Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nde gerçekleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü 150. Yıl Programına katıldı. Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İBB Başkanı Mevlüt Uysal, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ve çok sayıda davetli katıldı.
Ecdadın rasat yani semayı gözleme konusunda büyük önem verdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de güneş, ay, yıldız ve kainatla ilgili pek çok ayet vardır. Teknolojide büyük ilerlemeye rağmen bırakın tüm evreni hala güneş sistemimizi tam olarak çözebilmiş değiliz" dedi.
Depremin dünyanın yaradılışından beri insanlığını tehdit eden bir afet olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kandilli en önemli deprem araştırma merkezidir. Boğazdaki köprülerin, tarihi camilerin, pek çok binanın yapı sağlığını sensörler aracılığıyla takip ediyor olmasını çok önemli görüyorum. Depremlerin ardından tsunami tehdide de buradan izleniyor. Bu konuda AFAD ile işbirliği içinde yürütülen çalışmaların daha da yoğunlaşması gerektiğine inanıyorum. Afetleri engellemek insan iradesini aşıyor ama yıkımların etkilerini azaltmak bizim elimizde. Deprem konusundan en zayıf halkımız sahip olduğu nüfus, kritik önemi sebebi ile İstanbul olduğunu kabul etmek gerek. Marmara Denizi’nin dibindeki çalışmalar bu tehlikenin bizi beklediğini gösteriyor. 1999 depremini acılarını hala unutmuş değiliz. Şehirlerin imarında, binaların inşaasında tarihi değişiklikler yaptık. Kentsel dönüşümün amacı depreme dayanıksız yerleşim yerlerinin yeni baştan inşasıdır. Mümkün olduğu kadar hazırlık olmaktan başka çaremiz yok. Geçmişte yapılan hatalardan ibret alarak bu çalışmaları hızlandırarak yaygınlaştırmalıyız. Türkiye’yi bu konuda Japonya gibi zirve yapmış ülkelerin seviyesine çıkartmakta kararlıyız" dedi.
Hep seçim sürelerinin sonuna kadar kullanılmasından yana olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2, 5 yıllık dönemin Türkiye’nin normal gündeminde herhangi bir sıkıntıya yol açmayacağın inanıyorduk. Ancak iç ve dış siyasi, askeri, ekonomik olarak mevcut sistemle devam etmenin oldukça ciddi maliyetleri olacağını gösterdi. Cumhurbaşkanı olarak yoksa benim önümde 1, 5 yılım var. Böyle bir hırsım olsaydı 1, 5 yıl daha devam ederdim. Bu sıkıntıların ülkemize bir bedel ödeteceği endişesiyle böyle bir adım attık. Ana muhalefet hodri meydan diyordu. Madem bu kadar hodri meydan diyorsunuz buyrun meydan dedik” diye konuştu.
Bahçeli’yle meseleleri değerlendirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “24 Haziran erken seçimi gerçekleştirelim istedik. Ciddi bir heyecanın olumlu bir havanın ülkemde estiğini görüyorum. Kendi gündemimizde bu durum olmamasına rağmen yapılan çağrıya icabet ettik. Seçimlerin şimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizin içinden geçtiği dönemin hassasiyeti hızlı karar vermemiz ve bunları uygulamamız gerektiriyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmemiz en çok bu ihtiyaçtan. Erken seçimin açıklanmasının ardından YÖK bana bağlı olduğundan hemen görüşerek üniversite imtihanlarını bir hafta öteledi. Bu sistem bunun gibi seri karar alma neticeye gitme imkanının ortaya koyuyor. Bürokratik oligarşiyi bu sistemde büyük ölçüde yıkma fırsatını buluyoruz. 24 Haziran seçimlerini bir çeşit depreme hazırlık faaliyeti olarak görüyorum " dedi.
Güncelleme Tarihi: 20 Nisan 2018, 19:29