MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu Bahçeli'nin hedefinde Hayır cephesi vardı. İktidar gibi Hayırcıları "teröristle yan yana" göstermekle itham etti.


CHP'ye sert sözlerle yüklenen Bahçeli'nin konuşma metinini kimin yazdığı ise merak uyandırdı.


Devlet Bahçeli, AKP'ye de çağrıda bulunarak, "Türk adaletinin bu darbeci ve diğerlerini en ağır şekilde ceza vereceğine inancım tam. Hainler idamdan korkmuyor, milletimiz de idam istiyorsa bizim de yapmamız bu düzenlemeyi yapmak ve Türkiye düşmanlarına hak ettiği cezayı vermektir. AKP top çevirmesin, eğer samimiyse MHP'nin sözü söz olsun buna kayıtsız şartsız destek verecektir" dedi.


Bahçeli, akademisyenlerin ihracına da tam destek verdi. 


Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşları özetle şöyle:


Nesilden nesile omuzlarda taşınan kalplerde bayraklaşan milli emanetlerin bilincindeyiz. Hiçbir bedbahtın bize parmak sallamasını da kabul edemeyiz. Hiçbir şahsiyetsizden öğrenecek ve görecek bir şeyimiz de yoktur.


"KARŞIMIZDA DİZİLECEKLERMİŞ, ALAYINI ÇİĞNER KOŞARIZ"


MHP her tülü kumpasa rağmen dimdik ayaktadır. Direncimizi kırmak isteyenler çok bekleyecektir. Hain ve işbirlikçiler bu davayı aşamayacaklar, Türk-İslam ülküsünü alt edemeyeceklerdir. Milliyetçi hareket, sonu ölüm de olsa bu duruşundan ödün vermeyecektir. Ayaklarımıza çelme takıyorlarmış! Üzerlerinden atlar gideriz. Karşımızda saf saf dizilip hareketimizi durduracaklarmış! Alayını çiğner koşarız.

"YENİLENMİŞ BİR SİSTEM ARTIK ŞARTTIR"


Türkiye'nin tarihi temellerinden kopmadan, milli yeminlerden ayrılmadan yenilenmiş bir sistem yapısıyla devamı artık şarttır bu demokrasinin rehberliğiyle sağlanmalıdır. Yenilenmiş bir uzlaşma, dayanışma ruhuna acilen ihtiyaç hasıl olmuştur. MHP'nin gaye ve çabası bu yöndedir. Bize yönelik ahlaksız suçlamamaların amacı da süreci sabote etmektir. Türkiye düşmanları, maşalarını iplerini gevşeterek ortaya salmışlardır.


RAKKA OPERASYONUNA TAM DESTEK

Türkiye olağanüstü şart ve dönemdedir. El Bab sonuç vermiş, kentin büyük bölümünde kontrol sağlanmıştır. Türkiye'nin El Bab'da mevzi kazanımı, terörizmi odağında etkisiz hale getirmesi bakımından önemlidir. Rakka operasyonu sıradadır. Konuyla ilgili görüşmeler yoğunlaşmıştır. İddia odur ki, İncirlik'in seçilmesi Rakka operasyonun harekat merkezi olarak kullanılması düşünülmektedir. Türkiye'nin ABD ile Rakka operasyonu ile iki ayaklı taslak plan paylaşıldığı anlaşılmaktadır. ÖSO'nun Tel Abyad'dan girip Rakka'ya yönelmesidir. İkinci olarak da El Bab'da Menbiç ve buradan Rakka'ya harekettir. Burada zorlu coğrafi şartlar bilinen gerçektir. YPG'nin doğudan bağımsız girmesi, ÖSO'nun da kuzeyden güneye ilerlemesi ABD'nin talepleri arasındadır. Türkiye hiçbir şart altında terör örgütü YPG/PYD ile aynı çizgide olması düşünülemeyecektir.


"RAKKA'YA MİLLİ KUDRET YILDIRIM GİBİ İNMELİDİR"


Başbakan'ın MGK'da 'Prensipte anlaşırsak doğrudan operasyona girmeyeceğiz. Taktik, destek vereceğiz. ÖSO önde biz arkada olacağız' ifadeleri yeni bir boyut getirmiştir. Gerekirse Rakka'ya milli kudret yıldırım gibi inmelidir. Mesele Türkiye'nin savunmasıdır.


