Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, Sırbistan ziyareti sırasında yeni anayasa çalışmaları ile ilgili yaptığı ilk 4 maddenin değiştirilebileceği yönünde açıklamalarına sert tepki gösterdi. DSP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, böyle bir şeyin ülke bütünlüğüne darbe anlamına geleceğini söyledi. Türk, şunları söyledi: “Bunları kaldırmak ya da değiştirmek isteyenlere sormak gerekir. Türkiye’nin bir Cumhuriyet olmasından mı rahatsızsınız? Türkiye’nin insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik ve laik bir sosyal hukuk devleti olmasından mı rahatsızsınız? Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün olmasından mı rahatsızlık duyuyorlar? Nedir rahatsızlıkları anlamış değiliz. Onların asıl rahatsızlığı daha önce ortaya çıkan AKP anayasa taslağında görüldüğü gibi onlardan kurtulmaktır. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri niteliğindeki ilk 4 maddeden kurtulmaktır. Bütün uğraşları bunun için. Anayasa değişikliği yapmak istemelerinin nedeni de bu.”

Halkı aldatacaklar

Hikmet Sami Türk, mevcut anayasada değiştirilmesi teklif dahi edilemez niteliği taşıyan ilk 4 maddesinin değişmesi durumunda Türkiye’nin bir cumhuriyet olmayacağına işaret etti. Türk sözlerini şöyle sürdürdü: “Orada Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti olduğunu yazıyor. Demokratikleşme bu mudur? Türkiye Cumhuriyeti’nin değişmez niteliği taşıyan bir hüküm olarak niteleyen bir maddeden kurtulmak isteği ile demokratikleşme niyeti bağdaşır mı? Onların anladığı demokrasi ile dünyanın anladığı demokrasi öyle anlaşılıyor ki farklı. İstedikleri, tek kişi yönetimi ve öyle bir düzene geçmektir. Onu da millete demokrasi diye aldatarak yapacaklar. Öyle yağma yok. Buna kimse müsaade etmez.”  Başbakan Davutoğlu’nun “Anayasa devlet odaklı değil, insan odaklı olmalı” sözlerine de değinen Türk, mevcut anayasada insan haklarına yer verildiğini hatırattı. Anayasanın elbette insan merkezli olması gerektiğini ifade eden Türk, “Düşünün daha 2’nci maddede ’insan haklarına saygılıdır’diyor. Yürürlükteki anayasa insan hak ve özgürlüklerini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolü doğrultusunda düzenlenmiş olan bir metindir. Bunu daha ileriye götürmek isterseniz o düşünülebilir. Ama onları kaldırmak düşünülemez. Daha önce partiler arası uzlaşma konusunda mutabık kalınan metinlerde bazı temel hak ve özgürlükler yer almıyordu. Onları budama çabaları var. Bunlardan kurtularak demokratikleşme bu değil” dedi.

Editör: TE Bilişim