görüş sonunda ki kanaatlerden;

a)Moskova Haberleri gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Leonid Karpinski En ilginç yenilik Azerbaycan cumhurbaşkanı’nın şahsiyetidir. O dakika görünüyor ki O gerçek bir AYDIN’dır. Ve gerçek AYDIN gibi  İDEALİSTDİR!

b)HABERLER gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Glembiovski-Elçi Bey gerçek bir AYDIN’DIR.Ben buna bir daha hayret ettim. Siyasi sahneye sovadlı, samimi, enerjili, güçlü maneviyat sahibi olan LİDER çıkmıştır. Bu Elçi Bey’dir!…

1992,12-13 ekimde Azerbaycan Cumhurbaşkanı Moskova’ya resmi sefere gitti. Bu sefer tarihte ilk defa Azerbaycan ve Rusya’nın eşit statüyle görüşüydü.Bu görüşmede bir çok alanda karşılıklı işbirliyi anlaşmaları imzalandı. Sonunda Rusya prezidenti Boris Yeltsin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı’na diyor ki, sizden bir ricam var izin verin, İran ve Azerbaycan sınırını rus askerleri korumaya devam etsin. Cevabında Elçi Bey diyor ki, bu mütekabiliyet esasında olur, eğer Rusya ve çin sınırını Azerbaycan askerlerinin korumasına müsaade ederseniz, ben de rus askerinin İranla sınırını korumasına izin veririm…

1 kasım 1992-Elçi Bey Ankara Anıt mezarda hatıra defterine yazıyor: Daha diyecek bir söz kalmadı. Hepsini Siz, Büyük Atamız dediniz! Sizleri ziyarette mutluyuk! Ne Mutlu Türküm’ diyene! Sizin askeriniz Ebulfez Elçi Bey!’

1993-ün şubat ayında Azerbaycan Cumhurbaşkanı Elçi Bey ve Türkiye Cumhurbaşkanı Özal, Azerbaycan petrolünü Türkiye’ye taşıyacak Bakü-Ceyhan petrol boru hattı için  niyet protokolü imzaladılar!

22 aralık 1992-Azerbaycan cumhurbaşkanı’nın teşebbüsüyle Azerbaycan Respublikası’nın Devlet Dili Hakkında’ kanun kabul edildi ve 1937 de Stalinin emriyle kimliklerimizden silinen Türk dili resmen Devlet dili oldu. Haydar Aliyev devrim sonucu iktidara geldikten sonra bunu değiştirdi. Devlet dili Azerbaycan’cadır yazdırdı.

25 mayıs 1993-Elçi Bey Azerbaycan’daki 75 binlik rus ordusunun son bölümünü de Azerbaycandan çıkardı!

Elçi Bey iktidara geldiğinde Azerbaycanın Devlet Bütçesinde toplam 1,5 milyon dolar karşılığı rubl vardı.

Sadece bir sene içinde Elçi Bey bütçeye 160 milyon dolar ve 4 ton altın ve gümüş toplatmıştı. Bu tarihte eşi olmayan bir başarıdır. Bunun yanında maaşları % 114 artırdı. Eğitime bütçenin % 24’ünü  ayırdı. Sadece bir yılda 83 yeni ders kitabı basıldı ve okullarda okutulmaya başlandı.

Kısaca özetlersek,Elçi Bey Azerbaycan tarihine mühür vurmuş bir Şahsiyettir!

Yüce Türk Milleti var oldukça, Elçi Bey yaşayacaktır!

Elçi Beyle ilgili yazmış olduğum kitap inşallah iki ay sonra basılacak orda hiç kimsenin bilmediği gerçekleri gücüm yettiğince anlatmaya çalıştım. Onun için burda çok ayrıntılı anlatmak istemiyorum. Umarım faydalı olur.

IMG_1297

Sonsuz Türk Haber ; Türkiye siyasetiyle de yakından ilgileniyorsunuz ve MHP camiasına da oldukça aşinasınız. 7 Haziran seçimlerinden sonra MHP yoğun bir saldırıya maruz kaldı. Türk Dünyası ve MHP’yi ayrılmaz bir bütün olarak ele alırsak sizce bu saldırının Türk dünyasına yansımaları nasıl olmuştur? Özellikle Türkmenlerin yoğun bir saldırı altında bu dönemde MHP’ye yapılan saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz?

