Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsmail Aytemiz Spor ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen AK Parti Kars 6. Olağan İl Kongresi'nde partililere hitap etti.
Konuşmasına, yaklaşık iki buçuk yıllık bir aranın ardından Kars'a geldiği için memnuniyet duyduğunu belirterek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin birliği, bayrağın dalgalanması, ezanların susmaması, vatanın selameti ve devletin bekası için bin yıldır bu toprakları kanıyla yoğuran tüm şehitleri rahmetle andı.
Erdoğan, "Benim dedem de burada Sarıkamış'ta şehadet şerbetini içmişti. Bu vesileyle ben de Kemal Dedem'e Allah'tan rahmet diliyorum. İşte onlar çağrı yapıldığı zaman Rize'den yola çıkmışlar, Rize'den yola çıkarak, onlar da Sarıkamış'a gelmişler, bu Sarıkamış'ta şehadet şerbetini içmişlerdi" ifadesini kullandı.

Salonda kendisini dinleyenlere "Şehadet, yüce bir makam. İnananı, işte bizim dinimizde çağrıldığı zaman yaz demez, kış demez yola koyulur ve o makama ulaşırdı. Ben, sizleri bu makama aday insanlar olarak görüyorum. Siz 15 Temmuz'da bunu ortaya koydunuz." diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kars'ın 15 Temmuz gecesi sokaklara çıkan, tankların önüne gövdesini siper ederek, kısa sürede hepsinin de kışlalarına geri dönmesini sağladığını anlattı.
Erdoğan, bu kahramanlıkları ve dirayetleri için her bir Karslıya ayrı ayrı şükranlarını sundu.
Kars'ın, dün olduğu gibi bugün de ülkesine saldırmak isteyenlere asla geçit vermeyeceğini bir kez daha gösterdiğini yineleyen Erdoğan, "Sizler bir kez daha Malazgirt'ten çok önce buraları hem manevi olarak hem de kılıcıyla fetheden Hasan Harakani Hazretleri'nin evlatları olduğunuzu gösterdiniz" dedi.

Erdoğan, Kars'a bir teşekkürü de 16 Nisan halk oylaması sonuçları için borçlu olduğunu vurgulayarak, Kars'ın yüzde 51 oy oranıyla "evet" diyerek, tercihini büyük ve güçlü Türkiye'den yana kullandığını gösterdiğini aktardı. İlçeler arasında da yüzde 66,7'lik "evet" oranıyla ilk sırada yer alan Sarıkamış'ı özellikle tebrik eden Erdoğan, Kars'ın gönüllerinde hep ayrı bir yeri bulunduğunu kaydetti.

"EĞİLİRSENİZ HAKKIMIZ SİZE HELAL OLMASIN, EĞİLMEYECEKSİNİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada kökenine, mezhebine, meşrebine, görüşüne bakmaksızın asırlardır bir arada, kardeşçe, huzur içinde yaşayan Karslıları, tüm Türkiye'ye ve bölgeye örnek gösterdiklerini aktardı.
Erdoğan, Türk'üyle Kürt'üyle Terekeme'siyle Azeri'siyle ayrılığın değil, birliğin olduğunu vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Biz ayırabilir miyiz insanoğlunu birbirinden? Rabbim bizleri farklı kabileler, kavimler halinde yarattı ama ayrılık için değil. Birbirimizi iyi tanıyacağız, iyi anlaşacağız. Üstünlük neyle? Kavimle mi, kabileyle mi? Değil. Ya? İttika, takva. Üstünlük onunla. Ben, sizi bu yarışın içinde işte bu şekilde görüyorum ve sizleri Allah için seviyorum. Makamınız, mevkiniz, paranız, pulunuz değil, sadece ittika."
Erdoğan, salondakilerin "Dik dur eğilme" sloganları üzerine "Biz ne zaman eğildik ki? Beşer planında kimsenin karşısında bugüne kadar eğilmedik, biz sadece ve sadece Rabbimizin huzurunda rükuda ve secdede eğildik, başkası asla. Gençler, ben inanıyorum ki hiçbir zaman ne makamların, ne paranın, ne pulun, ne beşeri bir gücün karşısında eğilmeyeceksiniz, eğilirseniz hakkımız size helal olmasın, eğilmeyeceksiniz. Eğer böyle olursak işte 15 Temmuz'da bize saldıranlar geldikleri gibi giderler" karşılığını verdi.

