Akşener " Anayasa değişikliklerinin mecliste kabul edilmesi durumunda, yapılacak referandumda, hayır çıkması halinde milleti ile ters karar almış bir parlamentonun yenilenmesi zarureti doğmayacak mı?" dedi.

İşte o açıklama;

Türkiye’nin aniden gündemine getirilen Başkanlık- Cumhurbaşkanlığı sistemi birikmiş sorunlarımıza çare olmayacağı gibi bu sorunların kaynağı olan on dört yıllık AKP iktidarının suçlarını ve beceriksizliklerini örtmek ve bunun sebeplerini başka yerde aramak için hazırlanmış bir senaryodur.

Bu anayasa taslağı AKP iktidarlarının ülkemizi on dört yıldır kötü yönettiğinin itirafı niteliğindedir. Hâlbuki yaklaşık bir yıl önce yapılan seçimlerde ülkeyi iyi yönettikleri, hatta çağ atlattıklarını iddia eden de kendileriydi.

2004 yılında AB uyum süreci ile ilgili anayasa değişiklikleri, 2007 yılında Cumhurbaşkanını halkın seçmesi referandumu, 2010 yılında vesayet sistemini sona erdirecek denilerek halka sunulan ve referandumla kabul edilen, sonucunda devletin yargısının ve ordusunun FETÖ’ye peşkeş çekilmesi olduğu anlaşılan anayasa referandumu, hep bizlere aynı gerekçelerle sunulmadı mı?

AKP iktidarı bu değişiklikleri yaparken hep yalan söylemedi mi?

Her anayasa değişikliği sürecinde millete vaat edilen ne gerçekleşti?

2004 yılında AB uyum yasaları ile demokrasi standardını yükseltmek vaadiyle yapılan anayasa değişiklikleri ve bunu takip eden barış süreci ve çözüm süreci, PKK terör örgütünü azdırmaktan başka ne işe yaradı.

Şu an ülkemizin tamamı olağanüstü hal altında ve KHK’lar ile yönetilmiyor mu?

2010 yılında yapılan referandum ile gerçekleşen değişiklikler değil mi ülkemizi 15 Temmuz kalkışması ile karşı karşıya bırakan.

Gazi Meclisimizin değerli mensuplarına, Hükümet Üyelerine ve Cumhurbaşkanına birer sorum olacak:

- Anayasa değişikliklerinin mecliste kabul edilmesi durumunda, yapılacak referandumda, hayır çıkması halinde milleti ile ters karar almış bir parlamentonun yenilenmesi zarureti doğmayacak mı?

- Milletimizin hayır demesi halinde, anayasa değişikliklerinin hazırlayıcısı ve savunucusu hükümet yoluna devam edebilecek mi?

- Milletimizin hayır demesi halinde, yıllardır başkanlık sistemini dayatan Cumhurbaşkanı görevini sürdürebilecek mi? Ben seçilmiş cumhurbaşkanıyım hem hükümetin başıyım hem de başkomutanım iddiasını devam ettirebilecek mi? Yoksa 1969 yılında Fransa Cumhurbaşkanı De Gaulle’ün referandumda hayır çıkması üzerine yaptığı gibi bunu bir istifa sebebi sayacak mı?

İçte ve dışta karşı karşıya olduğumuz sorunlar ülkemizin bir beka meselesi halini almıştır. Ekonomimiz perişan bir halde ve ülkemizin bütünlüğü tehdit altındadır. Hain darbe girişimi ülkemizin ordusuna ve güvenlik kuvvetlerine en büyük darbeyi vurdu. Bu şartlarda Milletimizin tamamını kucaklamak, ortak değerlerimizde buluşmak ve müştereklerimizi artırmak mecburiyetinde olması gereken yöneticilerin “Nasıl olurda bu arada bir başkanlık çıkarabilirim.” fırsatçılığı yapmaları doğrusu anlaşılabilir değildir. Yapılacak bir referandumun ülkemizi iki kutup haline getireceği ve hayra vesile olmayacağı açık bir gerçektir. Değerli Milletvekillerimizin sağduyu göstererek bu duruma dur demelerini ümit etmekteyim.

Saygılarımla

Meral Akşener

Editör: TE Bilişim