 Agil Samedbeyli ; Türkiye siyasetini 1991’den itibaren yakından izliyorum.Türkiye bizim var olma sebebimizdir. Eğer Türkiye olmasaydı, Ruslar Azerbaycan’ı çoktan işgal etmişlerdi.

Bu sebeple sadece ben değil, tüm Vatansever Azerbaycan Türklerinin,Güneyli-Kuzeyli kalbi Türkiye ile atıyor. Türkiye ne kadar güçlü olursa,biz de o kadar güçlü oluruz. MHP’ nde çok sayıda dostlarım var. Öğrencilik yıllarım Ülkücü camiayla beraber geçmiştir. Öğrencilikten sonra da irtibatımız hiç kopmadı. MHP sadece Türkiyenin partisi deyil, dünyadaki tüm Milliyetçi Türklerin partisidir. Azerbaycanda mevcut olan rejime karşı yaptığımız mücadelede yanımızda olan sadece MHP olmuştur. Azerbaycan bağımsızlık savaşının Lideri Elçi Beyin Hakka yürümesinden sonra Azerbaycana Türkiyeden çok sayıda Devlet ve Hükümet adamları gelmiştir. Ancak ve ancak BİR ADAM-ADAM GİBİ ADAM-Devlet Bahçeli başbakan yardımcısı olarak Azerbaycan iktidarını Elçi Beyin mezarını ziyareti resmi protokole dahil etmeye mecbur etmiştir. Bu tarihte daha Elçi Bey’e resmen eski cumhurbaşkanı statüsü tanınmamıştı. Bunun dışında Elçi Bey’in anıt mezarının yapılması için, Azerbaycanın ünlü mimarı Cafer Giyasi’nin hazırladığı projeyi MHP Genel Başkanı Sn.Devlet Bahçeli üstlendi ve 150 bin dolar bu proje için ayırttı. Şimdiki heykel bu parayla hazırlandı. Daha sonra Azerbaycan iktidarı bu projeyi sahiplenmek istedi. Ancak yapılan tüm pazarlık tekliflerini reddettim. Aile adına söz sahibi bendim. Başka çare bulamayan iktidar zora el attı ve proje ölçüleri, heykel hariç küçültülerek tamamlandı.

MHP Türkiyedeki diğer partilerden farklı bir özelliğe sahiptir. MHP’nin önceliği  iktidar olmak değildir. Türk Milletinin ve Devletinin varlığını ve devamlılığını esas alır.

Bu gün Türkiye ile Rusya’nın karşı karşıya olduğu bu dönemde rusların en çok korktuğu Bozkurtlardır! Rusların analitikleri ‘Serıy Volk’ (Bozkurt)ların 12 milyon olduğunu ve bunların çok tehlikeli olduğunu yazıyorlar ve konuşuyorlar. Diyorlar ki,bunların ne zaman ne yapacaklarını kestiremeyiz.

MHP-de yaşanan olumsuzluk otomatikmen diğer Türk devlet ve topluluklarındaki tüm Milliyetçilerin moralini bozuyor. MHP’ndeki ufak bir ilerleme de onlara moral oluyor. Bunları dikkate almak lazım.

IMG_9009

Sonsuz Türk Haber ; Özellikle 1 Kasım seçimlerinden sonra Türk Milliyetçilerinin son kalesi MHP’ye yönelik bir takım çevrelerin kongre arayışına girdiğini görüyoruz. Sizce MHP üzerinde yapılmak istenilen operasyonun amacı nedir?

 Agil Samedbeyli ; Son seçimlerde MHP’nin oylarında ki düşüş doğal olarak tüm milliyetçileri üzmüştür. Ama meseleye parti çıkarlarından deyil de,ülke çıkarlarından baktığımızda bu seçim Türkiyeyi dünya önünde güçlendirmiştir.Tek parti iktidarı bu zor şartlarda Türkiye için çok önemliydi. Bu kritik dönemde MHP’nin koalisyon ortağı olması Türkiye için arzu etmediğimiz sonuçlar doğura bilirdi. Dünya, Türkiyede faşistler kürtlere soykırım yapıyor diyerek üzerimize gelebilirdi.