ABD'DEKİ HAKAN ATİLLA DAVASI
15 Temmuz gecesi 250 şehidin ve 2 bin 193 gazinin olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlerini paylaştı:
"Ama birileri Amerika'ya gider, birileri Batı'nın değişik ülkelerine gider ama bu ülkenin asıl sahipleri yine burada kalır. Bak biz buradayız, onlar nerede? Kimisi Hans'ın kulu kölesi oluyor, kimisi George'un kulu kölesi oluyor, kimisi kurulan sahte mahkemelerde yargılanmak suretiyle güya benim ülkemi yargılamaya kalkıyor. Boşuna uğraşmayın. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Onun için öyle sanal oluşturulan mahkemelerle o 'Feto' denilen alçağın uydurma temsilcileriyle kurulan mahkemeler, asla benim ülkemi mahkum edemez."
Bu sözler üzerine salondaki partililer, "Vur vur inlesin, Amerika dinlesin" sloganları attı.
"Kars Kalesi'nden bakınca bu şehre hayran olmamak, maziden atiye bir köprü olan bu şehri sevmemek mümkün mü Sarıkamış'ın eteklerinde bu konuşmayı yapmamak mümkün mü?" diyen Erdoğan, Bingöl dağlarında doğup Kars sınırlarından geçerek Hazar Denizi'ne dökülen Aras Nehri'nin adeta Kars'ın vizyonunu da çizdiğini aktardı. 
Geçen günlerde Azerbaycan'da açılışı yapılan Kars-Tiflis-Bakü demiryolu hattının Londra'dan Pekin'e kesintisiz raylı taşımacılığa imkan sağlayan devrim niteliğinde bir proje olduğuna vurgu yapan Erdoğan, "Verdiğimiz sözü er veya geç tuttuk mu Elhamdülillah" diye konuştu.

Kars'ın dünyanın iki ucu arasındaki ulaşımın en önemli duraklarından birisi haline geldiğini dile getiren Erdoğan, "Sözümüzü verdik, biraz gecikmeli olsa da yerine getirdik, hamdolsun. Türkiye'de AK Parti işte budur. Biz hizmet ederiz, biz yaparız ama birileri de malum zat gibi ancak iftira eder" ifadelerine yer verdi. 

Bölgenin en modern, en büyük havalimanının da yine Kars'ta kurulduğunu anlatan Erdoğan, Kars Valisi Rahmi Doğan'ın kendisine,"Uçak bileti fiyatları biraz pahalı ve uçak sayısı da az. Artık buraya gelişi gidişler baya çoğaldı. Hele hafta sonları Sarıkamış ihtiyaca cevap vermiyor. Günübirlik geliş gidişler ciddi manada arttı. Bin 400 yatak var ihtiyaca cevap vermiyor" şeklinde bilgi verdiğini belirtti.

''UÇAK BİLETİ FİYATLARI İNDİRİLECEK"

Erdoğan, bunun üzerine turizm sektörüne, Kars'a yatırım yapılması çağrısında bulundu.

"Biz gerekli teşvikleri zaten bu bölgeye verdik. Dolayısıyla biz bununla birlikte istiyoruz ki istihdamı da sağlayalım" diyen Erdoğan, THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı'nın da yönetimle Kars'a uçuşlar konusunu konuşacaklarını, uçak bileti fiyatlarının indirileceğini açıkladı.

Bu konunun da takipçisi olacağını ifade eden Erdoğan, "İnşallah uçak bileti fiyatlarının düştüğünü, hafta sonundaki uçak seferlerinin de arttığını duyacaksınız" dedi. 

