Serdar Arseven'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

Denmekte ki,

-Batı, Recep Tayyip Erdoğan'ın ipini çekmeye karar verdi!

Bunun için ekonomik kriz silahını kullanacak!

Dolardaki anormal artışa yol açan ‘oyunlar'  bunun öncü göstergesi, geride niceleri var!

Türkiye öyle bir ekonomik krize sürüklenecek ki, 15 Temmuz'da kurşuna kafa atanlar bile ‘Batı ile böyle kapışmak yanlış oldu!' demeye başlayacak!

Ve sonra... Yeni isim...

Vatandaşa, hem “muhafazakâr” hem de batıyla ilişkileri iyi olan bir isim gösterilecek.

O isim de…

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olacak!

O…

Bir yandan “Erbakan Kabinesi”nin Devlet Bakanı, diğer yandan Ak Parti kurucularından.

Hanımefendi de başörtülü, orası da tamam!..

…Ve dahi sıkı “Reel Politikçi.”

Evanjelizme “Kayserililer bir yerde Kalvinist sayılır!” diyerek göz kırpmış bir isim.

Eski Basıncısı, Batı'nın kucağından inmeyen “Çamuriyet”  üzerinden ve tuhaf kitabı üzerinden Recep Tayyip Erdoğan'a az  sallamamıştı,  ‘onaylanmış' tarafından!..

Abdullah Gül, son olarak tıpkı ‘batıcılar” gibi “kaygılanıyorum” kıvamlı tepki de göstermişti.

Tam duruma uygun aday;

E, batıyla ilişkileri malûm, özellikle tezgâhların merkez üssü İngiltere'yle yakın ilişkileri de ortada.

Recep Tayyip Erdoğan'a “alternatif” bir isim olarak Abdullah Gül, şimdi değilse de 2017'de mesela…

Pekâla olur!”

Bakalım Sayın Gül ne diyecek?

Senaryo, “ekonomik kriz” senaryosu.

Türkiye uçurumun kenarına getirilecek ve sonra da duruma müsait bir “kurtarıcı”sunulacak.

Bakalım;

Sayın Gül, 3 Aralık'ta bendenizin de aralarında bulunduğu birkaç yazar ile Kayseri'de bir araya gelecek.

Umarım, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında Türkiye'ye kurulan tezgâhlara dikkat çekmekte “hasis” davranmaz.

Her tarafa çekilebilecek mesajlar vermez!         

Batı'nın gözüne girmek için sergilediği bütün tavırların “hepimize” zarar verdiğini gözden uzak tutmaz!

Ve bu milletin “Reis”i asla yalnız bırakmayacağını!..

Editör: TE Bilişim