İYİ Parti Genel Sekreteri ve Sözcüsü Aytun Çıray, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, TÜİK'in büyüme rakamlarıyla ilgili açıklamasının, gündemi değiştirme çabalarının arzulandığı dönemde geldiğini öne sürdü.

Büyümenin yüzde 11,1 olarak açıklanmasının gerçeği yansıtmadığını, iktidarın içinden geçilen süreçte iyimser rakamlara ihtiyaç duyduğunu belirten Çıray, dış ticaret açığının milli gelirin iki katı artmasının dışarıya kaynak akışının göstergesi olduğunu ifade etti.

Açıklanan büyüme rakamlarına hükümetin de inanmadığını öne süren Çıray, şunları söyledi:

"Büyüme, hesap oyunlarından başka bir şey değildir. Bu palavra büyümeye hükümet de inanmamaktadır. Gerek ABD'de yürüyen 'Kirli Reza Davası' yüzünden Türk bankalarına ceza kesilmesi ihtimali gerekse 2018 yılında vadesi gelecek KGF kredilerine ilişkin riskler bankacılık sektörü yönünden olumlu bir tablo çizmemektedir. Yani sermaye hukuki güvence göremediğinden, bir zamanlar Almanya'dan kaçtığı gibi Türkiye'den kaçmaya başlamıştır."

Aytun Çıray, son 3 aylık kalkınma oranı verilerine bakıldığında, tarım, imalat sanayi, finans ve sigorta, gayrimenkul gibi alanlarda negatif verilerin görüldüğüne  işaret ederek, "Güneş gibi parlayan gerçekler istatistik balçığı ile sıvanmaz. Bu kortizonlu büyüme rakamlarına artık kimse inanmıyor. Günün sonunda elini cebine atan vatandaş, yüzde 11 büyüme yerine küçülme görüyor." diye konuştu. 

Bir gazetecinin, Güneydoğu'da taziye çadırlarının krediyle kurulabildiğine dair haberlerin hatırlatılması üzerine Çıray, bu durumun vatandaşın uğradığı gelir kaybını ortaya koyduğunu ifade etti. 

ABD'NİN KUDÜS KARARI

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın İstanbul'daki toplantısına katılımın az olduğu yorumlarına dair görüşü sorulan Çıray, ABD Başkanı Donald Trump'ın kararının Ortadoğu'da yeni bir karmaşaya neden olduğunu belirtti.

"Bu yüzyıl çoğunlukla çapsız liderler dönemi" değerlendirmesini yapan Çıray, şunları söyledi:

"ABD'de birçok alanda sıkıntıya düşen Trump, Yahudi lobisinin desteğini alabilmek ve ABD milletinin dikkatini başka yere çekebilmek için böyle bir kanlı karara oynadı. Biz buna karşı çıkmakla doğru yapıyoruz. Ancak, şunu unutmamalıyız ki Arap dünyasının kendi kararlarından daha fazlasını yapabilecek durumda değiliz. Kendi meselelerine olması gerektiği gibi sahip olması gerekenlerden daha fazla sahip çıkabilecek de değiliz. Cumhurbaşkanı 'kırmızı çizgimizdir' dedi, ancak kırmızı çizgi aşılmış olmasına rağmen, gereği yapılamadı. Türkiye uzun süredir dış dünyaya karşı efelenen, bağırıp çağıran ancak tehditlerinin, uyarılarının arkasında durmayan, ortaya yaptırım koyamayan bir devlet durumuna düşürüldü. Bu katılımın düşük olmasındaki nedenlerden birisi Türkiye'nin, dış dünyadaki etki ve saygınlığını kaybetmesidir."

Editör: TE Bilişim