Karslılara, yazı kentlerinde, kışı Ege, Marmara, Akdeniz'deki şehirlerde geçirmelerinin yakışmadığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Bundan sonra yaz kış Kars'ta yaşayıp daha çok üretmenin daha çok ticaretin, daha çok ihracatın peşinde koşmamız gerekiyor. Koskoca Kars'ın bu yıl ki dış ticareti ne biliyor musunuz 4 milyon 200 bin lira civarında. Ne demek bu Yaklaşık 1 milyon dolar. Bu, Kars'a yakışmaz, burası serhat şehri. Bunun da tamamına yakını ithalattan oluşuyor. Bu rakamlar asla Kars'a yakışmıyor. Havalimanı olan, üç ülkenin sınırına iki adım mesafede bulunan, çok kadim bir tarihe sahip, Ani Harabelerinin olduğu Kars'a bu yakışır mı Biz Ani Harabeleri'nin o duble yollarını boşuna mı yaptık Turizmin burada hareketlenmesi lazım. Turizm sektörüne sesleniyorum, Ani Harabeleri artık zannettiğiniz gibi yollar değil, duble yollar, açılışını yapmıştım. O günden bu güne bir sıkıntı var mı Ahmet bey, ulaşım sende ona göre."

Erdoğan, Kars'ta yaşadığı bir anıyı da şu ifadelerle anlattı:

"Başbakan iken Ani Harabelerine geldim. Daha sonra arkadaşlarımla dönerken, 'Şurada bir çat kapı yapalım bir eve girelim' dedim. Arkadaşlar da tabii biraz şaşırdılar. Hemen çat kapı yaptık, bir eve girdik. Bizi kapıda görünce şaşırdılar. 'Beyefendi nerede ' diye sordum. O da çobanmış. 'Müsaade var mı gelelim mi içeri ' dedim, 'Ne demek Sayın Başbakanım' dedi. Gelin de içerideymiş. Girdik içeri. Ben burada Kars'taki anaları, bacıları, kardeşlerimi gördüm. Hemen baktım, peynirler, bal geldi, çay ısıtıldı, gözleme falan hazır onlar geldi. İkramlar yapıldı. Bir taraftan da gelin kayınbabasını arıyor, 'Baba bizde kim var biliyor musun Başbakanımız var. Gelebilir misin ' diyor. Ben de 'Hayır gelmesin. Siz zaten ev sahipliğini yapıyorsunuz' dedim. Orada o ev sahipliğini gördüm. Benim Kars'taki kardeşim bu. O aşk, o ev sahipliği, o misafirperverlik. Bunlar batıda falan yok."

Erdoğan, buradaki ziyaretinin ardından dönüş yolunda da şehir merkezine yakın bir evi daha ziyaret ettiklerini anlattı. Bu evde de gençler ve evin hanımının bulunduğunu aktaran Erdoğan, kendisine ve beraberindekilere kahve ikram etmek isteyen evdeki kızın nasıl olduğunu bilmediği bir şekilde, kahveyi getirirken elini kestiğini, daha sonra Recep Akdağ'ın onu hastaneye götürdüğünü anlattı. Erdoğan, "O hale rağmen evin büyükleri hiç, 'Gelinimizin eli kesildi, şu oldu, bu oldu.' Yok. Hamdolsun gerekli tedaviler yapıldı. Orada da yine ben o misafirperverliği, o şefkati farklı bir şekilde gördüm. O aileye de lütfen benim selamımı iletin" diye konuştu.

Çok önemli işadamları, sanatçılar, siyasetçiler yetiştirmiş Kars'ı mahzun bırakamayacaklarını vurgulayan Erdoğan, onun için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığını Kars'a verdiklerini ifade etti.

Erdoğan, "Alt yapıyı kurarak, teşvikleri vererek, sizlere her türlü desteği sağlayarak, inşallah görevimizi sağlayacağız. Karslılar da potansiyellerini harekete geçirecek adımları atacak, buna inanıyorum" şeklinde konuştu.

