Kemal Kılıçdaroğlu, partisince Amasya Yavuz Selim Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuştu. Tokat mitingini şehit cenazesi nedeniyle iptal ettiğini hatırlatan 
Kılıçdaroğlu, "Hangi şehit cenazesine katıldıysam Allah sizi inandırsın, bu ülkenin gariban aileleri, fakir fukara ailelerinin çocukları. Ensesi kalın hiç kimsenin çocuğu orada yok. Hiçbir milletvekilinin, hiçbir bakanın çocuğu orada yok. Nerede gariban vatandaş var, gidiyor oraya. Şehitler, evet başımızın üzerinde yeri var ama bir de adalet olması lazım. Adalet olması lazım. Acı bana, sefalet ona. Böyle bir düzenin olmaması lazım. Gittiğim her şehit cenazesinde annelerin söylediği şu; ‘benim oğlum öldü, ben ağlıyorum, aynı acıyı başka anneler yaşamasın, ne olursunuz çözün bu derdi, çözün bu derdi’ diyorlar. ‘Davulla zurnayla gönderiyoruz çocukları askere, şehitler gelmesin, acılar olmasın’ diyorlar. Ben size şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim, gittiğiniz her yerde de şunu çok rahat söyleyebilirsiniz; ‘bu sorunu ancak ve ancak CHP çözer. CHP dışında hiçbir parti çözemez.' Size söyleyebilirler, nasıl diyorsun ki ‘sadece CHP çözer.’ Çünkü CHP avukat bürolarında kurulan bir parti değildir. CHP, savaş meydanlarından gelip Kuvay-ı Milliye ruhuyla bu ülkeye hizmet bir partidir’. Her yerde bunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz. Bu sorunu çözerse CHP çözer, çünkü CHP bu ülkenin kurucu partisidir. Bayrağımızla, vatanımızın bütünlüğüyle biz bu sorunu çözeriz. Onlar çözemezler. Nasıl çözeriz? Bakın bu sorunu çözmek için önce samimi ve dürüst olacaksınız. ‘Ben bu sorunu çözeceğim’ diyeceksiniz. İki, gizli kişisel bir ajandanız olmayacak. Üç, millete hesabını veremeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz. Dört, millete bilgi vereceksiniz. Hangi şartı yerine getirdiler, hiçbir şartı yerine getirmediler. Birisinin sevdası ‘ülke batsın ben başkan olayım’ diyor. Ülke batmayacak sen de olmayacaksın kardeşim bu kadar basit."

"300 BİN ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENİ OKULLARIMIZDA GÖREVLENDİRECEĞİZ"

Eğitim sorunlarını ancak kendilerinin çözebileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, çocukların öğle yemeklerini okulda öğretmenleriyle birlikte hiçbir ücret ödemeden yiyeceğini ve taşımalı sisteme son vereceklerini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Taşımalı sisteme son vereceğiz. Nerede çocuk varsa öğretmen de orada olacak. Emin olun, madem ki Ferhat ile Şirin’in kendi burası bu güzel kent, öğretmenle öğrenciyi Ferhat’la Şirin’i buluşturur gibi söz veriyorum buluşturacağım. 300 bin atama bekleyen öğretmeni okullarımızda görevlendireceğiz."

"HER ŞEYE HAYIR DİYORSAN SEÇİME NİYE GİRİYORSUN"

MHP ve HDP’ye yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sorunlarını ancak kendilerinin çözebileceğini iddia etti. Kılıçdaroğlu, MHP'ye şu sözlerle yüklendi: "İktidar partisi hiçbir sorunu çözmedi, sadece ceplerini doldurdular, sadece köşeyi döndüler. İkinci parti, ikinci parti de sağ olsun her şeye ‘hayır’ diyen parti. Ne söylesek ‘hayır.’ Yahu koalisyon kuralım; hayır, sen başbakan ol; hayır, Ne söyleyeyim ben? Şunu söylüyorum; hayır diyorsan her şeye, niye seçime giriyorsun kardeşim, girme o zaman seçime. Üçüncü parti, o denklem dışı zaten. Geriye bir parti kalıyor; CHP. Türkiye’nin sorunlarını en iyi tespit eden, en iyi çözümler üreten, Ortadoğu’ya da ülkeye de barışı getirecek olan parti CHP’dir. Bunu övünerek, gurur duyarak söylüyorum ve samimiyetle söylüyorum. Biz bunu yapmak zorundayız."

"BURNUMUZUN DİBİNDE BİR SAVAŞ PATLARSA FATURAYI KİM ÖDEYECEK?"

Türkiye'nin çok zor şartlar altında olduğunu ve tarihinin en derin krizlerinden birini yaşadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi bu bataktan, Ortadoğu batağından çıkarmak zorundayız. Bakın Suriye'de ne oluyor? Amerika bir tarafta, Rusya bir tarafta, Çinliler de geliyor, şimdi onlar da bir tarafta. Burnumuzun dibinde bir savaş patlarsa, bunlar birbirine girerse ne olacak, faturayı kim ödeyecek? Peki Suriye'yi bu hale kim getirdi Allah aşkına. Yazık günah değil mi Müslüman kanı dökülüyor o coğrafyada. Bıraktık Suriye'yi gittik, Mısır'la kavga ettik. Yahu sana ne Mısır'dan kardeşim. Ro-ro seferlerini iptal ettiler. Mal almıyorlar bizden. Türk iş adamlarına iş vermiyorlar. 'Sildik' diyorlar Türkiye'yi. Yazık günah değil mi bu ülkeye?" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'NİN YENİ BİR YÖNETİME İHTİYACI VAR"

Hazreti Ömer'in "Dicle'nin kıyısında 2 koyun kaybolursa onun sorumlusu benim." dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin yarısı kan gölünde, sorumlusunu bulamıyoruz. Türkiye çalınıyor, soyuluyor, sorumlusunu bulamıyoruz. Dolayısıyla baktığımız zaman bütün vatandaşlarımızın 1 Kasım'da sandığa giderken düşünmelerini istiyorum. Eski alışkanlıklarını bırakmasını istiyorum. Türkiye'nin yeni bir yönetime, düzgün bir yönetime ihtiyacı var. Ve sizden son olarak şunu istiyorum. Ülkeye yöneten kişinin bağımsız iradesinin olması lazım. Eğer iradeyi bir başka iradeye ipotek etmişse o ülkeyi yönetemez. Yani özeti şudur; Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'na, miting sonunda el emeği bir gece lambası ve Taşova'nın ünlü bamyası hediye edildi. Kılıçdaroğlu partisinin milletvekili adaylarıyla vatandaşları selamladıktan sonra Çorum'a hareket etti.

Editör: TE Bilişim