Birleşmiş Milletler'in Doğu Guta için verdiği kararı değerlendiren Erdoğan, "BM Güvenlik Konseyi’nde karar alıyorlar, batsın sizin kararınız. İşleme koyulmayan kararın insanlık için ne anlamı var ya?" diyerek tepki verdi.

Erdoğan, Cezayir, Moritanya, Senegal ve Mali'yi kapsayan Afrika turunu detaylarını partililerine aktarırken, "Moritanya'da adeta tüm şehrin sokağa çıktığını görmekten büyük memnuniyet duyduk" ifadesini kullandı.

Erdoğan AKP Grup Toplantısında şu ifadeleri kullandı:

"Geçtiğimiz hafta pazartesi başlayıp cumartesi sabaha doğru dönmemizle biten uzun bir Afrika seyahatimiz oldu. Cezayir, Moritanya, Senegal ve Mali'de çok verimli görüşmeler yaptık. Bir kısmında iş adamlarımız da refakat ederek kendi alanlarıyla ilgili önemli gelişmeler gerçekleştirdiler. Cezayir'de cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı ve millet konseyi başkanıyla samimi görüşmeler yaptık.

Gelecek nesillere daha iyi ortak miras bırakabilmemiz için Kuzey Afrika'nın parlayan yıldızı olarak gördüğüm, 3,5 milyar dolar ticaret hacmimizin olduğu Cezayir'le bu tür temasları sıklaştırmamız gerekiyor. Adana'da yapılmakta olan 1 milyar dolarlık petrokimya yatırımını ticari ilişkilerimizde yeni dönemin habercisi olarak niteliyorum.

"Moritanya'da adeta tüm şehrin sokağa çıktığını görmekten..." 

Moritanya'da adeta tüm şehrin sokağa çıktığını görmekten büyük memnuniyet duyduk. Ülkemizden Moritanya'ya cumhurbaşkanı düzeyinde ilk olan bu seyahatin ilişkilerimizin geleceği açısından milat teşkil edeceğini düşünüyorum.
Senegal eskiden beri iyi ilişkilerimizin olduğu bir ülke. Cumhurbaşkanının samimi ev sahipliğinde gerçekleşen seyahatimizde işadamlarımızın yaptığı yatırımları da yerinde görme imkanı buldum."

Seyahatimizin son durağı Mali tüm ülkeler içinde en sıkıntılı olanıydı.Bu ülkeye de cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyaretti. Afrika ziyaretimizde gittiğimiz ülkelerin ortak özelliği de 15 Temmuz'da ülkemize verdikleri güçlü ve samimi bir destektir. Bu ülkeler FETÖ okullarını kısa sürede Marif Vakfı'na devrederek samimiyetlerini göstermişlerdir. 

"FETÖ, Afrika'da ülkemize zaman kaybettirdi" 

Yine bu gezilerimiz vesilesiyle gördüğümüz bir başka gerçek de FETÖ'nün Afrika'da ülkemize ne kadar birikim ve zaman kaybettirdiğidir. 

Bize akıl vermeye kalkanlar, Cezayir’de 5 milyon insanın katlini icra ettiler. Bize yıllarca hep kara diye öğretilen Afrika’nın aslında ne kadar renkli, aydınlık, bereketli bir yer olduğunu gördükçe bu kıtayı sömürenlerin insafsızlıklarını, vicdansızlıklarını çok daha iyi anlıyoruz. Özellikle de Afrika’nın kara değil, dünyanın en renkli kıtası olduğunu hala gizlemeye çalışanlara biz Afrikalı kardeşlerimizle ortak bir geleceğe  yürümeye devam edeceğiz. Bir defa ilk olarak Afrika’nın en güneyine ineceğiz. Afrika’nın güneyini kapsayan bir seyahati de planlıyoruz. Kıtada ayak basmadık yer bırakmayacağız.