ERDOĞAN GİBİ "HAŞHAŞİ" DEDİ


15 Temmuz darbe girişimi son iki asrın en adi, en vahşi cinayet girişimidir. Türk milleti eli silahlı hainlere ülkeyi dar etmişti. Türk milletiyle övünüyoruz. FETÖ'nün dışı İslam, içi ihanet olan şeytani bir çetedir. Haşaşiler, tapınak şovalyeleri, illuminati olmak üzere bunlar neyse FETÖ de odur. 15 Temmuz'u hala idrak edememiş, tehlikenin farkına varamamış siyaset ve sosyal çevrelerin mevcudiyeti meselenin bir başka kaygı verici yanıdır. Dünya görüşümüz ne olursa olsun 15 Temmuz ile ilgili taraf olmak zorunluluğu vardır. Bu da bütün partiler adına kaçınılmaz bir vazifedir. 7 Ağustos Yenikapı ruhu bizim asla vazgeçmeyeceğimiz bir diriliş tablosunun özetidir. FETÖ'nün diğer terör örgütlerinden eksiği yok, fazlası vardır.
 

''KAZDIĞINIZ KUYUYA BİR DEFA DAHA DÜŞECEKSİNİZ"


Asırlarca Türklüğü Anadolu'dan çıkarmak isteyenlerin şiddet kaynağında 15 Temmuz mayalanmıştır. Türk milletinin istiklalini korumak mecburiyetindeyiz bu yüzden de 16 Nisan'a evet diyoruz, evet diyeceğiz. Çanakkale'de şamarladıklarımız, Dumlupınar'da kovaladıklarımız 15 Temmuz'da tekrar karşımıza çıkmışlardır. 15 Temmuz Türk milletine yeni bir Sevr dayatmasıdır. İslam'a yönelik yeni bir haçlı akımıdır. 15 Temmuz tamamen silinmezse Türkiye'nin bu şartlarda yaşaması zora girecektir. Belki de imkansızlaşacaktır. Tehlike yakın ve büyüktür. Şayet 15 Temmuz başarılı olsaydı kaç vatan evladı katledilecek, kaç vatan evladı vatansızlığa, esarete sürüklenecekti? Bu sorunun cevabını bilen var mıdır? 15 Temmuz gerçekleşmiş olsaydı Türk milletine hayat ve varlık hakkı tanınacak mıydı? Bir ara başbakan olacağım diye tutturanlar bu soruya nasıl cevap verecektir! 16 Nisan'da hazır kıta bekleyenler, Halep yolunda deve izi saymayın, kargayı bülbül diye satmaya kalkmayın. Kazdığınız kuyuya bir defa daha düşeceksiniz. 
 
"PENSİLVANYALI TERÖRİSTBAŞI..."

15 Temmuz çok feci bir olaydır. Yurtta Sulh Konseyi'nin kimlerden oluştuğu ortaya çıkacaktır. 15 Temmuz'un karanlıkta kalan yüz ve isimlerini öğrenmek milletimizin en büyük hakkıdır. Darbe şakşakçıları kimdir? Şuana kadar 100 bin kişi mesleklerinden ihraç edilmiştir. Bu manzara aslında Türk adaletinin ne hale getirildiğinin açık kanıtıdır. FETÖ'nün parmağı, adaletin gözüne girmiştir. Pensilvanyalı teröristbaşı adaletin terazisini kırmıştır. Yıllarca kim haklı, kim haksız birbirine geçmiştir. Telefonuna Bylock indiren, cebinde 1 dolarları dolaştıran siyasetçilerden hiç mi iz yoktur?


AKP GETİRSİN, KAYITIZ ŞARTSIZ DESTEK VERECEĞİZ


Dün Cumhurbaşkanına suikast davasında sanık, "Hiçbir şeyden korkmuyorum, cezası idam olsa bile yanmaz" şeklindeki kokuşmuş sözleri Türkiye'ye meydan okumaktır. Türk adaletinin bu darbeci ve diğerlerini en ağır şekilde ceza vereceğine inancım tam. Hainler idamdan korkmuyor, milletimiz de idam istiyorsa bizim de yapmamız bu düzenlemeyi yapmak ve Türkiye düşmanlarına hak ettiği cezayı vermektir. AKP top çevirmesin, eğer samimiyse MHP'nin sözü söz olsun buna kayıtsız şartsız destek verecektir.


"ELİ KANLILARIN KUYRUĞUNA MI TAKILALIM"


Türkiye'ye sahip çıkmak önemli hal almıştır. 11 Ekim'de TBMM'de hükümet etme sistemindeki fiili tıkanıklığın açılması için teklifimizin altında yatan budur. Fiili sorunun önünü arkası alınamayacak krize neden olduğunu gördüğümüzde, meseleyi uzlaşmayla ele aldık. Son kararın milli irade tarafından verilmesi konusunda uzlaşmaya vardık. Biz devlet için evet, millet için evet, cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet, Türkiye için evet diyeceğiz. Devlet, millet kaynaşmasına destek olacağız. FETÖ'nün yanında mı duracaktık, niye çelişelim, PKK'nın, CHP'nin, TKP'nin, EMEP'in, elinde kan olan aydınlıkçıların kuyruğuna takılmak asıl çelişki değil midir? Biz vatan millet diyoruz elimizin taşın altına sokuyoruz. Hayır diyen vatandaşlarımıza sözüm yoktur, bilakis iradelerine saygım vardır. Fakat hayırsızlardan oluşan, hayır cephesi kurarak fesatlık yapan emekli siyasetçilere, eski tüfeklere, terör bölücülük taşeronlarına itibarımız yoktur, sırtımız da bunlara dönüktür. 


