Geçtiğimiz günlerde İşadamı Ali AğaoğluTaksim'deki kanlı saldırı sonrasında yaptığı açıklama ile tepki çekmişt. Ağaoğlu o açıklamasında olay yerine karanfil bırakanlara 'fakir' derken Taksim'e birlikte gittiği eşi içinde 'ortanca hanım' ifadesini kullanmıştı. 

Meydan Gazetesi köşe yazarı Gazeteci Sema Denker bugün bu konuyu yazdı. 

İŞTE O YAZI: 


Eyyy Ali Ağaoğlu... 

N’oldu? Deriiinnn bir sessizliğe gömüldün?..

 

Çok merak ediyorum; “Allah’ım ben ne yaptım?” diye üzüntü içinde misin acaba?

 

Birazcık ‘vicdan’ın varsa, eminim üzgünsündür... Aksi takdirde “cani”den ne farkın olur, öyle değil mi?

 

Fakat... Şu da bir gerçek ki; aklı selim, erdemli biri olsaydın ve vicdanın rahatsız olsaydı eğer, şimdiye kadar çıkar, şehit düşen, yaralanan vatandaşların ailelerinden, hor gördüğün Türk halkından ve “numaralandırdığın” kadınlardan özür dilerdin...

 

“İnsan”, “kadın”, “ülke” senin için bir şey ifade etseydi eğer; “Çok üzgünüm, haddimi aştım” derdin... O zaman bizler de seni; “cehaletinden yapmış” diye affedebilirdik...

 

Görünen o ki; hiçbir şey umurunda değil... Yazık...

 

Eyy Ali Ağaoğlu’nun hayatındaki “numaralandırılmış” kadınlar...

 

Sizlere de birkaç cümle etmek istiyorum...

 

Paraya bu kadar tamah etmeyin...

 

“Aman bana para versin, ihtiyaçlarımı karşılasın, lüks içinde yaşayayım, çocuğuna baksın da ne yaparsa yapsın, ben susarım” zihniyeti, bırakın bir kadına, bir anneye yakışmaz...

 

Bu adam çıkıp böyle konuşurken, dalga geçerken hiç mi isyan etmiyorsunuz, hiç mi vicdanınız sızlamıyor?

 

Yahu biriniz de çıkın birkaç kelam edin be!

(Fotoğraf: Meydan Gazetesi Yazarı Sema Denker)

Deyin ki; “Ben Ali Ağaoğlu adına Türk halkından, kadınlardan özür diliyorum...Ben birinci, ortanca, üçüncü kadın olmayı asla kabul etmiyorum...”

 

Hatta elinize “karanfil” alıp çıkın o meydana... O zaman sizi ayakta alkışlarım... “Helal olsun” derim... Ama nerede?.. Paraya esir olmuşsunuz. Size de yazık, çok yazık...

 

Eyyy genç kızlar, kadınlar...

 

Adam gibi adamları sevin...

 

Size gözü gibi bakan, bakarken içi titreyen, şefkatli, vicdanlı, saygılı, incitmekten korkan adamları sevin... Para, karizma aramayın... Bunlar için kimliğinizden, kişiliğinizden ödün vermeyin... Sakın “Böyle adamlar yok” demeyin; var... Ama öncelikleriniz başka olursa, ne yazık ki o adamları göremezsiniz..

Editör: TE Bilişim