Yapılan açıklamada "Anavatan Partisi seçime katılan pek çok partiden farklı olarak, devlet yönetme tecrübesine ve birikimine sahiptir. Bu nedenle uygulamaya çalıştığı politikalarda ve aldığı siyasi kararlarda ülke menfaatlerini önceleyen, gündemdeki her konuyu çok taraflı ve vizyoner bakış açısıyla değerlendiren bir yapıya sahiptir.

Özelikle bölgemizde yaşanan ve ülkemizi doğrudan etkileyen gelişmeler çerçevesinde bugün içinde bulunduğumuz durumu da siyasi, ekonomik ve diplomatik açıdan değerlendiren Anavatan Partisi, yaklaşmakta olan 24 Haziran seçimleri öncesinde, her türlü bireysel ve kurumsal menfaatlerden ari olarak “Cumhur ittifakı”nı destekleme kararı almıştır.

Bu kararı almadan önce farklı siyasi kuruluş ve yapılarla yoğun bir görüşme ve istişare trafiği yürüten partimiz; ülkemizin içinde bulunduğu koşullar ve yaşadığı sorunlar çerçevesinde bu kurum ve kuruluşların çözüme yönelik politikalar üretmek yerine, kendi kurumsal çıkarlarını ön planda tutan ve seçimi sadece sayısal bir zemine oturtan yaklaşımlarını üzülerek müşahade etmiştir.

Bugün Türkiye'yi kendilerinin kurtaracağı iddiasıyla büyük büyük sözler sarf edenlerin, maalesef hiçbir somut politikası ve projesi yoktur. Türkiye’ye demokrasi vaat edenlerin Yüksek Seçim Kurulu tarafından Anavatan Partisi'ne karşı işlenen hukuk cinayetine sessiz ve tepkisiz kalmaları ise bu noktada ne kadar samimi olduklarının açık bir göstergesidir.

Geldiğimiz noktada, mevcut durumdaki tüm eksikliliklerimize rağmen, yaşadığımız çağın ve bulunduğumuz coğrafyanın özellikleri hesaba katıldığında, Türkiye’nin birikimsiz, tecrübesiz ve vizyonsuz kişi ve kurumlara teslim edilme lüksü yoktur.

Ülkemiz tam bir ateş çemberinin ortasındadır. Egemen güçlerin terör, ekonomi, tecrit, bölme ve çatıştırma gibi enstrümanlarla kuşatma altında tutmaya gayret gösterdiği Türkiye, bugün milli ve manevi değerler etrafında bütünleşmek ve yeniden milli mücadele ruhuyla tüm direncini ortaya koymak zorundadır.

Parti olarak hiçbir siyasi kişilik ve kurumu hedef almadan, sadece dünya ve ülkemiz gerçekleri etrafında şekillendirdiğimiz politika ve çözüm odaklı önerlerle, kapı kapı dolaşarak ortak değerler etrafında birlik ve ortak akıl oluşturma çabalarımızın, özellikle bugün millete umut dağıtan partiler tarafından görmezden gelinmesi, partimizden ziyade ülkemiz için üzücüdür.

Anavatan Partisi kuruluşundan bugüne kadar olduğu gibi, kurucu genel başkanımız Merhum Turgut Özal'ın siyaseti doğru okuyan, ülke çıkarlarını önceleyen politik dehası ve çağını aşan vizyoner politika anlayışıyla siyaset yapma gayretindedir.

Bugün Cumhur İttifakı'nı destekleme kararı da bu gayretin bir sonucudur." denildi.


Editör: TE Bilişim