Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de akademisyenlere konuştu, terörle mücadele ve güvenlik konusunda geri adım atılmayacağını söyledi. Çözüm süreciyle ilgili olarak HDP'nin de PKK'nın da kesinlikle muhatap alınmayacağını dile getiren Erdoğan, DEAŞ konusunda da uluslararası kamuoyunun tutumunun sorgulanması gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı Sofrasında bazı akademisyenlerle bir araya gelen Erdoğan, terörle mücadele konusundaki görüşlerini paylaştı. Beştepe'de dünkü buluşma sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan TOBB

Davutoğlu'ndan o eleştirilere net cevap

Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özcan, Erdoğan'ın güvenlikle ilgili geri adım atılmayacağını söylediğini aktardı.

HAKKARİ VE ŞIRNAK İL MERKEZLERİNİN TAŞINMASI

Toplantıda, Hakkari ve Şırnak'ın il merkezlerinin taşınma meselesinin 2010 yılında gündeme geldiği ve o günden beri projenin altyapısının adım adım hazırlandığının telaffuz edildiğini aktaran Özcan, il merkezlerinin taşınacağı ve buralarda bir yapılandırmaya gidilerek oradaki şehir ikliminin bütün boyutlarıyla sağlanacağının ifade edildiğini vurguladı.

DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI

Nihat Ali Özcan, "HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarıyla" ilgili ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda sözü edilen partinin bazı üyelerinin yaptığı açıklamalar ve yaklaşımlar konusunda bazı eleştiriler getirdiğini, bu kişilerin tutumunun süreci ve meseleyi zorlaştırıcı bir boyuta taşıdığını, bununla ilgili durumun da gözden geçirilmesi gerektiği yolunda fikirlerini paylaştığını bildirdi.

ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞLAYACAK MI?

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Akgün ise gazetecilerin "çözüm sürecinin sonlandığına ilişkin yorumların hatırlatılmları" üzerine Erdoğan'ın bu konuda keskin bir ifade kullanmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı'nın devletin iyi niyeti ve sabrına rağmen sürecin sabote edildiğine ilişkin yorumlarda bulunduğunu da söyleyen Akgün, "Çözüm süreci başlayacaksa hangi aktörlerle devam edilecek" sorusuna şöyle cevap verdi;

"İsim vermek yerine şu konuşuldu, Çözüm Süreci sadece PKK ve HDP ile yürütülen bir süreç değildir, yani Kürtlerin eğer hak ve özgürlükleriyse burada ve oradaki insanların Türkiye Cumhuriyeti'ne entegrasyonuysa bu anlamda, pek çok farklı aktörler vardır, onlarla ilişkiler devam ettirilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanı, kendisi de ağustos, eylül aylarında bildiğim kadarıyla kanaat önderleriyle bu tür görüşmeler yaptı dolayısıyla Doğu ve Güneydoğu'daki söz söyleme hakkını bulan ve aktör olan kim varsa devlet bunlarla görüşmeye devam etmelidir. Bu anlamda Çözüm Süreci yeniden canlanacaksa sadece belli bir kesim değil, diğer farklı aktörler de bu işin içine girerek çoğulcu bir aktörlük içerisinde sürdürülmesi lazım. Bunun doğru olduğunu düşünüyor ve tavsiyeler de bu noktada geldi."

Editör: TE Bilişim