Nuri Okutan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, bütçe üzerinde söyleyecek çok şeyleri olduğunu belirterek “Ancak bunları Meclis Genel Kurulu’nda dile getirme imkânımız maalesef yok gibi bir şey. Bu nedenle bütçe ile ilgili bazı hususları sizin aracılığınızla milletimizle paylaşmak istiyorum” şeklinde konuştu.

Güney Kore gibi ülkelerin siyasi istikrar içinde geçen 10 yılda kalkındıklarını ve üst düzey gelir sınıfı ülkeler arasında girdiklerini aktaran İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan, “AKP hükümeti ise 15 yıldır ülkemize patinaj yaptırıp duruyor. Hatta birçok alanda ülkemizi kendi getirdiği noktalardan bile geriye düşürdü. Hükümet 15 yılını kontrollü ideolojik gerginliklerle geçirmek yerine bütün enerjisini ekonomik kalkınmaya verseydi bugün Türkiye bambaşka bir noktada olurdu” dedi.

OHAL İMKÂNLARININ KÖTÜYE KULLANILMASINI İBRETLE İZLİYORUZ

Nuri Okutan hukuk alanında yıkım ve kaosun devam ettiğini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Hukuk alanındaki yıkım ve kaos hali artarak devam etmektedir. Bırakın sokaktaki insanı, hâkim ve savcıların bile hukuki güvencesi kalmamıştır. Yargı basını ve muhalefeti susturmanın bir aracına dönüşmüştür. Hâkim ve savcıların verecekleri her türlü karar için tek merciden işaret beklemeleri kabul edilebilecek bir husus değildir. Ana muhalefet partisi liderini hapsetmeyi dillendirenlerin demokrasimizi ve yargımızı ne hallere düşürdüğü ortadadır. OHAL ile ilgili tanınan imkânların nasıl amaç dışına çıkılarak kötüye kullanılmasını ve yargının buna sessiz kalışını ibretle izliyoruz. Tanzimatla ortadan kaldırdığımız müsaderenin ve yargısız infaz niteliğindeki işlemlerin yeniden hortlatıldığına şahit oluyoruz. Biz bütçe vesilesiyle iktidardan “hukuk” alanında nasıl bir normalleştirme ve iyileştirme programı uygulayacağını millete açıklamasını bekliyoruz.”

İŞSİZLİK FONU İSTİSMARI ÖNLENMELİ, GERÇEK İSTİHDAM MODELİNE GEÇİLMELİ

İşsizlik ve istihdam konusunun iktidarın en sancılı icraat alanını oluşturduğunu vurgulayan İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan, şunları söyledi: “Bu alanda yeni bir istihdam seferberliğinden bahsediliyor. Hükümet yeni politikalara geçmeden önce referandum öncesinde fakir fukaranın sırtından yani “işsizlik fonundan” istihdam için diyerek ne kadar para harcadığını, kaç kişinin teşvikli istihdamdan yararlandığını, bu kişilerin ne kadarının patronların hısım akrabası olduğunu açıklamalıdır. Teşvikin bitmesiyle teşvik kapsamında istihdam edilen kaç kişinin işten çıkarıldığını hükümet açıklamalıdır. Bizim endişemiz önümüzdeki dönemde hükümetin yeni yanlışlara imza atmasıdır. Hükümet istihdam seferberliğinin mali yükünü nereden karşılayacağını ve işsizlik fonunu çarçur etmeyeceğini açıklamalıdır. İşsizlik fonunu istismar ederek fakir fukaranın parasını suni ve şişirilmiş istihdamda kullanmanın yanlışlığını ve zararlı sonuçlar doğuracağını bir daha hatırlatmak istiyoruz. Biz bütçe vesilesiyle iktidardan “işsizlik fonunun istismarının önlenmesi ve gerçek istihdam” için nasıl bir normalleştirme ve iyileştirme programı uygulayacağını millete açıklamasını bekliyoruz.”