Türkiye'de uzun süredir et fiyatlarının yüksekliği, hayvancılığın yetersizliği sebebiyle ithalata yönelinmesinin tartışıldığını anımsatan Erdoğan, Kars'ın hayvancılık bakımından çok önemli avantajlara sahip bir şehir olduğunu belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Eğer Türkiye'nin hayvancılık sorununu Kars çözemiyorsa burada gerçekten bir sıkıntı var demektir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanım burada. Şimdi 50 büyükbaş hayvan bakıyorsa bunların kesime gidişinde her birisi için 250 lira teşvik verecek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız. Küçük başta da zaten 25 lira. Ne zamandan itibaren başlıyor bu 1 Ocak'tan itibaren bu başlıyor. Demek ki o zaman 50 adet büyükbaş olarak bunu hedefleyeceğiz. Aynı şekilde ihracat pazarlarına bu kadar yakın mesafede olduğu halde şehrin her köşesinde üretim yapan fabrikalar, atölyeler yoksa Kars'ta gerçekten ters giden bir şeyler var demektir. Biz Kars'ı 300 binin altına düşen nüfusuyla değil, yılda en az 3 milyon turisti ağırlayan yüzüyle görmek istiyoruz. Kars'ın sorunları çözülmeden doğunun sorunları çözülmez, doğunun sorunları çözülmeden de Türkiye'nin sorunları çözülmez. İnşallah önümüzdeki dönemde el birliğiyle Kars'ı, hayvancılıktan turizme kadar her alanda ayağa kaldıracak adımları hep birlikte atacağız."
Yaklaşık iki haftadır süren tatsız bir tartışma içerisinde bulunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konudaki sözlerine "Cevap versek kendimize yakıştıramıyoruz, cevap vermesek de 'acaba' deniliyor. Vaktinizi böyle çirkin iddiaları cevaplamakla israf etmiş olmaktan dolayı sizlerden ve tüm milletimden özür dileyerek, birkaç hususa açıklık getirmek istiyorum" diye başladı.
Bir süre önce CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bir iddia ortaya attığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Görünüşte laflar çok büyük ama özüne baktığınızda ortada tam bir komedi var. İşin komikliği daha ilk adımda başlıyor. Bu şahıs, geçen haftaki grup konuşmasında Çorum'da söylediğini beyan ettiği birtakım iddialara atıfta bulundu. Grup konuşmasında aynen, 'Çorum'da 17 Kasım'da bir konuşma yaptım' diye söze başladı. Arkadaşlarımız aradılar taradılar, böyle bir konuşma bulamadılar. Çünkü beyefendi 17 Kasım'da Çorum'a hiç gitmemiş, kendisi o gün Tekirdağ'daymış. Önce Tekirdağ Belediyesi'nin, sonra da Çorlu Belediyesi'nin programlarına katılmış. Demek Çorlu ile Çorum'u karıştırdı. Çorum nire Tekirdağ nire, Tekirdağ nire Çorum nire, Çorlu nire Çorum nire. Kendince güya siyasi hayatının en önemli açıklamasını yapıyor ama daha Çorum'la Çorlu'yu ayırt edecek durumda değil."

Kılıçdaroğlu'nun daha önce de Kağıthane ile Kağıttepe'yi birbirine karıştırdığını anımsatan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun Tekirdağ'da yaptığı konuşmada, "Senin çocukların vergi cennetlerine para gönderdi mi, göndermedi mi?" ve "Oturup hesaplaşalım" dediğini hatırlattı.

"Benim bu zatı dinleyerek heba edecek vaktim olmadığı için söyledikleri kulağıma biraz geç ulaştı" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da katıldığı bir toplantıda bu iddialara, "Benim çocuklarım yurtdışında hiç bir yere para göndermediler. Yurtdışı bankalarda da benim çocuklarımın da eniştemin de dünürlerimin de böyle bir parası yok" dediğini hatırlattı.

Kılıçdaroğlu'na "Öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı açıkla. Ardından da kendisine elinde belge varsa çıkart milletin önüne ben hemen gereğini yapayım. Yoksa çık milletin önüne iftira attığını söyle, özür dile" diyerek meydan okuduğunu anımsatan Erdoğan değerlendirmelerine şöyle devam etti: 

"Tabii azıcık onuru, haysiyeti, şerefi olan, yüreğinde utanma duygusu yüzünde kızarma hissi olan birisinin bu sözler karşısında iki yoldan birini seçmesi gerektiğini de ilave ettim. Sonra bu zat partisinin grup toplantısında çıktı kürsüye, elinde bir takım kağıtlar, sallayarak, 'Bilmem ne adasındaki bir hesaba şu kişi şu kadar, bu kişi bu kadar milyon dolar yatırdı' diye güya iddialarını belgelendirdi. Ama belge dediği bu kağıtları düne kadar da kimseye vermedi. Ben de grup konuşmasının ertesi günü bir açılış töreninde önce kendisinin geçmişte 'var' daha sonra da 'yok' diye çıkan birçok yalanını ifade ettim. Ardından da sorduğu soruya cevabımı bir kez daha tekrarlayarak, 'benim veya yakınlarımdan birisinin yurtdışındaki herhangi bir hesaba giden tek kuruş parası olmadığını' söyledim."

