Nuri Okutan soru önergesinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 17 Aralık 2017 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaya atıf yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Bakanlığınızın bütçesi üzerinde TBMM Genel Kurulu’nda 17 Aralık 2017 tarihinde yaptığınız konuşmanız sırasında uzun süredir kamuoyunun gündeminde olan bazı Ege adalarının Yunanistan tarafından işgal edilmesiyle ilgili olarak: “1996 Kardak Krizi’nden sonra adaların fiili ve hukuki durumunda hiçbir değişiklik olmamıştır. Ne olduysa önce olmuştur. Bunun da sorumlusu Ak Parti değildir, Ak Parti’den önceki iktidarda olan partilerdir. Evet, bunu da çözelim ama lütfen AK Pati döneminde işgal edilmiş gibi yalan bilgiler sunmayın… 1996’dan önce işgal edildi Beyefendi…” şeklindeki ve devamındaki ifadelerinizle Ege adalarında işgalin olduğunu kabul ettiğiniz Meclis tutanaklarına geçmiş ve basına yansımıştır.”
DEVAM EDEN İŞGALLE İLGİLİ İKTİDARINIZIN HİÇBİR SORUMLULUĞU YOK MUDUR?
Yunanistan tarafından işgal edilen Ege adalarıyla ilgili sorularını sıralayan İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan, işgalle ilgili “bunun sorumlusu Ak Parti değildir” diye konuşan Çavuşoğlu’na “Devlet yönetiminde “önceki dönem” ve “sonraki dönem” olur mu? Siz Türkiye Cumhuriyeti devletinin Dışişleri Bakanı değil de sadece Ak Parti’nin Dışişleri Bakanı mısınız?” sorusunu yöneltti.
Ege adalarındaki işgalin halen sürdüğünü hatırlatan Okutan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na “Bu konuda partinizin hiçbir sorumluluğu yok mudur?” dedi.
Nuri Okutan sorularına şöyle devam etti:
“Mevcut uluslararası ve ikili anlaşmalar temelinde Ege Denizi'nde Türkiye'nin egemenliği altında bulunan ada, adacık ve kaya parçaları hangileridir?
Türkiye'nin egemenliği altında olan ada, adacık ve kaya parçalarından hangileri yıllar itibariyle hangi tarihten bu yana ‘işgal’ altındadır?”
İKTİDARINIZ DÖNEMİNDE İŞGALDEN KURTARILAN TEK BİR ADACIK VAR MIDIR?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na iktidarları döneminde Yunan işgalinden kurtarılan herhangi bir ada, adacık veya kaya parçası olup olmadığını soran İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan, devamında şu soruları sordu:
“İkili ve uluslararası anlaşmalarla silahsızlandırılmış olması gereken ada, adacık ve kaya parçaları hangileridir? Hükümetleriniz döneminde bunların anlaşmalarda belirlenmiş statülerine döndürülmesi için hangi girişimler yapılmış ve ne cevaplar alınmıştır?
Bunların ötesinde hükümetinize göre Ege Denizi'nde ikili ve uluslararası anlaşmalarla kayıt altına alınamamış ve/veya statüleri müphem olan ada, adacık ve kaya parçaları var mıdır? Hükümetiniz bunlarla ilgili Yunanistan ile herhangi bir müzakere süreci başlatmış mıdır?”
İÇTE VE DIŞTA GERİLİM SİYASETİ İZLEYEN İKTİDAR EGE ADALARINDA NEDEN İTİDALLİ?
Önergesinde hükümetin dış politikadaki genel siyaseti ile işgal altındaki Ege adalarına ilişkin siyaseti arasındaki çelişkiye işaret eden İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan “Hükümetiniz dış politika dâhil hemen hemen bütün milli konularda iç ve dış kamuoyuna yönelik hamaset yapıp, gerilim siyaseti izlerken; işgal edilen Ege adalarına sıra gelince birden bire itidal tavsiye etmesinin, gerilimden vazgeçmesinin ve hamasetten uzak durmasının nedeni nedir?” diye sordu.
İŞGAL EDİLEN EGE ADALARI İÇİN TBMM’DE KAPALI OTURUM YAPACAK MISINIZ?
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na iktidarları döneminde Ege adalarındaki işgalin sona erdirilmesiyle ilgili yaptıkları çalışmaları ve girişimleri soran İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan, ülke kamuoyunda infial yaratan işgalle ilgili ilk etapta Milletvekillerinin bilgilendirilmesinin elzem olduğunu belirterek TBMM’de kapalı oturum çağrısında bulundu.
Okutan kapalı oturumla ilgili Çavuşoğlu’na şu soruları yöneltti:
“Hükümetiniz bu soruları açık olarak cevaplandırmakta zorluk çekecekse TBMM'de 2018 Ocak-Şubat ayları içinde düzenlenecek bir kapalı oturumda bilgi vermeye ve konuyu tartışmaya hazır mıdır?
Ülkemiz kamuoyunda infial yaratan Ege adalarının işgali süreciyle ilgili en azından Milletvekillerini doğru bilgilendirmek amacıyla kapalı bir oturum yapılmasının elzem ve yararlı olacağı açıktır. TBMM’de kapalı bir oturum talebi dâhil başkaca herhangi bir çalışma yapmayı ve girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?”
İŞGALLE İLGİLİ 2 YIL ÖNCEKİ ÇAĞRIM ÜZERİNE NE YAPTINIZ?
İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan 19 Ocak 2016 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı çağrıyı hatırlattı ve şu soruyu sordu:
“TBMM Genel Kurulu’nun 19 Ocak 2016 günkü oturumunda “Lozan Anlaşması'nda Anadolu'nun bir parçası sayılan adacıklardan 16 tanesi işgal edilmiştir. Bunlardan Eşek Adası da Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. Buradan bunu Hükûmete duyuruyor, ihbar ediyor, Dışişleri Bakanlığını ve Savunma Bakanlığını göreve davet ediyorum.” Şeklinde bir çağrıda bulunmuştum. Bu çağrım üzerinden yaklaşık 2 yıl geçmesine rağmen Bakanlığınızca herhangi bir işlem ve çalışma yapılmış mıdır?”
İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan’ın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun cevaplandırması istemiyle TMMM Başkanlığına verdiği yazılı soru önergesinin tamamı şöyle:
“Bakanlığınızın bütçesi üzerinde TBMM Genel Kurulu’nda 17 Aralık 2017 tarihinde yaptığınız konuşmanız sırasında uzun süredir kamuoyunun gündeminde olan bazı Ege adalarının Yunanistan tarafından işgal edilmesiyle ilgili olarak: “1996 Kardak Krizi’nden sonra adaların fiili ve hukuki durumunda hiçbir değişiklik olmamıştır. Ne olduysa önce olmuştur. Bunun da sorumlusu Ak Parti değildir, Ak Parti’den önceki iktidarda olan partilerdir. Evet, bunu da çözelim ama lütfen AK Pati döneminde işgal edilmiş gibi yalan bilgiler sunmayın… 1996’dan önce işgal edildi Beyefendi…” şeklindeki ve devamındaki ifadelerinizle Ege adalarında işgalin olduğunu kabul ettiğiniz Meclis tutanaklarına geçmiş ve basına yansımıştır.
Bu konuyla ilgili olarak;
1-Devlet yönetiminde “önceki dönem” ve “sonraki dönem” olur mu? Siz Türkiye Cumhuriyeti devletinin Dışişleri Bakanı değil de sadece Ak Parti’nin Dışişleri Bakanı mısınız?
2-Devletin devamlılığı esas olduğundan partinizin iktidarda olduğu dönem içinde "işgal" altında olduğunu öğrendiğiniz ada, adacık ve kaya parçaları hakkından ikili ve uluslararası düzeyde hükümetiniz hangi girişimleri yapmış ve ne cevaplar almışlardır? Bu konuda partinizin hiçbir sorumluluğu yok mudur?
3-Mevcut uluslararası ve ikili anlaşmalar temelinde Ege Denizi'nde Türkiye'nin egemenliği altında bulunan ada, adacık ve kaya parçaları hangileridir?
4-Türkiye'nin egemenliği altında olan ada, adacık ve kaya parçalarından hangileri yıllar itibariyle hangi tarihten bu yana "işgal" altındadır?
5-Hükümetiniz döneminde Ege’de Yunanistan’ın işgalinden kurtarılan herhangi bir ada, adacık veya kaya parçası var mıdır?
6-İkili ve uluslararası anlaşmalarla silahsızlandırılmış olması gereken ada, adacık ve kaya parçaları hangileridir? Hükümetleriniz döneminde bunların anlaşmalarda belirlenmiş statülerine döndürülmesi için hangi girişimler yapılmış ve ne cevaplar alınmıştır?
7-Bunların ötesinde hükümetinize göre Ege Denizi'nde ikili ve uluslararası anlaşmalarla kayıt altına alınamamış ve/veya statüleri müphem olan ada, adacık ve kaya parçaları var mıdır? Hükümetiniz bunlarla ilgili Yunanistan ile herhangi bir müzakere süreci başlatmış mıdır?
8-Hükümetiniz dış politika dâhil hemen hemen bütün milli konularda iç ve dış kamuoyuna yönelik hamaset yapıp, gerilim siyaseti izlerken; işgal edilen Ege adalarına sıra gelince birden bire itidal tavsiye etmesinin, gerilimden vazgeçmesinin ve hamasetten uzak durmasının nedeni nedir?
9-TBMM Genel Kurulu’nun 19 Ocak 2016 günkü oturumunda “Lozan Anlaşması'nda Anadolu'nun bir parçası sayılan adacıklardan 16 tanesi işgal edilmiştir. Bunlardan Eşek Adası da Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. Buradan bunu Hükûmete duyuruyor, ihbar ediyor, Dışişleri Bakanlığını ve Savunma Bakanlığını göreve davet ediyorum.” Şeklinde bir çağrıda bulunmuştum. Bu çağrım üzerinden yaklaşık 2 yıl geçmesine rağmen Bakanlığınızca herhangi bir işlem ve çalışma yapılmış mıdır?
10-Hükümetiniz bu soruları açık olarak cevaplandırmakta zorluk çekecekse TBMM'de 2018 Ocak-Şubat ayları içinde düzenlenecek bir kapalı oturumda bilgi vermeye ve konuyu tartışmaya hazır mıdır?
11-Ülkemiz kamuoyunda infial yaratan Ege adalarının işgali süreciyle ilgili en azından Milletvekillerini doğru bilgilendirmek amacıyla kapalı bir oturum yapılmasının elzem ve yararlı olacağı açıktır. TBMM’de kapalı bir oturum talebi dâhil başkaca herhangi bir çalışma yapmayı ve girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?”