İKTİDAR PLANLADIĞI BÜTÜN HEDEFLERİN GERİSİNDE KALMIŞTIR

İktidarın ekonomik hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Okutan, hedeflerin tutturulamadığını rakamlarla açıkladı. İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri okutan açıklamalarına şöyle devam etti:

“Hükümet 11’nci Kalkınma Planının hazırlıklarına başlamış, Ankara’nın en lüks otellerinden birinde insanları toplayıp Kalkınma Planı hazırlıyormuş. Bu Kalkınma Planı 11 inci olduğuna göre 10’uncusu da olmalı. Merak ediyorum bir önceki 10’ uncu Planda ortaya konulan hedefler ne durumda? Bunun sonuçları ne oldu? Mesela 10’uncu Plan döneminde 2018 yılı için bazı rakamlar vereyim. 10. Plana göre Türkiye ekonomisi 1,3 Trilyon Dolar büyüklüğe erişecekti, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın hesaplama yönteminde revize yapılmasına rağmen yeni hedefleri bu bütçede 923 Milyar Dolar Dolar/TL kuru 1,97 TL olacaktı, yeni hedefleri bunun 2 katı 3,73 TL. İşsizlik %7,2’ye düşecekti, bugün açıklanan resmi veri %10,6’dır. Buna iş aramaktan ümidini kesen fakat iş olması durumunda çalışmaya hazır 2,1 milyon kişi daha dahil edildiğinde Türkiye’de işsizlik oranın gerçekte %16,1 olduğunu görüyoruz. 10. Planda İhracat 227,2 milyar Dolar olacaktı, şimdi 2018 programında 169 Milyar Dolar yazmışlar. Enflasyon TÜFE’de 2017 sonu %13’lere dayanmış, ÜFE %17,3 düzeyinde, ama 10. Planda %4,5 yazılmış, Merkez Bankası faiz arttırmış. Özetle, doğru plan, program, hesap-kitap, bütçe yapılmıyor. Eğer yapılmış olsaydı, 3 ayda bir teşvik paketi, cansuyu paketi, reform paketi adı altında Pansuman Tedbirler’lerle ekonomi ayakta tutulmaya çalışılmazdı. Biliyorsunuz, geçen hafta pazartesi günü 3. Çeyrek Büyüme Rakamları ardından hafta ortasında İşsizlik Rakamları açıklandı. Bir hafta Türkiye yandaş basından mükemmel Türkiye, dünya birincisi Türkiye reklamlarına maruz kaldı. Büyüme Rakamları gerçekçi değil, çünkü bu rakamlar masabaşında, hesaplama yöntemleri değiştirilerek elde edilmiş hormonlu büyüme rakamları. Kendi açıkları, rakamlar incelendiğinde ortaya çıkıyor. Netice itibarıyla, mevsim ve takvim etkisi arındırılmış büyüme verisinin NET %1,2 oranı ile çok da yüksek olmadığı görülüyor. Kredi Garanti Fonu desteğiyle 360 bin KOBİ’ye kullandırılan 220 milyar TL’lik kaynak ile %1,2 büyüme elde etmek, son derece düşündürücü. Hükümet Kalkınma Ve Gelişme Merkezli değil, “Refah Artırmayan, Müsrif Bir Harcama Modeli” ile karşımıza çıkıyor.”

E-DEVLET İÇİN HARCANAN 21 MİLYAR DOLAR’IN PEK İŞE YARAMADIĞI GÖRÜLÜYOR

İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan e-devlet harcamalarına dikkat çekerek:

“E-Devlet projelerine ne kadar para harcanıyor diye baktık. Arkadaşlarımız hesapladı, bugüne kadar bu hükümet 21 milyar Dolar e-Devlete kaynak aktarmış. Neticeyi merak ediyor insan, bu kadar kaynak bizi dünyada e-Devlette, bilgi toplumunda nereye taşımış diye. Netice şaşırtmadı. Birleşmiş Milletler tarafından 2003-2016 döneminde yayımlanan e-Government İndex’lerinde Türkiye 173-193 ülke arasında 2005 yılında 60’ıncı iken, 2016 yılında 68’nciliğe gerilemiştir. Çünkü amaç burada da iş yapmak değil, para harcamaktır… 21 Milyar Doların bir işe yaramadığı görülüyor” şeklinde konuştu.

Fertbaşı Gayrisafi Yurt İçi Hasıla ve Gelir ve Yaşam Koşulları rakamları üzerinden iktidarı eleştiren Nuri Okutan, şunları söyledi: “Resmi verilere göre 2017 yılı fertbaşı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 10.579 Dolar. Fakat bu gelirin üstünde Türkiye’de sadece 13 il var. Geri kalan 68 il Türkiye ortalamasının altında. Türkiye’de 7000 Dolar altında ortalama fertbaşı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya sahip 32 il var. Yaklaşık 2 ay evvel TÜİK tarafından yayımlanan Gelir ve Yaşam Koşulları araştırmasına göre Türkiye’de Gelir Eşitsizliği azalmıyor, aksine artıyor. En zengin %20, gelirin % 47,2’sini alırken, en yoksul %20’lik grup kullanılabilir gelirin sadece %6,2’sini alabiliyor. İşte bu rakam hükümetinizin Sosyal Politikalarının, Ekonomi Politikalarının neticesidir.”