"KEMAL'İN KENDİSİNİ KURBAN EDECEKLER"

Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylediği 5 kişiden birinin "özel kalem müdürü" olduğu yönündeki iddialarına da değinen Erdoğan, "Benim öyle bir özel kalem müdürüm olmadı. O isim bir iş adamı. Özel kalem müdürüm değil. Zerre kadar senin aklın olsa. Gerçekten 'bu isim özel kalem müdürüm mü' bunu bir sor. Kılavuzu karga olanın... Bunlar işte maalesef böyle bir yanlışın içinde gidiyor. Dün 'belge' dedikleri kağıtları gördükten sonra anladık ki birileri bu zatı fena halde tongaya düşürmüş. Sanıyorum CHP'de hiçbir zaman bitmeyen ve bu gidişle bitmeyecek olan adam harcama, adamın ayağını kaydırma oyununa bu defa Kemal'in kendisini kurban edecekler, yazık" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun iftiralarını ortaya dökmekle mükellef olduklarını vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu zatın belge diye salladığı kağıtları görünce anladık ki bir şirket alışverişi için yapılan ödemelerin dekontlarını kendisine 'Cumhurbaşkanının yakınları yurtdışına para gönderiyor' diye yutturmuşlar. Hesap uzmanı ya, sevsinler senin gibi hesap uzmanını. Yani ortada yurtdışına gönderilen bir para falan yok. Halk Bankası ile Al Baraka arasındaki sadece bir alışverişin belgeleri var fakat bunun elindeki belgeler de sahte. Böyle bir hadise de mevcut değil. İnanın bana dünyanın en zor işi yok olan bir şeyi ispatlamaya çalışmak. Peki olan ne? Yurtiçindeki bir bankadan, yine yurtiçindeki bir başka bankaya yapılan havale. Havalenin yapıldığı kişilerin hepsi de yıllardır ticaretle uğraşan insanlar. Ticaretle uğraştıkları için kimi zaman mal alır mal satarlar kimi zaman şirket alıp, şirket satarlar velhasıl işlerini yaparlar. Yani aslında bu kişiler, ticari faaliyetleri sebebiyle tabii Bay Kemal ticaret falan yapmış değil."

Kılıçdaroğlu'nun "Ben Maliye Bakanlığında çalışmış birisiyim, bu işleri yaptım, bunları gayet iyi bilirim." dediğini de hatırlatan Erdoğan, "Tüccarların birbirleriyle olan bu tür hesaplarını demek ki iyi öğrenmemişsin. Onun için de zaten o kadar bu işlerde aciz birisin ki Sosyal Sigortalar Kurumunu batıran kişi sensin. O kadar zavallısın ki 1 yaşındaki torununu sigortalı yapan kişi sensin. 14-15 yaşındaki oğlunu SSK'lı yapan kişi sensin. Bunlar da kayıtlarda mevcut" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, ortada iddia edildiği gibi yurtdışına giden tek kuruş para olmadığına işaret ederek, "Hani cumhurbaşkanının yakınları yurtdışındaki vergi cennetlerine para gönderiyordu, nerede gönderilen bu paralar? Hani nerede bunun belgeleri?" diye sordu.