Barış adlanan sürecin başından itibaren olayları en doğru okuyan MHP ve Sn.Genel Başkanı olmuştur. Duruşunda en ufak bir yalpalama olmamıştır. Şahsiyet itibarile de bu gün dünyadaki 5  ciddi DEVLET ADAMI’ndan biri saydığım, dürüstlüğü ile tüm kesimlerin rağbetini kazanmış, Devlet Beye karşı saygıda kusur etmemek gerektiğine inananlardanım. Şahsi anlamda hiç bir menfaati olmayan, hiç bir beklentisi olmayan, tüm hayatını bu kutlu DAVAya adamış bir Şahsiyetin DEVLETİN ve MİLLETİN çıkarlarını parti menfaatlerinden üstün tutması, bazen yanlış yorumlara sebep olabiliyor.Tam bağımsız hareket etmesi, hiç bir oyuna gelmemesi bazı çevreleri rahatsız etmektedir. Umarım bu süreçte ülküdaşlarımız en doğru olanın yanındadır.

devlet_bahceli_st11

Sonsuz Türk Haber ; Ebulfez Elçibey Türk milliyetçilerinin gönlüne taht kurmuş sembol isimlerdendir. Bugün siyasi arenada da Türk milliyetçiliği ve Elçibey ismi üzerinden prim yapmaya çalışan birçok kesim var. Hatta hali hazırda MHP’de kongre toplanması talebiyle yola çıkan Sinan Oğan’da geçmişte Ebulfez Elçibey’in en yakın çalışma arkadaşı ve talebesi olduğunu söylüyor. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?

 Agil Samedbeyli ; Sinan Oğanla aynı dönemde okuduk. Sinan Oğan’ın Elçi Beyin kucağında büyümesi veya Elçi Beyin talebesi olduğu hakkındaki iddialarının, hiç bir gerçek yanı yoktur.

Sonsuz Türk Haber ; Sinan Oğan ile aynı üniversite okudunuz. Biz 2011 seçimlerine kadar Sinan Oğan’ın MHP’li veya ülkücü olduğuna dair bir belgeye ulaşamadık. Kendisine böyle bir durum varsa kamuoyuyla paylaşmasını ifade ettik ama cevap alamadık. Siz Sinan Oğan ile aynı üniversite okuyan biri olarak O’nun öğrencilik yıllarında nasıl bir ideolojiye sahip olduğunu bizimle paylaşır mısınız?

 Agil Samedbeyli ; Sinan Oğan fikir olarak bizim arkadaş çevresinden farklı bir siyasi görüşe sahipti. Bu sebepten dolayı hiç bir zaman frekanslarımız örtüşmedi. MHP milletvekili olduğu dönemlerde de hiç bir toplantıda Elçi Beyin ismini anmadı. Aliyev’lerle çok yakın Dostluğu vardır.

Sonsuz Türk Haber ; Hali hazırda Bütün Azerbaycan Birliği’nin Genel Başkanlığı görevini yürütüyorsunuz. Bu dernek ile yaptığınız faaliyetlerle ne amaçlıyorsunuz?

 Agil Samedbeyli ; Benim başkanlığını yaptığım ‘Bütün Azerbaycan Birliği’ 1997-de Elçi Bey tarafından kurulmuştur ve ezeli ebedi Liderimiz Elçi Beydir.Bu teşkilatın esas amacı İran diye adlanan yerde yaşayan 45 milyon Türkün tam bağımsızlığa kavuşmasıdır. Sevgili Liderimiz Elçi Bey der ki: Turana giden yol Bütün Azerbaycandan, yani Birleşik Azerbaycandan geçer. İran bu bölgede çıbanbaşıdır. Adı İslam olsa da ameli antiislam olan bu ülke mutlaka çözülmelidir. Dünyada başka bir örneği yoktur ki, ülke nüfusunun % 55’ini teşkil edesin, ama ANA dilinde eğitim Hakkın olmasın! Bu sadece İran’da var. 45 milyon Türkün öz ANA dilinde okuma-yazma Hakkı yoktur!

Sonsuz Türk Haber ; Hoş sohbetiniz için çok teşekkür ederiz Agil Bey. Son olarak eklemek istedikleriniz veya okuyucularımıza iletmek istediğiniz mesajlarınız varsa söyleşimizi onunla bitirelim.

Agil Samedbeyli ; İlginize çok teşekkür ederim. Tanrı Yüce Milletimize yar olsun. Tüm Şehitlerimizin Ruhu şâd mekanları Cennet olsun.

IMG_9229

Editör: TE Bilişim