OKUTAN’DAN İKTİDARA ZOR SORULAR

İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan konuşmasının devamında iktidara şu soruları yöneltti:” 2018 bütçesi kamu işlemlerinin ne kadarını kapsıyor? Bütçe dışında kalan devlet harcamalarının büyüklüğü nedir?

1- Kamu, özel sektör işbirliği için verilen garantilerin durumu nedir?

Havaalanı, köprü, hastane gibi projelere yolcu geçen araba ve hasta sayısı için garantiler verildi. Daha önemlisi; sözleşmeler de yer alan koşullar oluşursa özel sektörün aldığı dış borçlar hazine tarafından üstlenilecektir.2018 yılı için bütçeye 6 milyar TL ödenek konmuş yeterli mi?

2- Kredi Garanti Fonu: 2017 yılında %11’lik 3.çeyrek büyümesine katkı sağlanan 200 milyar TL’lik krediye hazine Kredi Garanti Fonu üzerinden garanti verdi. Toplamın %10’na kadar geri dönmeyen kredi için bankalara Kredi Garanti Fonu aracılığı ile bütçeden ödeme yapılacağı duyuruldu.2018 yılı için kaynak nerede?

3- Milli İstihdam Seferberliği' ikinci fazı olarak başlatılan teşvikler çerçevesinde 2018 yılının başından itibaren istihdama katılan çalışan için ödenecek 6 aylık ücret dâhil teşvik paketinin yükü hesaplanarak bütçe harcamaları içinde belirtilmiş midir?

4-Türkiye Varlık Fonu hazineden kaynak alan ama bütçe dışında bir kurum. Hazine bu fona kaynak aktaracak ancak fonun borçlanmasından kaynaklanan, kaynakların kullanımından bilgi sahibi olmayacak, çünkü 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve kontrolü kanunun kapsamın da değil. Bu fondan hangi projelere, kimlere sıfır faizli yatırım kredisi sağlanacak.

5- KİT’ler için devam eden görev zararı uygulaması yükü ne kadardır?(Kömür için TKİ-TTK, Ulaştırma için TCDD, tahıl için TMO gibi)

6- Maliye Bakanının gerektiği hallerde toplam bütçe harcamalarının %10 kadar yapılabileceği harcamalar hangi kamu borçları için olacak. Müteahhit borçları, KDV iadeleri, Özel Hastanelere SGK borçları gibi.”

2018 BÜTÇESİ VAZİYETİ İDARE ETME BÜTÇESİDİR

Bütçede harcama disiplini olmadığını, hedef alınan enflasyon, kur ve faiz tahminlerinin de aşıldığını ve bunların maliyetler üzerindeki baskısının unutulmaması gerektiğini ifade eden İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan sözlerini şöyle tamamladı:

“Yıllarca mülki idare amirliği yapmış, somut göstergeler üzerinden kalkınma hususunda milleti ve devleti için çaba sarf etmiş bir kardeşiniz olarak kanaatimi açıkça ifade etmek istiyorum. Bu bütçenin de Türkiye’deki kötü gidişi önleyecek hususları barındırmamaktadır, vaziyeti idare etmek üzere hazırlanmış bir bütçedir. Bu bütçe gösterdi ki, bütçe devletin tüm gelir ve giderlerini kapsamıyor. Bütçe dışı kamu harcamaları bilinmiyor. Dolaylı vergiler ağırlıkta, gelir adaletsiz bir şekilde toplanıyor ve gelirler üretimi desteklemeye gitmiyor. Gelir dağılımı dengesizliği artıyor, ücretler eriyor, asgari ücret reel olarak geriliyor, vatandaşın ve ülkenin borcu artmaya devam ediyor. Refah artmıyor, eğitim daha iyi hale gelmiyor, bölgelerarası gelişmişlik farkı azalmıyor, reel manada büyüme gerçekleşmiyor, Türkiye yerinde sayıyor yani Türkiye kötü yönetiliyor. Bu duygu ve düşüncelerle 2018 yılı bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyor, hepinizi tekrar saygılarımla selamlıyorum.”

İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan’ın konuşmasının tamamı şöyle:

Değerli basın mensupları,

Basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

2018 yılı bütçe görüşmelerinde sona gelindi. Görüşmeler bugün nihayet tamamlanıyor.

Bütçe üzerinde söyleyeceğimiz çok şey var. Ancak bunları Meclis Genel Kurulu’nda dile getirme imkânımız maalesef yok gibi bir şey. Bu nedenle bütçe ile ilgili bazı hususları sizin aracılığınızla milletimizle paylaşmak istiyorum.

Her şeyden önce şunu belirtmemiz lazım. Ak Partili konuşmacılar 2018 yılı bütçesinin Ak Parti’nin üst üste hazırladığı 16. Bütçe olduğunu övünerek söylüyorlar.

15 yılla övünmek onların hakkı ise 15 yılın hesabını sormak ve eleştirmek de bizim hakkımız.

Biz tam da bu noktada yönetiminiz altındaki 15 yılın neticesi ne oldu sorusunu sormak istiyoruz.

Güney Kore gibi ülkeler siyasi istikrar içinde geçen 10 yıl gibi bir süre içerisinde kalkınma problemlerini çözüp ülkelerini üst düzey gelir sınıfı ülkeler arasına taşıdılar. AKP hükümeti ise 15 yıldır ülkemize patinaj yaptırıp duruyor. Hatta birçok alanda ülkemizi kendi getirdiği noktalardan bile geriye düşürdü.

Hükümet 15 yılını kontrollü ideolojik gerginliklerle geçirmek yerine bütün enerjisini ekonomik kalkınmaya verseydi bugün Türkiye bambaşka bir noktada olurdu.

Değerli basın mensupları,

Hukuk alanındaki yıkım ve kaos hali artarak devam etmektedir. Bırakın sokaktaki insanı, hakim ve savcıların bile hukuki güvencesi kalmamıştır.

Yargı basını ve muhalefeti susturmanın bir aracına dönüşmüştür.

Hakim ve savcıların verecekleri her türlü karar için tek merciden işaret beklemeleri kabul edilebilecek bir husus değildir.

Ana muhalefet partisi liderini hapsetmeyi dillendirenlerin demokrasimizi ve yargımızı ne hallere düşürdüğü ortadadır.

OHAL ile ilgili tanınan imkânların nasıl amaç dışına çıkılarak kötüye kullanılmasını ve yargının buna sessiz kalışını ibretle izliyoruz.

Tanzimatla ortadan kaldırdığımız müsaderenin ve yargısız infaz niteliğindeki işlemlerin yeniden hortlatıldığına şahit oluyoruz.

Biz bütçe vesilesiyle iktidardan “hukuk” alanında nasıl bir normalleştirme ve iyileştirme programı uygulayacağını millete açıklamasını bekliyoruz.

Değerli basın mensupları,

İşsizlik ve istihdam konusu iktidarın en sancılı icraat alanını oluşturuyor.

Bu alanda yeni bir istihdam seferberliğinden bahsediliyor. Hükümet yeni politikalara geçmeden önce referandum öncesinde fakir fukaranın sırtından yani “işsizlik fonundan” istihdam için diyerek ne kadar para harcadığını, kaç kişinin teşvikli istihdamdan yararlandığını, bu kişilerin ne kadarının patronların hısım akrabası olduğunu açıklamalıdır.

Teşvikin bitmesiyle teşvik kapsamında istihdam edilen kaç kişinin işten çıkarıldığını hükümet açıklamalıdır. Bizim endişemiz önümüzdeki dönemde hükümetin yeni yanlışlara imza atmasıdır.

Hükümet istihdam seferberliğinin mali yükünü nereden karşılayacağını ve işsizlik fonunu çarçur etmeyeceğini açıklamalıdır.

İşsizlik fonunu istismar ederek fakir fukaranın parasını suni ve şişirilmiş istihdamda kullanmanın yanlışlığını ve zararlı sonuçlar doğuracağını bir daha hatırlatmak istiyoruz.

Biz bütçe vesilesiyle iktidardan “işsizlik fonunun istismarının önlenmesi ve gerçek istihdam” için nasıl bir normalleştirme ve iyileştirme programı uygulayacağını millete açıklamasını bekliyoruz.