Bu konuda herkesin olur olmaz konuştuğunu gördüklerini aktaran Erdoğan, "Siyasetçiysen, hele bir de ana muhalefetin... Ben şimdi 'ana muhalefet' demeyeceğim buna 'ana hıyanet' diyeceğim. Bunun başı isen ağzından çıkana dikkat edeceksin. İddianı ya ispatlayacaksın ya da bedelini ödeyeceksin" diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''250 şehidimiz olur 2 bin 193 gazimiz olur ama birileri Amerika'ya gider birileri Batı'nın değişik ülkelerine gider ama bu ülkenin asıl sahipleri burada kalır. Biz buradayız onlar nerede? Kimisi Hans'ın kulu kölesi oluyor, kimisi George'un kulu kölesi oluyor, kimisi kurulan sahte mahkemelerde yargılanmak suretiyle güya benim ülkemi yargılamaya kalkıyor. Boşuna uğraşmayın. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Öyle sanal oluşturulan mahkemelerle, o Feto denilen alçağın uydurma temsilcileriyle kurulan mahkemeler asla benim ülkemi mahkum edemez.

KARS'A UÇAK BİLETİ FİYATI İNDİRİMİ MÜJDESİ
Şimdi (THY) uçak fiyatlarını da inşallah indirecekler. İnşallah fiyatların düştüğünü hafta sonunda da seferlerin arttığını duyacaksınız.

KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARI

Bir müddet önce ana muhalefetin başındaki zat bir iddia ortaya attı. Görünüşte laflar çok büyük ama özüne baktığınız ortada tam bir komedi var. Bu şahıs Çorum'da söylediğini beyan ettiği bir takım iddialara atıfta bulundu. Arkadaşlarımız aradılar böyle bir konuşma bulamadılar. Beyefendi 17 Kasım'da Çorum'a hiç gitmemiş o gün Tekirdağ'daymış. Çorlu ile Çorum'u karıştırdı. Güya siyasi hayatının en önemli açıklamasını yapıyor. Daha Çorum ile Çorlu'yu ayırt edecek durumda değil. Ne diyor senin çocukların vergi cennetlerine para gönderdi mi göndermedi mi? Bana söylüyor. Hesap uzmanıymış ya oturup hesaplaşalım diyor. İstanbul'daki toplantıda gayet açık cevap verdim çocuklarım yurtdışında hiçbir yere para göndermediler. Yurtdışı bankalarında çocuklarımızın eniştemin dünürlerimin böyle bir parası yok. Elinde bir takım kağıtlar sallayarak bilmem ne adasındaki hesaba şu kişi bu kadar milyon dolar yatırdı diye güya iddilarını belgelendirdi. Belge dediği bu kağıtları düne kadar da kimseye vermedi.

''BİRİLERİ BU ZATI FENA HALDE TONGAYA DÜŞÜRMÜŞ''
Benim veya yakınlarımdan birinin yurtdışındaki hesaba giden tek kuruş parası olmadığını söyledim. Bu 5 arkadaştan bir tanesi güya benim özel kalem müdürümmüş benim öyle bir özel kalem müdürüm olmadı o isim bir işadamı. Zerre kadar aklın olsa bu isim özel kalem müdürü mü bir sor. Ama kılavuzu karga olanın... Dün belge dedikleri kağıtları gördükten sonra anladık ki birileri bu zatı fena halde tongaya düşürmüş. Sürekli sahte belgelerle iddialarla bu zatı rezil kepaze ediyorlar. Geçenlerde hanımlara da ters laflar etti. Hanımlara da saygısı falan yok. Zaten önümüzdeki seçimi kaybettiği zaman eve nasıl gelecek diye merak ediyorum. Hanıma da bir şey söylemek lazım. Duyduğuma göre kadınlarımız kendisine ağzının payını vermiş zaten.''

"BİZİ KİMSE ALDATMAYA KALKMASIN"
Erdoğan, AK Parti Kars 6. Olağan İl Kongresi'ndeki konuşması öncesi kongrenin yapıldığı İsmail Aytemiz Spor ve Sergi Sarayı önünde de vatandaşlara hitap etti.
Karslıların kendisini hiç yalnız bırakmadığını belirten Erdoğan, bu sırada alandaki vatandaşların, "Dik dur eğilme, bu millet seninle" sloganları üzerine, "Hiç merakınız olmasın. Bizler bugüne kadar hiçbir beşeri gücün önünde eğilmedik. Biz sadece Rabbimizin huzurunda rükuda, secdede eğildik. Bizim değerlerimizde asla kula kulluk yok. Sadece Allah'a, Hakk'a kulluk var. Bugüne kadar böyle geldik, Rabbim'in lütfuyla inşallah ilanihaye son nefesimize kadar da böyle gideceğiz. Sizi bu duyguların insanı olarak sevdik. İnanıyorum ki sizler de bizi bu duygularla sevdiniz" diye konuştu.