"BU ZİHNİYET 1923'ÜN CHP'Sİ DEĞİLDİR"


16 Nisan'da bir parti, bir şahıs, bir siyaset değil, milletimiz anayasa değişikliğini oylayacak, kendi geleceği hakkında karar verecektir. Hayır koalisyonunun niçin telaşlı, niçin tahammülsüz olduğudur. Demokratik nezaket hiç gözetilmemektedir. CHP sözcüleri bazı, anketçiler, bir kısım çürük çarık fikir sahipleri MHP tabanın yarıdan fazlası hayır verecek kehanetiyle yatıp kalkmaktadır. Kafaları büyük, içi boş, tut kulaklarından çifte koş. Bitli baklanın kör alıcısı olur misali, CHP sözcüleri 16 Nisan'ı kara göstermeye çalışmaktadır. Milletten ödleri kopmaktadır. PKK'nın tırmandığı dala salıncak kuran bu zihniyet 1923'ün CHP'si değildir. Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olurmuş. CHP yanına aldığı bölücülükle mimlenmiştir.


"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ TÜRKİYE İÇİN İSTİYORUZ"


MHP, 16 Nisan'da evet diyecektir. Milliyetçi ülkücü hareket Türkiye'nin istiklaline sahip çıkacaktır. MHP, bir bütündür, dava arkadaşlarım ülkesi ve milleti için gereğini yapacaktır. Bizim ülke ve vatan sevgimizin sadakasına bile layık olamayanların hakkımızda dedikoduları yaptıkları yetmezmiş gibi çevremizdeki kararsızların çeteresini tutması kirli alınlarını aklamaya şüphesiz ki kafi gelmeyecektir. Anayasa değişikliğini Türkiye için istiyoruz. Değişen hükümet etme sistemidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin gelmesiyle ülkeye düzen ve huzur gelecektir. Türkiye tek yürek, tek ses olacaktır. Bundan kimler neden rahatsızlık duymaktadır?


CHP VE DOĞU PERİNÇEK'E ELEŞTİRİ


Hayır desek hepsi evet derdi. CHP ve Perinçek'in kanatlarının altına sığınanlar çırpınmaya başlamıştır. Üstelik fikri mutasyona uğrayarak yörüngelerinden çıktılar. Hayır diyorlarmış, sizlerin bu kutlu davaya ne hayrınız geçti de aziz milletimizi hayır demeye çağırıyorsunuz.Kurmak için uygun zaman beklediğiniz partinizle karşımıza çıkın da hepinizin boy ölçüsünü görelim.


“BAZI AKADEMİSYENLERİN RAHATI VE KONFORU BOZULUNCA, MALUMLARINIZ ORTALIK KARIŞMIŞTIR”


Bununla birlikte bazı akademisyenlerin rahatı ve konforu bozulunca, malumlarınız ortalık karışmıştır.


Türkiye’nin milli ve manevi varlığı için en küçük katkı ve çabası olmayan, mukallit olmakla aydın olunacağını sanan; FETÖ ve PKK çizgisinde bulunmaktan rahatsızlık duymayan küçük bir grup hukuk semtlerine uğrayınca ayağa kalkmışlardır.


Memur görevinden oluyor da, akademisyen niye olmayacakmış?


Üniversiteleri babalarının çiftliğine çevirip tekellerine alanların sızlanmalarına, timsah gözyaşlarına bu milletin karnı toktur.


Kampüsleri bilim yuvası yerine, ideolojik ve gayri milli akımların kampına çevirenlerin bu millete ne hayrı dokunmuş, hangi çığır açıcı fikir ve düşüncelerde imzaları görülmüştür?


Kimin suçu varsa veya kim suçsuzca Türk mahkemeleri hükmünü verecektir.


Herkese düşen bunu sabırla beklemektir.


Bunlar oluyorken, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı’na suikast yapmak için Marmaris’e giden darbeci hainlerin yargılanmasına dün Muğla’da başlanmıştır.
FETÖ’nün darbe girişiminde Cumhurbaşkanına yönelik saldırıya ilişkin davanın iki numaralı sanığının medyaya yansıyan ifadeleri ise ibret verici, tüyler ürperticidir.
Bu caninin, “hiçbir şeyden korkmuyorum, darbe yaptım, cezası idam bile olsa canım yanmaz” şeklindeki kokuşmuş sözleri en küçük pişmanlık emaresi taşımadığı gibi, Türkiye’ye meydan okumaktır.


Türk adaletinin bu darbeciyi ve diğerlerini en ağır şekilde cezalandıracağına inancım tam ve eksiksizdir."

Editör: TE Bilişim