Özden, Ak Parti'nin kuvvetler ayrılığına bugün saygı duymadığını söyleyerek, "Bugün saygı duymayanlar yarın neden kuvvetler ayrılığına uysun" sorusunu sordu. Özden, katıldığı programda özetle şunları söyledi:

"TÜRKİYE, SİYASAL KARANLIĞA SÜRÜKLENİYOR"

"Türkiye, bir siyasal karanlığa sürüklenmektedir. Anayasanın ilk 3 maddesinin değişmezliğinin öngörülmesi anayasanın dördüncü maddesinde yazılı. Bugün, Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri, içtikleri Cumhurbaşkanı ve milletvekili andına uymuyorlar. Bu uymamak, anayasaya aykırılığın yaşama geçmesi demektir. Bunlar ortadayken, her istediklerini yapma olanakları elindeyken, neyi istiyorlar da yapamıyorlar, önlerine ne engel çıkmış ki yeni bir sistemle Türkiye'yi bilinmez yerlere sürüklemeye çalışıyorlar. Açıkça söyleyelim, kuvvetler ayrılığı olmazsa, demokrasi olmaz, cumhuriyet yıkılmış olur. Kuvvetler ayrılığına bugün saygı duymuyorlar ki yarın uysunlar. Bugün neyi yapamadılar ki yarın neleri yapacaklar. Yapamayacakları şeyleri tam yapabilmek için başkanlık sistemine geçmek istiyorlar. Cumhuriyet sözde kalır. Türkiye'nin böyle bir sisteme ihtiyacı yok. Bugün onların istedikleri, Cumhurbaşkanlığında devleti birleştirmek, tek adama yönetimi bırakmak, meclisi ikinci dereceye düşürmek, yargı bağımsızlığını, üniversite özerkliğini, demokratik kitle örgütlerinin varlığını, basın özgürlüğünü hepsini sözde bırakmaktan başka bir şey değil. Bir insanın eline verilen yönetim her zaman tehlikelidir. Bir insanın eline bırakılan devlet her zaman tehlikelerle karşı karşıyadır. Sonradan pişman olup, kurtulmak için çırpınmaktansa bugün ben bu anayasa değişikliğine dur demek gerekir düşüncesindeyim. Beğenmedikleri 61 anayasayı dünyanın 3-4 güzel anayasasından biriydi. Anayasayı değiştirmek istiyorlarsa yargı bağımsızlığını güçlendirsinler.  Cumhurbaşkanının aşırı yetkilerini kaldırsınlar, YÖK'ü düzenlesinler, HSYK'nın bağımsızlığını getirsinler." 

Özden, HSYK'nın başına Adalet Bakanı'nı 1982 darbe anayasasında getirdiklerini vurguladı ve şöyle konuştu:

"1961 anayasasının son yıllarında HSYK'da Adalet Bakanı başkan değildi. Bunu 1982 anayasası ile getirdiler. Bunu kaldırsınlar. Niye hala Adalet Bakanı, iktidarın en güçlü koltuğunu HSYK'nın başında tutuyorlar? Bakan kalacak, müsteşar kalacak, öbürlerinin çoğunu Cumhurbaşkanı atayacak, böyle adalet olur mu?"

Editör: TE Bilişim