Karslı vatandaşlardan bir ricası olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2019 farklı bir yıl. 2019'un Mart ayında yerel seçimleri yapacağız ardından Kasım'da cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bir reformla değişimini yapacağız. Bunlara hazır mıyız Bunun için 'hazırız' demek yetmiyor. Ne yapacağız Şimdiden başlayıp mart ve kasıma kadar yoğun çalışma yapacağız" dedi.

"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizim Rabia'mız bu. Biz Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Azeri'siyle, Terekeme'siyle hepsiyle 80 milyon tek milyon. Biz 780 bin kilometrekare vatan topraklarıyla tek vatan olacağız. Bizim en önemli simgemiz bayrağımız. Renk şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizi ta kendisi. Bayrağımıza eş bir bayrak asla yok. Öyle paçavralarla bizi kimse aldatmaya kalkmasın. Kimse bu ülkede vatan topraklarımızı böleceğini zannetmesin. Buna gayret edenler şunu bilsinler. Nasıl Cudi'de, nasıl Tendürek'te, Kandil'de onlara F16'larla bombalar yağdırdıysak, onları nasıl orala gömdüysek bundan sonra da gömmeye devam ederiz. Bu teröristlerini haddini nasıl bildiriyorsak... Bir hafta içinde 100 terörist etkisiz hale getirildi. Eğer bu ülkeyi bölmeye gayret etmeye devam ederlerse, bu 100'ler 200 olacaktır, 300 olacaktır, bin olacaktır. Benim milletimin huzuru, refahına kimse kastetmeye gayret etmesin. Biz milletimizin birliği, bu ülkenin huzuru için varız."

Ülkenin huzurunu kaçırmaya gayret edenlerin bedelini ödeyeceklerine işaret eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu teröristlere asla el aman verdirmeyeceğiz. Onun içi ben size bir şey söyleyeceğim, çünkü 7 Haziran'da biraz üzülmüştük hatırlayın. Sonra 1 Kasım'da bu telafi edildi ama şimdi diyorum ki ey Kars, serhat şehri Kars, hazır olun. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız. Buradan taviz yok." 

Bu sırada yanında bulunan AK Parti Kars Milletvekili Yusuf Selahattin Beyribey'in, kendisine sufle verdiğini, uçak biletlerinin biraz pahalı olduğunu söylediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Cidden öyle mi? Pahalı mı?'' diye sorması üzerine, alandaki vatandaşlar "Evet" karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Herhalde siz keramet ehlisiniz. Ben otobüsten inmeye doğru Vali Bey de kulağıma şöyle bir fısıldadı. Onun üzerine Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı'na 'Böyle böyle, burada uçak biletleri pahalıymış, yaz kış bayağı değişiyormuş. Bundan şu anda talep de artmış. Hele hele Sarıkamış bayağı hareketlenmiş. Şimdi bu şehitler diyarına hadi bakalım hem hafta sonu seferleri biraz artırın, fiyatları da şöyle bir gözden geçirerek indirin.' dedim. Sağolsun Başkan da 'Hemen ben yönetimimi toplayacağım. Bunu gözden geçireceğiz ve değerlendirmesini yapacağız' dedi. İnşallah biz de bunu takip edeceğiz." 

Alandaki bir vatandaşın talebi üzerine Erdoğan, "Ben hemen Bakanı'ma talimatı veriyorum. Şimdi sen ben salona konuşmama geçerken Ahmet Bey ile görüş" dedi.

Konuşmasında, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusunu yineleyen Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti'nden başka bizim devletimiz yok. O paralel devlet denilen o Feto alçağı nerede şimdi Amerika'da. Demek ki Amerika bunu çok seviyor, o da Amerika'yı çok seviyor" ifadesini kullandı.

Vatandaşların "Vur vur inlesin, Amerika dinlesin" sloganı üzerine Erdoğan, "Dinliyor dinliyor, merak etmeyin. Bu milletin birliği onların en büyük korkusudur" karşılığını verdi.

Editör: TE Bilişim