Afrin operasyonu

Türkiye bir yandan uluslararası düzeyde ilişkilerini geliştirmek için çabalarken aynı zamanda güvenlik politikalarını hayata geçirmeye devam ediyor. Bir süredir güvenlik endişelerimizin en başında Suriye’deki gelişmeler geliyor. Zeytin Dalı’nda görev alan tüm güvenlik güçlerimize başarılar diliyorum. Şüphesiz ki sefer bizden, zafer Allah’tandır. Şu ana kadar 700 kilometrekarenin üzerinde bir alan teröristlerden temizlendi ve kontrolümüz altında. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 2872. TSK ve jandarma personelimizden 41 kardeşimiz, ÖSO’dan 159 kardeşimiz şehit oldu. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

"Bugüne kadar bir sivilin kasti olarak zarar gördüğünü kimse ispatlayamaz"

Terör örgütünün sınırlarımızla irtibatı artık tamamen kesildi. Örgütün ciddi yığınak yaptığı ve direniş gösterdiği yerler arasında bulunan Raco ve Şeyh Hadid temizlendi. Bundan sonra sıra Afrin şehir merkezinin kuşatılarak oradaki teröristlerin başlarının ezilmesine geliyor. Bundan sonraki kısmının çok daha hızlı yürüyeceğine inanıyorum. Bu vesileyle şüphesiz ki ÖSO’yu bir yere koymak mümkün değil, anamuhalefetin temsilcileri ÖSO’ya terör örgütü yakıştırmasını yapacak kadar densiz olsalar da, onlar bizim o mücadeledeki en önemli kardeşlerimizdir. Afrin’de attığımz her adımda karşımıza çıkan manzara zamanlamasının ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. Bugüne kadar bir sivilin kasti olarak zarar gördüğünü kimse ispatlayamaz. Başkasının çektiği zulümleri sosyal medyada bize atfetmeye çalışanların yalanları ortaya çıkıyor. Ülkemize yönelik ithamların, yalanların, saldırıların hiçbirini de karşılıksız bırakmamalı, derhal cevabını vermeliyiz.

Amerika’da yaşayan bir kişi devletinin Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Afrika’nın, Güney Amerika’nın nice yerlerinde, okyanusların derinliklerinde yaptığı operasyonları kendi güvenliğinin bir gereği olarak görüyor. ABD’nin Irak’taki operasyonları 18 yıla ulaştı. Kimse Amerika’ya bu kadar uzun operasyon olur mu dedi mi? Her gün Türkiye’ye operasyon uzun sürdü, bitirin, çekilin çağrısı yapılıyor. Terör eylemlerinde hayatını kaybeden insanlarımızın canı onlarınkinden daha mı kıymetsiz? Kapılarını kapattıkları mültecilerin niçin evlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kaldıklarını hiç düşünüyorlar mı acaba?

"Olsa olsa 6. Filo’yla gelirsiniz"

Avrupa ülkelerinin sahil güvenlikleri sığınmacıların botlarını delip ölüme terk ederken biz ön şart aramaksızın her masumun canını kurtarmanın peşindeyiz. Siz oralara olsa olsa 6. Filo’yla gelirsiniz, uçak gemileriyle gelirsiniz. 

BM'nin kararı

Biz ne olursa olsun yaşatmanın, onlar ise sadece kendi konforlarını korumanın derdindeler. Dertleri Suriye halkının esenliği olmadığı için işlerine gelmiyor. Doğu Guta’daki gelişmeler yenilir yutulur mu? İnsanlığa sığar mı? BM Güvenlik Konseyi’nde karar alıyorlar, batsın sizin kararınız. İşleme koyulmayan kararın insanlık için ne anlamı var ya? Ne anlamı var? Siz insanlığı aldatıyorsunuz ya, kandırıyorsunuz. Biz boşu boşuna dünya 5’ten büyüktür demiyoruz.

"Uzaylara giden şusu busu olabilir"

Onların tankları, topları, uzaylara giden şusu busu olabilir. Olsun be! Bizim Allah'ımız var. Biz böyle yürüyeceğiz. Ülkemizin sınırları boyunca kurulmaya çalışan terör koridorunun tek bir hedefi olabilir. O da Türkiye'dir. Tüm silahların namluları ülkemize doğrultuldu. Hani dosttunuz ya? Hani biz müttefiktik, hani NATO'da beraberdik. Bunların hepsi aynen deve kuşu gibi. AB ile olan köklü ilişkileri sebebiyle Batı bloğunda yer alan NATO üyesi ülkemize yönelik böyle bir hazırlığın yapılmasını biz nasıl DEAŞ ile güvenlik kaygıları ile izah edebiliriz. Buradaki hedef açık bir şekilde Türkiye'dir. Türkiye'nin toprak bütünlüğüdür. İstedikleri kadar yalan söylesinler, istedikleri diplomasi oyunlarını oynasınlar, biz bu gerçeği görüyoruz. 

"Bunların hepsi devekuşu gibi"

Hani biz NATO’da müttefiktik? Bunların hepsi devekuşu gibi. AB’yle olan köklü ilişkileri sebebiyle Batı bloğunda yer alan ülkemize yönelik böyle bir hazırlığın yapılmasını nasıl DEAŞ’la mücadeleyle açıklarız? Burada hedef Türkiye’nin toprak bütünlüğüdür.

