Kurultay talep eden MHP’lilerin avukatları, Genel Merkez avukatlarının Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesine verdikleri dilekçeye cevaplarını yazılı olarak gönderdi.

MHP genel merkezinin "davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine değil, Anayasa Mahkemesine ait olduğu, parti tüzüğünün 63. Maddesi'nde geçen 'çağrılabilir' ifadesi ile genel merkezin kongre delegelerinin 1/5 oranında talebi olsa bile takdir yetkisinin bulunduğu” şeklindeki dilekçesine, 543 delegenin avukatları itiraz etti. Avukatlar, davaya bakma görevinin Sulh hukuk mahkemesine ait olduğunu ve bunun yasalarla güvence altına alındığın vurguladılar.

KURULTAY YASAL OLARAK TOPLANMAK ZORUNDA

Kurultay isteyen delege avukatlarının dilekçesinde, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. Maddesi'nde Türk Medeni Kanunu ve dernekler hakkında uygulanan diğer kanunların bu Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı olmayan hükümlerinin siyasi partiler hakkında da uygulanacağının düzenlendiği, Türk Medeni Kanunu'nun 75. Maddesi'nde ise "Yönetim kurulunun yapmaması halinde, üyelerden birinin başvurusu üzerine, sulh hakiminin, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendireceğinin" hükme bağlandığı kaydedildi.

YASAL DAYANAKTAN YOKSUN

MHP genel merkezi avukatlarının verdiği dilekçede, "MHPtüzüğünün 63. Maddesi'nde geçen 'çağrılabilir' ifadesi gereği, genel merkezin partiyi olağanüstü kongreye davet etmesi hususunda takdir yetkisinin olduğunun savunulduğu" bölümün yasal olmadığı bildirilirken, kurultay talep eden avukatların dilekçesinde "bunun, yasa hükümleri karşısında kabul edilemeyeceği" vurgulandı.

Dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

"Siyasi Partiler Kanunu'nun 14. Maddesi'nin altıncı fıkrası 'Olağanüstü toplantılar, genel başkanın veya merkez karar ve yönetim kurulunun lüzum göstermesi veya büyük kongre üyelerinin en az beşte birinin yazılı istemi üzerine yapılır' hükmüne amirdir. Hüküm, yönetim tarafından toplantı çağrısı yapılmazsa, nasıl bir yol izleneceğini belirtmemiş, bunu Türk Medeni Kanunu'na bırakmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 75. Maddesi'nde yönetim kurulunun derneği olağanüstü toplantıya davet usulü belirtilmiştir. Buna göre dernek üye tam sayısının beşte birinin yazılı talebi üzerine dernek, yönetim kurulunca toplantıya çağrılır. Yönetim kurulu derneği toplantıya çağırmazsa, dernek içi demokrasinin zedelenmemesi amacıyla bir üyenin sulh hukuk hakimine müracaat edebileceği de hükme bağlanmıştır. 

Görüldüğü üzere gerek Siyasi Partiler Kanunu gerekse Türk Medeni Kanunu hükmü emredicidir. Hatta yasa koyucu bir adım öteye giderek azınlığın haklarının korunması amacıyla genel kurulun yapılması isteniyorsa, bunun yapılabilmesi için her türlü imkanı üyeye sağlamıştır. Hal böyleyken davalı yanın (MHP yönetimi) bu hususta takdir yetkisi olduğunu ileri sürmesi kabul edilmemelidir."

Editör: TE Bilişim