Değerli basın mensupları,

Unutmadan, hükümet 11’nci Kalkınma Planının hazırlıklarına başlamış, Ankara’nın en lüks otellerinden birinde insanları toplayıp Kalkınma Planı hazırlıyormuş. Bu Kalkınma Planı 11 inci olduğuna göre 10’uncusu da olmalı.

Merak ediyorum bir önceki 10’ uncu Planda ortaya konulan hedefler ne durumda? Bunun sonuçları ne oldu?

Mesela 10’uncu Plan döneminde 2018 yılı için bazı rakamlar vereyim.

10. Plana göre Türkiye ekonomisi 1,3 Trilyon Dolar büyüklüğe erişecekti, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın hesaplama yönteminde revize yapılmasına rağmen yeni hedefleri bu bütçede 923 Milyar Dolar Dolar/TL kuru 1,97 TL olacaktı, yeni hedefleri bunun 2 katı 3,73 TL

İşsizlik %7,2’ye düşecekti, bugün açıklanan resmi veri %10,6’dır. Buna iş aramaktan ümidini kesen fakat iş olması durumunda çalışmaya hazır 2,1 milyon kişi daha dahil edildiğinde Türkiye’de işsizlik oranın gerçekte %16,1 olduğunu görüyoruz.

10. Planda İhracat 227,2 milyar Dolar olacaktı, şimdi 2018 programında 169 Milyar Dolar yazmışlar.

Enflasyon TÜFE’de 2017 sonu %13’lere dayanmış, ÜFE %17,3 düzeyinde, ama 10. Planda %4,5 yazılmış, Merkez Bankası faiz arttırmış...

Özetle, doğru plan, program, hesap-kitap, bütçe yapılmıyor. Eğer yapılmış olsaydı, 3 ayda bir teşvik paketi, cansuyu paketi, reform paketi adı altında PANSUMAN TEDBİRLER’lerle ekonomi ayakta tutulmaya çalışılmazdı.

Biliyorsunuz, geçen hafta pazartesi günü 3. Çeyrek Büyüme Rakamları ardından hafta ortasında İşsizlik Rakamları açıklandı. Bir hafta Türkiye yandaş basından MÜKEMMEL TÜRKİYE, DÜNYA BİRİNCİSİ TÜRKİYE reklamlarına maruz kaldı.

Büyüme Rakamları gerçekçi değil, çünkü bu rakamlar masabaşında, hesaplama yöntemleri değiştirilerek elde edilmiş hormonlu büyüme rakamları.

Kendi açıkları, rakamlar incelendiğinde ortaya çıkıyor. Netice itibarıyla, mevsim ve takvim etkisi arındırılmış büyüme verisinin NET %1,2 oranı ile çok da yüksek olmadığı görülüyor.

Kredi Garanti Fonu desteğiyle 360 bin KOBİ’ye kullandırılan 220 milyar TL’lik kaynak ile %1,2 büyüme elde etmek, son derece düşündürücü. HÜKÜMET KALKINMA ve GELİŞME merkezli DEĞİL, “REFAH ARTIRMAYAN, MÜSRİF BİR HARCAMA MODELİ” ile karşımıza çıkıyor…

Rakamlarla alakalı, dikkatimizi çekti. E-Devlet projelerine ne kadar para harcanıyor diye baktık.

Arkadaşlarımız hesapladı, bugüne kadar bu hükümet 21 milyar Dolar e-Devlete kaynak aktarmış. Neticeyi merak ediyor insan, bu kadar kaynak bizi dünyada e-Devlette, bilgi toplumunda nereye taşımış diye.

Netice şaşırtmadı. Birleşmiş Milletler tarafından 2003-2016 döneminde yayımlanan e-Government İndex’lerinde Türkiye 173-193 ülke arasında 2005 yılında 60’ıncı iken, 2016 yılında 68’nciliğe gerilemiştir. Çünkü amaç burada da iş yapmak değil, para harcamaktır…

21 Milyar Doların bir işe yaramadığı görülüyor.

Resmi verilere göre 2017 yılı fertbaşı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 10.579 Dolar. Fakat bu gelirin üstünde Türkiye’de sadece 13 il var.

Geri kalan 68 il Türkiye ortalamasının altında. Türkiye’de 7000 Dolar altında ortalama fertbaşı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya sahip 32 il var.