"Türkiye 15 Temmuz'dan önceki Türkiye değil"

Sahadaki bütün politikamızı buna göre belirliyoruz. Artık kimin ne dediği değil, ne yaptığına bakıyoruz. Somut uygulamasını görmediğimiz hiçbir görüşmenin, mutabakatın bizim nezdimizde kıymeti harbiyesi yoktur. 81 milyon tek yürek, tek ses olarak ezanımıza, bayrağımıza sahip çıktıysa, dışarıdan gelen tehditleri de aynı şekilde karşılamakta kararlıyız. 15 Temmuz bu konuda milattır. Türkiye 15 Temmuz'dan önceki Türkiye değildir. 

"3-5 teröristi tercih edenler varsa..."

Nitekin, 15 Temmuz'un hemen ardından önce Fırat Kalkanı şimdi Zeytin Dalı Harekatı konusunda sağlam duruş bunun en büyük ispatıdır. Özgürlük mücadelesi silah değil, yürek işidir, iman işidir. Bizim hem silahımız var hem de ateş gibi yanan yüreğimiz, tunç gibi sağlam imanımız var. Biz her an atılacak her adıma hazır bir ülkeyiz, hazır bir milletiz. 3-5 teröristi tercih edenler varsa hiç şüpheleri olmasın ki bu cevabı onların da yüzlerine, yüreklerine çok yakında çarparız. 

Birileri burada farklı yerlere çekip bunu beşer planındaki korkmak korkmamak gibi anlayıp da o korkmadan almasın. Bu orada geçmiştir, Akif merhum onu o anlayışla oraya yerleştirmiştir. Onunla İstiklal Marşımızı oluşturmuştur. 

"O partiler kendilerine başka bir yol arkadaşı seçiyorsa..."

Biz Afrika'dan Afrin'e kadar her yerde ve her konuda yoğun mücadele yürütürken maalesef çapı ve seviyesi düşen ana muhalefet ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Her kritik konuda bu partinin yanlış tarafta bulunduğunu görmekten üzüntü duyuyoruz.  İttifak için düzenleme sırasında da benzer bir manzara ile karşılaştık. Seçimlere ittifakla girilebilmesi husus ne AK Parti'ye ne de başka partiye münhasır değildir. Bu daha önce farklı şekillerde uygulanmadı mı? Bu ittifakın milletvekili seçimlerine teşkili yasama organında da mümkün kılacak bir imkandır. Geçmişte kimi seçimlerde zaten yapılan ama adeta hülle yöntemi kullanılan seçim ittifaklarının hukuki zemine kavuşturulmasıdır. Biz gittiğimiz yol kadar bu yola kimlerle gittiğimize de bakıyoruz. MHP'nin birlikte oluşturduğumuz bu ittifak kararlı bir şekilde Meclis'te yürüyor. Niye birileri rahatsız oluyor? Neden? Niçin? BBP de desteklediğini ilan etti. Bu çatının altında olmasını arzu ettiğimiz partiler kendilerine başka bir yol arkadaşı seçiyorsa onlara da güle güle demekten başka bir şey elimizden gelmez. 

Biz geçmişte, azami müştereklerimizin olduğu siyasi partilerle beraber olmanın ittifakını kuruyoruz. Asgari müşterekler değil. 

Bizim hassasiyetlerimize saygı gösterilsin. Asgari müştereklerin seviyesi azamiye dönüşsün. Türkiye'yi terör örgütleri ile mücadelesi, S-400 sistemlerini alması dolayısıyla eleştirenler dönük kendilerine baksalar... Yunanistan'a ses çıkarmayacaksın, Türkiye S-400'leri alacağı zaman sizlerden istendiğinde vermeyeceksin, Rusya ile anlaşında bu yanlıştır diyeceksin. Yaptırım uygulayabiliriz diyeceksin. Bu yönde sorgulamalara da gelemeyiz. Biz bu süreçte taviz vermeden kendi hedeflerimize doğru yürüyeceğiz. 

Tüm hanım kardeşlerimizin kadınlar gününü tebrik ediyorum; kadın, anne ve eş sıfatıyla toplumda ulvi bir konuma sahiptir.

Buradan medyaya da sesleniyorum o yayınlarınızı da kesin, yoksa milleti çileden çıkaracaksınız.

Editör: TE Bilişim