Çatı aday, çeşitli temaslarla bulunmak için Aydın' daydı. Adnan Menderes Havaalanı' nda kalabalık bir grup tarafından karşılanan İhsanoğlu yaptığı konuşmada '' Benim annemin ailesi Aydın'dan Rodos' a gitmiştir, fetihten sonra. Biz bu aile silsilemizi koruyoruz. Hem bir vatandaş, hem bir insan olarak cumhurbaşkanı adayı sıfatıyla Aydın'a gitmekten onur duyuyorum ve bunun çok uğurlu olacağına inanıyorum." dedi.

İhsanoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Diyorlar ki ‘sizde devlet imkanları yok, uçaklar, helikopterler yok. Devletin ve partinin bütün gücü, partiyi destekleyen büyük çevrelerin gücü yok’. Doğrudur yoktur, eşitsiz şartlarda çalıştığımızı biliyoruz. Orantısız, ölçüsüz farklar var. Bunun farkındayız. Ama bunların hepsinden büyük hakkın iradesi, halkın iradesi var. Rahmetli Turgut Bey yola çıktığı zaman devlet kendisinin karşısında hazırlık yapmıştı. O günkü hükümet program kurmuştu, o günkü muktedirler bir plan yapmıştı, isimler koymuştu. “Ama halk ne yaptı, Turgut Özal'ı, bir bürokratı hükümetin, devletin başına koydu. Ve bu ülkede en büyük devrimi dönüşümü yaptı. Türk ekonomisini önündeki engelleri kaldırdı, bugün eğer Türkiye'de ekonomi gelişiyorsa turizm, tarım, dış ticaret gelişiyorsa rahmetli Turgut Bey'in yaptığı reformlarla olmuştur. Turgut Bey de nasıl gelmiştir, Hakk'ın desteğiyle, halkın desteğiyle gelmiştir. Biz de inşallah Hakk'ın desteğiyle, Hakk'ın rızasıyla ve halkın desteğiyle geleceğiz."

Daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu' nu ziyaret eden İhsanoğlu yaptığı konuşmada şunlara yer verdi: ''5 partiden gelen destek karşısında hayır diyemezdim. Yerimde kimse olsa diyemezdi. Vatana ihanet derlerdi, ben bu görevden kaçamazdım. Kılıçdaroğlu ile Bahçeli, mutabakatı ilan ettikleri zaman ve benim adımı ilan ettikleri zaman halkın değişik kesimlerinden gelen farklı partilerden talepler var. Hatta AK Parti içerisinden kurucularından beni teşvik eden, teklifi kabul etmemi isteyen dostlarım olmuştur. Ben onların hiçbirini kırmadım, bu kutlu yolculuğa çıktım.'' 

İhsanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz vesayet sistemini bitirdik diyorlar, doğrudur, bunu takdirle karşılıyoruz. Ama hiçbir kimsenin eski vesayet sistemini yok ederek kendisi bir vesayet sistemi kurma hakkı olamaz. Ben ilk günden itibaren 'bu yarışı medeni, seviyeli bir şekilde, çelebice, centilmence yaparım' dedim. Ben sözümün eriyim, ben polemik yapmaya gelmedim. Millete düşüncelerimi, görüşlerimi, hizmet anlayışımı, vizyonumu anlatmaya geldim. Millet kabul ederse beni cumhurbaşkanı yapar. Bu üç adaydan hangisi kazanırsa devletimizin başı odur. Ve hepimiz ona saygılı olmalıyız.

2014 senesinde hiç kimsenin mutabık olmadığı kendi görüşümüzü, sanki tüm millet kabul etmiş gibi, herkesi sanki ikna etmiş gibi, biz bunu herkese kabul ettirme noktasında olamayız. Bu memlekette anayasa var. Ona göre amel etmemiz lazım. Anayasanın hepimizin beğenmediği çok hükümleri var. Ama onun adresi Çankaya değil meclistir. Meclis usulüne uygun olarak tadil ettikten sonra, anayasa yürürlüğe girdikten sonra bu görevi ifa eder. Ama seçilecek cumhurbaşkanı mevcut anayasaya göre seçilecektir. Bu arada biz yüzde 60 bekliyoruz onu da söyleyeyim size. Bana yüzde 60 oy verdi Çankaya'ya taşıdı, yüzde 40 ne olacak. ‘Ben onları adam yerine koymam’ yok öyle bir şey. Siz 76 milyonun cumhurbaşkanı olacaksınız. Hepsine eşit mesafede olmanız lazım. Siz bir siyasi programla Çankaya'ya giderseniz çatışma olur. Başbakanın görevlerini de ifa edeceğim derseniz o zaman kanunsuzluk olur. Rolleri birleştirmek, değiştirmek gibi bir şey olamaz. Bu fevkalade tehlikeli ve maceralı bir yolculuktur..''

Editör: TE Bilişim