Yaklaşık 2 ay evvel TÜİK tarafından yayımlanan Gelir ve Yaşam Koşulları araştırmasına göre Türkiye’de Gelir Eşitsizliği azalmıyor, aksine artıyor.

En zengin %20, gelirin % 47,2’sini alırken, en yoksul %20’lik grup kullanılabilir gelirin sadece %6,2’sini alabiliyor. İşte bu rakam hükümetinizin Sosyal Politikalarının, Ekonomi Politikalarının neticesidir.

Değerli basın mensupları,

Cevabını aradığımız bazı sorularımız var. 2018 bütçesi kamu işlemlerinin ne kadarını kapsıyor?

Bütçe dışında kalan devlet harcamalarının büyüklüğü nedir?

1- Kamu, özel sektör işbirliği için verilen garantilerin durumu nedir?

Havaalanı, köprü, hastane gibi projelere yolcu geçen araba ve hasta sayısı için garantiler verildi. Daha önemlisi; sözleşmeler de yer alan koşullar oluşursa özel sektörün aldığı dış borçlar hazine tarafından üstlenilecektir.2018 yılı için bütçeye 6 milyar TL ödenek konmuş yeterli mi?

2- Kredi Garanti Fonu: 2017 yılında %11’lik 3.çeyrek büyümesine katkı sağlanan 200 milyar TL’lik krediye hazine Kredi Garanti Fonu üzerinden garanti verdi. Toplamın %10’na kadar geri dönmeyen kredi için bankalara Kredi Garanti Fonu aracılığı ile bütçeden ödeme yapılacağı duyuruldu.2018 yılı için kaynak nerede?

3- Milli İstihdam Seferberliği' ikinci fazı olarak başlatılan teşvikler çerçevesinde 2018 yılının başından itibaren istihdama katılan çalışan için ödenecek 6 aylık ücret dâhil teşvik paketinin yükü hesaplanarak bütçe harcamaları içinde belirtilmiş midir?

4-Türkiye Varlık Fonu hazineden kaynak alan ama bütçe dışında bir kurum. Hazine bu fona kaynak aktaracak ancak fonun borçlanmasından kaynaklanan, kaynakların kullanımından bilgi sahibi olmayacak, çünkü 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve kontrolü kanunun kapsamın da değil. Bu fondan hangi projelere, kimlere sıfır faizli yatırım kredisi sağlanacak.

5- KİT’ler için devam eden görev zararı uygulaması yükü ne kadardır?(Kömür için TKİ-TTK, Ulaştırma için TCDD, tahıl için TMO gibi)

6- Maliye Bakanının gerektiği hallerde toplam bütçe harcamalarının %10 kadar yapılabileceği harcamalar hangi kamu borçları için olacak.(Müteahhit borçları, KDV iadeleri, Özel Hastanelere SGK borçları gibi)

Bir bütçe tasarısı görüşülüyor ancak harcama disiplini yok.

Şimdiden bütçenin hazırlanması için hedef alınan enflasyon, kur ve faiz tahminlerinin de aşıldığını ve bunların maliyetler üzerindeki baskısı unutulmamalıdır.

Değerli basın mensupları,

Yıllarca mülki idare amirliği yapmış, somut göstergeler üzerinden kalkınma hususunda milleti ve devleti için çaba sarf etmiş bir kardeşiniz olarak kanaatimi açıkça ifade etmek istiyorum.

Bu bütçenin de Türkiye’deki kötü gidişi önleyecek hususları barındırmamaktadır, vaziyeti idare etmek üzere hazırlanmış bir bütçedir.

Bu bütçe gösterdi ki, bütçe devletin tüm gelir ve giderlerini kapsamıyor.

Bütçe dışı kamu harcamaları bilinmiyor.

Dolaylı vergiler ağırlıkta, gelir adaletsiz bir şekilde toplanıyor ve gelirler üretimi desteklemeye gitmiyor.

Gelir dağılımı dengesizliği artıyor, ücretler eriyor, asgari ücret reel olarak geriliyor, vatandaşın ve ülkenin borcu artmaya devam ediyor.

Refah artmıyor, eğitim daha iyi hale gelmiyor, bölgelerarası gelişmişlik farkı azalmıyor, reel manada büyüme gerçekleşmiyor, Türkiye yerinde sayıyor yani Türkiye kötü yönetiliyor.

Bu duygu ve düşüncelerle 2018 yılı bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını t

Editör: TE Bilişim